DOKTOR SÜLÜKLER ARIZALI BÖLGEYİ ONARIYOR
Sağlık Bakanlığı Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Daire Başkanlığının kontrolünde hekimler de sülük uygulaması yapmaya başladı.Devlet Hastaneleri bünyesinde ve geleneksel tıp eğitimi alan doktorlar özel muayenehanelerinde tıbbi sülükleri, plastik cerrahi, kardiyoloji, nöroloji, ortopedi gibi pek çok alanda tıbbi tedaviye destek amacıyla kullanıyor.
Geleneksel tıp uygulamaları alanında özel eğitim alan ve klinikte uygulama yapan uzman aile hekimi Serpil Ateş, sülük tedavisinin Orta Çağ’dan beri kullanıldığını ifade ederek, “.Sağlık Bakanlığının tıbbi sülük, hacamat, ozon ile akupunktur gibi geleneksel ve tamamlayıcı tedavi yöntemlerine izin vermesinin ardından tıbbi sülük tedavisi eğitimi aldım” dedi. Ateş sülüklerin tedavideki yerini ise, “Sülükler kan emerken aynı zamanda dokuya, içinde birçok biyoaktif maddenin bulunduğu bir salgıyı enjekte ediyor. Bu biyoaktif maddeler, analjezik, antikoagulan, antiinflamatuar, miyorelaksan, immun modülatör, vaskülersirkülasyon düzenleyici ve hipoksi giderici gibi insan vücudunda adeta ilaç benzeri farklı etkiler oluşturuyor.” şeklinde açıkladı.
SÜLÜĞÜN SALGILADIĞI ENZİMLER VÜCUDU ONARIYOR
Sülük tedavisinin İbn-i Sina’nın yüzlerce yıl önce kaleme aldığı sağlık reçetelerinde bile yer aldığını dile getiren Ateş, “Dünyada yüzyıllardır tıbbi destek amacıyla kullanılan sülükler, ülkemizde merdiven altı uygulanıyordu. Sağlık Bakanlığının yeni uygulaması sayesinde hastalar hekim desteğiyle geleneksel tıptan yararlanmaya başladı. Sülüğün insanın dolaşım sistemine enjekte ettiği enzimlerle vücutta onarıcı ve uyarıcı etkisi tespit edildi.” dedi. Ateş sülüklerin vücudun birçok yerine uygulandığının altını çizerek, “ Sülükler kol, parmak, dudak gibi vücuttan kopan uzuvların başarılı bir şekilde vücuda tutturulmasında, romatizma enfeksiyonları, tansiyon, kalp, damar, göz, dermatolojik, sinirsel ve daha birçok hastalığın tedavisinde kullanılıyor. Aynı zamanda ise, plastik cerrahi, kardiyoloji, nöroloji, ortopedi gibi alanlarda destekleyici tedavi aracı olarak görülüyor” dedi.
TÜRKİYE DÜNYA SÜLÜK İHTİYACININ YÜZDE 90’INI KARŞILIYOR
Sülük açısından Türkiye’nin geniş bir ekosisteme ev sahipliği yaptığını dile getiren Şahin her ne kadar bu kadar zengin kaynaklara sahip olsak ta tedavideki sülüklerin özenle seçilmesi gerektiğinin önemine değinerek, “Dere ve sazlıklarda yaşayan sülüklerin hiçbir testten geçmeden hastalara uygulanması başka hastalıklara da davetiye çıkarır” diyerek uyardı. Türkiye’nin sülük üretimi ve yaşama alanı açısından Dünya’nın en önemli merkezlerinden biri olduğunu dile getiren Şahin, “Türkiye olarak dünya sülük ihtiyacının yüzde 90’ını karşılıyoruz.” dedi. Şahin sülük kullanımında her sülüğün şifa için kullanılmasının doğru olmadığını ısrarla dile getirerek, “sağlık alanında kullanılmak üzere laboratuvar ortamında özel havuzlarda yetiştirilen sülüklerin şifa dağıtırken, diğer sülükler kesinlikle kullanılmamalı.” dedi.
“SÜLÜK DÜNYADA KULLANILAN YAYGIN BİR ALTERNATİF TIP YÖNTEMİ”
Sülük tedavisinin yıllardır birçok uygarlık tarafından kullanılan alternatif tıp yöntemi olduğunu ifade eden Şahin, “Sülük tedavisi geçmişte olduğu gibi günümüzde de birçok millet tarafında kullanılan alternatif tıp yöntemi olarakbaşta Rusya, Çin ve Almanya gibi gelişmiş ülkelerde yıllardır sülük tedavi merkezleri hastanelerin bünyesinde hizmet veriyordu. Ülkemizde ise son dört yıldır Devlet Hastanesi ve özel kliniklerde başlayan uygulama hastalar tarafından olumlu karşılandı. Kliniklerde sadece sülük uygulaması yapılmıyor; hacamat, akupunktur, ozon tedavisi gibi tamamlayıcı diğer tedaviler de uygulanıyor” dedi.>>ÖZEL HABER: EVREN ATCI
Yorumlar
Kalan Karakter: