“HER KRİZİN FATURASI HEP İŞÇİLERE KESİLİYOR”
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla düzenlenen etkinlikte konuşan KESK İl Temsilcisi Ender Karaaslan, Emeğin milli gelirden aldığı payın son yirmi yılın en düşük noktasına indiğini kaydederek, “Her krizin faturası hep bizlere kesiliyor.” dedi.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutlamak üzere bir araya gelen konfederasyon ve sendika üyeleri, dayanışma ve birlik ruhuyla bir yürüyüş düzenlediler ve Zafer Meydanı'nda bir program gerçekleştirdiler.
“ÜLKEMİZ ‘ASGARİ ÜCRETLİLER ÜLKESİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ”
Programın ilk konuşmasını yapan KESK İl Temsilcisi Ender Karaslan, dünyada ve ülkemizde kapitalist barbarlığın yarattığı yıkımın faturasının her geçen gün büyüdüğünü ifade etti. Karaslan, “Her baktığı yerde doların yeşilini, petrolün siyahını gören kapitalist barbarlık, milyonlarca işçiyi, emekçiyi her gün daha fazla sömürmeye devam ediyor. İster mavi yakalı olalım ister beyaz yakalı. İster asgari ücretli olalım ister emekli, ister küçük esnaf olalım ister çiftçi, ister atık kâğıt işçisi olalım ister barınma hakkı yok sayılan, ‘yurtsuz’ bırakılan üniversite öğrencisi. Hiç fark etmiyor. Her krizin faturası hep bizlere kesiliyor. Her sabah yoksulluğun ve işsizliğin arttığı bir güne uyanıyoruz. Çocukların gelecekleri MESEM ve CEDES projeleri ile karartılıyor. Bu ülkede her beş çocuktan biri daha hayatının ilkbaharında işçi olarak çalışıyor. Çalışma yaşamı güvencesiz onlarca istihdam türü ile parça parça ediliyor. Her gün ortalama beş canımız işçi cinayetleri ile aramızdan koparılıyor. Ülkemiz ‘Asgari Ücretliler ülkesine dönüştürüldü. Emeğin milli gelirden aldığı pay son yirmi yılın en düşük noktasına indi. Her gün ortalama beş canımız işçi cinayetleri ile aramızdan koparılıyor. Ülkemiz ‘Asgari Ücretliler ülkesine dönüştürüldü. Emeğin milli gelirden aldığı pay son yirmi yılın en düşük noktasına indi. Ekmeğimizin her geçen gün küçüldüğü, haklarımızın, özgürlüklerimizin ortadan kaldırıldığı, her seferinde bizim değil, sermayenin, patronların yüzünü güldüren bu bozuk düzen, bizim düzenimiz değil. Bu düzene artık yeter diyoruz.” dedi.
“TAM BAĞIMSIZ BİR TÜRKİYE İÇİN 1 MAYIS’TA MEYDANLAR’NDAYIZ”
Eğitim-İş Sendikası Şube Başkanı Cengiz Öztürk, Tam bağımsız bir Türkiye için 1 Mayıs’ta meydanlarda olduklarını belirtti. Öztürk, “İşimiz, ekmeğimiz, alın terimiz, ülkemiz için, insanca bir yaşam, demokratik, Tam bağımsız bir Türkiye için 1 Mayıs’ta meydanlardayız. İşçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olan 1 Mayıs’ı bu yıl, çok ağır bir ekonomik krizin ve derinleşmiş bir enflasyon ortasında karşıladık. Ülkede bir yanda Istakoz yiyen, Maldivler’de tatil yapanlar varken, diğer yanda milyonlarca asgari ücretli 1 kilo beyaz peynir alamaz hale düşmüştür. Konfederasyonumuzun araştırmasına göre Nisan 2024 açlık sınırı 19 bin 980 liraya, yoksulluk sınırı 58 bin 205 liraya yükselmiştir. Emeğini ve yaşamını bu ülkeye harcayanlara açlık sınırı altında maaşları reva görenler Türk Hava Yolları Genel Müdürüne tamı tamına 1 milyon 400 bin maaş vermektedir. Ekonomik krizin yükünü halkın sırtına bindirecek politikalar ne yazık ki ‘Vergiyi tabana yaymak’ adıyla bir kez daha hayata geçirilmek istenmektedir. Geçmişte olduğu gibi bugün de krizin yükü emekçilere ödetilmek istenmektedir. İnsan onuruna yaraşır bir hayat sürebilmemiz için 1 Mayıs’ta yan yana omuz omuza olmak umuda destek olmaktır. 1 Mayıs’ta alanlarda olmak enflasyona, zamlara, faizlere, adaletsiz vergi dilimlerine, döviz kurundaki artışa karşı olmaktır. 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nde tüm emekçileri ezilenlerin haklarını haykırmaya çağırıyoruz. Yaşasın Eğitim İş, Yaşasın 1 Mayıs.” diye konuştu.
“EMEKLİLER ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA MAAŞ ALAMAZ”
Ardından konuşma yapan DISK Emekli Sen İl Temsilcisi Mevlüt Çolakoğlu, Türkiye'de 16 milyon emekli olduğunu söyledi. Çolakoğlu, “Emeklilerin maaşı 10 bin lira çok gülüş bir rakam, emekliler geçim sıkıntısı çekiyor. 31 Mart'ta emekliler sandıkta gereken dersi verdi. İnşallah bundan sonra da birlikte olarak genel seçimlerde de gereken dersi vereceğiz. Emekliler 2008’den önce asgari ücretin altında maaş alamaz diye bir kanun vardı. 2008’de bu kanun değiştirildi ve şu anda emekliler 10 Bin TL liraya mahkûm edildi. Bizim mücadelemiz tekrar askeri ücretin üzerinde emekliler maaş alamaz kanunu çıkarttırmak ve haklarımızı savunmaktır. Hak verilmez hak alınır. Bunun için biz yola çıktık.”dedi.
“İŞÇİLER VE EMEKÇİLER İÇİN KURTULUŞUN TEK YOLU ÖRGÜTLÜ GÜCÜDÜR”
Programın son konuşmasını yapan TKP Afyonkarahisar İl Sekreteri Umut Kılıç, ülkenin benzersiz bir hayat pahalılığıyla karşı karşıya olduğunu vurguladı. Kılıç, “İktidar bir kez daha halka kemer sıkma çağrıları yapıyor. AKP'nin çok uluslu tekellerin ve büyük sermayenin desteğini arkasına aldığı orta vadeli ekonomi programı ve Dünya Bankası'yla yaptığı borç anlaşması, maalesef ki işçilerin ve emekçilerin yoksulluğunu daha da artıracak, daha da yoğunlaştıracaktır. Muhalefetin üstlendiği rol ise açıkça bu politikaların destekçisi olmaktır ki bu da eşitsizliği tırmandıracaktır. Bu ağır tablo karşısında, halkın biriken öfkesini sakinleştirmek için bilinçli bir şekilde sahte bir bahar havası estiriliyor. Ancak halka, canınızı sıkmayın denilerek düzen muhalefeti tarafından bu sorunların çözüleceği mesajları veriliyor. Bilmeliyiz ki artık ne sandık ne de sahte vaatler işe yaramayacak. İşçiler ve emekçiler için kurtuluşun tek yolu örgütlü gücümüzdür. Gelin umudu işçi ve emekçilerin örgütlü gücünü büyütelim. Gelin, eşitsizliğe, hayat pahalılığına ve holding-tarikat düzenine karşı ayağa kalkalım. Laik, bağımsız ve egemen bir Türkiye için mücadele edelim. Sosyalist Türkiye için mücadeleyi büyütelim." ifadelerinde bulundu.>>HABER,:EVREN ATCI
Yorumlar
Kalan Karakter: