ŞEHİR MİLLİ PARK
Dünya mirası alanları arasında turistik yönden en çekici alanlar arasında yer almasının büyük bir önem taşıdığını belirtilirken,Her yıl Bölgenin milyonlarca insan tarafından ziyaret edildiğini belirtti. Bölgedeki fiziki oluşumların turistlerin dikkatini çektiği. Dünya miraslarının herkese ait ve gelecek kuşaklar için korunması gerektiği uzmanlar tarafından belirtildi.Bu durumun Dünya mirası konvansiyonu’nun temel prensibi olduğunu belirtti. Göreme Milli Parkı ve Kapadokya kayalık Sitlerinin dünya miras alanları Türkiyedeki en önemli turizm merkezlerinden biri olduğunu belirten uzmanlar’’ 2018 yılında Kapodokyayı 2milyon 949 bin 542 turistin ziyaret ettiğini belirtti.
7 FARKLI ALANI İÇERİYOR
Göreme Milli Parkı ve Kapodokya Kayalık Sitleri olarak adlandırılan alanın Dünya Mirası listesinde yer aldığını belirten Uzmanlar :‘’alanın Nevşehir ve Kayseri illerinin arasında yer aldığını genel olarak DMA ‘nın konumunun 30’ 40’’ kuzey enlemi ile 34’51’’ doğu boylamıdır. ‘’ dedi. DMA alanının tek bir alandan oluşmadığını belirterek: 7 farklı alanı içeriyor. Bu alanlar: Nevşehir İli sınırlarında yer alan Göreme Milli Parkı, Derinkuyu ve Kaymaklı yeraltı şehirleri, Karain, Karlık ve Yeşilöz köyyerleşmeleri ile Kayseri İli Yeşilhisar İlçesi Soğanlı Köyü’nün eski yerleşim alanlarıdır" dedi.
OLUŞUMUNDA DIŞ KUVVETLER ETKİLİ
Göreme Milli Parkının oluşumunda Neojen –Kuaterner yaşlı volkanizma ürünlerinin dış etkilerle şekillenerek bugüne geldiğini belirten Uzmanlar, Dış etkiler sonucunda başta peri bacaları olmak üzere Badlans (kırgıbayır) topografyası ve diğer ilginç yeryüzü şekillerinin geliştiğini ifade etti. Şehirde bulunan yeraltı şehirlerinin kalkerli yapının erimesi sonucu ortaya çıktığını belirten Uzmanlar:’’Yeraltı şehirinin dünyadaki örneklerine göre daha geniş hacimli. ‘’dedi.
BÖLGE ERKEN BİZANS DÖNEMİNDEN İZLER TAŞIYOR
Kapodokya bölgesinde dörtyüz kilise ve şapelin geçmişte ibadet ve barınma merkezi olarak kullanıldığını söyleyen Uzmanlar:’’ Kilise ve şapel yeraltı şehirlerinin birçoğu Kapodokya Kültür envanteri içinde yer almaktadır.’’ şeklinde ifade ederken. Bölgenin yedinci yüzyılda ve sonrasında yerleşmiş sakinleri olan Hristiyanların tapınak ve konut yapımında kayaları oyarak kullandığını belirten Uzmanlar,’’ Peribacalarının içlerinin oyulması yoluyla yapılmış olan üçyüz doksan iki Erken Bizans Dönemi kiliselerinin duvar ve tavanlarında yer alan freskler buraya özel anlamlar taşıdığını belirtti.
Yorumlar
Kalan Karakter: