Gazetemiz muhabirleri Yasin Ay ve Mehmet Karakaş’ın sorularını yanıtlayan Afyonkarahisar Sebzeciler ve Meyveciler Odası Başkanı Veysel Gök; birçok konuya açıklık getirdi.
Afyonkarahisar’da diğer Büyük Şehirlere göre rantlaşma ve tekelleşmenin söz konusu olmadığını ifade eden Başkan Veysel Gök, diğer iller Afyonkarahisar’ı ve esnafını örnek alsınlar dedi. Afyonkarahisar’da pazarlarda sebze ve meyve fiyatlarında eğer fahiş fiyat artışı olsaydı ilk müdahaleyi ben yapardım diyen Afyonkarahisar Sebzeciler ve Meyveciler Odası Başkanı Veysel Gök: “Aksine Afyon pazarcı esnafımız, vatandaşın uygun fiyattan sebze ve meyve yiyebilmesi için elinden geleni yapıyor. Bu konu bizim ilimizde söz konusu değil. Bizim ilimiz, diğer Büyük Şehirlere göre, fiyat anlamında gerçekten uygun bir şehir ve onlara örnek olacak bir şehir. Komşu illerimiz bile kışlık alışverişlerini bizden yaptılar. Afyon’da ne bir rantlaşma, ne de bir tekelleşme kesinlikle yoktur. Herkes Afyon’un esnafını örnek alsın”dedi.
“DOĞRU ANALİZ GEREKİYOR”
Her şeyden önce, bir ürünün yetişme süreci aşamalarının öğrenilmesi gerektiğine dikkat çeken Afyonkarahisar Sebzeciler ve Meyveciler Odası Başkanı Veysel Gök: “Ülkemizdeki fahiş fiyat artışları konusunu sadece bir alana yüklemek bence doğru değil. Konuya bir bütün olarak tüm sektörler genelinde bakılması gerekiyor. Bizim alanımızdan bakmaya başladığımızda da yine konuya geniş bir açıdan bakmamız gerekiyor. Örneğin bir tohumun, fidanın fiyatının ne kadar olduğunu ve çiftçinin bu tohumu dikerken hangi emekleri verdiğini, hangi süreçlerden, zaman dilimlerinden geçerek büyüdüğünü iyi analiz etmek gerekiyor. Mesela domates; 3 ay gibi bir zaman sürecinden sonra verim vermeye başlıyor. Tohum olarak dikilirse ise 4 ay sonra verim vermeye başlıyor. Yani çiftçi 4 ay boyunca işçileriyle birlikte bu ürüne bakım yapıyor; ek olarak traktörü, mazotu, elektriği ve suyu ile de çeşitli emekler veriyor. Bunların tamamı bir gider teşkil ediyor. Başka bir konu ise; son yıllarda tohum fiyatlarının artmış olmasıdır. Yani çiftçi açısından bakınca da bu şekilde temel konular var. Maliyetlerin artmasından dolayı; örneğin çiftçi daha önceden domatesi 1 TL’ye üretiyorsa, şuan 3 TL’ye üretmek zorunda kalıyor. Bu durumda sadece domates için değil, tüm ürünler için geçerlidir”dedi.
“HALCİ DE ZARAR EDİYOR, PAZARCI DA”
Bu konuya Üniversite Dekanlarının çözüm bulmaları gerektiğini ifade eden Veysel Gök: “İşin pazarcı boyutuna baktığımızda ise; pazarcı ürünleri hallerden temin ediyor. Bugün diyelim ki Antalya’nın halinde domates 2 TL diyelim, bizim Afyon’un pazarcısı bu ürünü oradan alıp geldiği zaman bir nakliye ücreti ödemek zorunda kalıyor ve bu ücrette en az 3 bin TL civarındadır. 10 ton bir ürün getirdiğini farz edelim pazarcının, buradan da ürüne 30 krş nakliye ücreti eklenmiş oluyor. Yani domates nakliye ile birlikte oldu 2.30 TL. Bununla da kalmıyor; bugün pazarcı hale giriş çıkış ücreti ödüyor, halden pazara nakliye ücreti ödüyor, ürünün KDV’sini ödüyor, yanındaki çalıştırdığı işçiye ödeme yapıyor, belediyeye yer kirası ödüyor, poşet parası ödüyor. Yani öde de bitmiyor. Canı gönülden istediğim bir şey var bu konuya Üniversitedeki dekanlar el atsın, çözüm bulsun. Bugün halden bir ürün 2,50 TL’ye alınıyorsa, daha ürün pazara gelmeden maliyeti kaç TL oluyor büyüklerimiz bir hesaplasınlar. O zaman sıkıntıyı fark etmiş olacaklar. En az maliyeti ürüne ek olarak 1 TL. Bu da demek oluyor ki maliyet oldu 3,50 TL. Pazarcı bu ürünü bugün 4 TL’ye satmış olsa, şuan Antalya’da pazarda 2 TL olan domates, bizim pazarımızda 4 TL’ye satılıyorsa halcide burada zarar ediyor, pazarcı da bugün zarar ediyor. Peki, bu işin rantçısı nerede? Yani şuan ortada bir rant yok, çünkü şuan kimse kar etmiyor ve zarar ediyor. Her şey açık bir şekilde ortada, devletimiz bu konuyu kapsamlı olarak araştırabilir”dedi.
“İŞ SADECE NAKLİYE İLE BİTMİYOR”
Halcilerin işlerinin de zor olduğunu belirten Gök: “Ardından halcilerinde maliyetleri var elbette; ürünlerin kasalarının halcilere olan yıllık maliyeti 40 bin TL civarındadır. Ek olarak; vergi giderleri, işçi giderleri, dükkân kirası, poşet masrafları vs gibi halcilerinde birçok gideri var. Yani bir ürünün sadece kendi fiyatını hesap etmek maliyeti açısından yeterli olmuyor. Tüm kalemleri hesaplamak gerekiyor. Bu iş gerçekten kolay bir iş değil. Bir ürüne sadece nakliye mazotundan örnek 30 krş biniyor ise diğer giderleri buyursun herkes hesaplasın. İş sadece nakliye ile bitmiyor”dedi.
“SIKINTININ SEBEBİ MARKETLERDİR”
Olaylara hakim olunduğu takdirde, konunun rantçısının ortaya çıkacağını söyleyen Afyonkarahisar Sebzeciler ve Meyveciler Odası Başkanı Veysel Gök: “Diğer bir konu; marketler konusuna geldiğimizde ise; ben marketleri karşıma aldığım için söylemiyorum. Aslında bu konudaki sıkıntıları devletimizde, milletimizde biliyor. Bu konudaki sıkıntının sebebi marketlerdir. Bakıldığı zaman Antalya’da domates 2 TL, Antalya’daki farklı bir zincir markete gidildiği zaman domatesin fiyatı 9 TL olmuş. Eğer sebze ve meyvede bir rant arıyorsak bunlara bakılmalıdır. Ve ilk olarak önce bir ürünün maliyeti ne kadar, ürünün yetişme süreci ne kadar, çiftçi ürüne ne kadar emek veriyor bunlara bakılarak olaylara ilk önce hakim olunması gerekiyor. Sonrasında ise konunun rantçısı zaten kendiliğinden ortaya çıkacaktır”dedi.
“DENETLEMELER EN HASSAS ŞEKLİ İLE OLSUN”
Sıkı denetlemeleri her zaman istediğini aktaran Başkan Veysel Gök: “Bence ilk önce bir şeyler bulmak istiyorsak, rantçıyı tespit etmek istiyorsak, zengin, fakir ayırt etmeksizin, senin adamın, benim adamım ayrımı yapılmadan var olan olayların üzerine doğru bir şekilde gidilmesi gerekiyor. Bunu yaparken de sadece sebze ve meyve alanında değil tüm alanlarda yapmalıyız. Sağlık, sanayi, gıda, sebze, meyve vs fark etmeden tüm sektörlere bakmalıyız. Afyonkarahisar’da en çok denetlemelerin olmasını isteyen kişilerden bir tanesi de benimdir. Denetleme olsun, en hassas ve en detaylı şekliyle olsun. Ben sonuna kadar varım. Yeter ki denetleme yapılırken tüm konulara hakim olalım. Konuyu doğru analiz edelim”dedi.
“AFYON’DA RANTLAŞMA VE TEKELLEŞME SÖZ KONUSU DEĞİL”
Afyon esnafının, vatandaşın uygun sebze ve meyve yiyebilmeleri için elinden geleni yaptığına dikkat çeken Afyonkarahisar Sebzeciler ve Meyveciler Odası Başkanı Veysel Gök: “Sebze ve meyve fiyatları konusunda fahiş fiyat artışı konusu, bizim ilimizde söz konusu değil. Bizim ilimiz, diğer Büyük Şehirlere göre, fiyat anlamında gerçekten uygun bir şehir. Büyük Şehirlere örnek olacak bir şehiriz. Bizim pazarcımız buradaki halimizde fiyatlar yüksek olduğu zaman, hiç çekinmeden en uygun başka bir şehrin halinden ürünleri alır gelir. Ve bizim esnafımız vatandaşına en uygun fiyattan sebze, meyve verir. Rant olayı bizim ilimizde söz konusu değil. Hatta şunu söylüyorum; bu rant olaylarının döndüğü diğer Büyük Şehirler bizim ilimizi örnek alsınlar. Afyonkarahisar örnek bir şehir. Eğer esnafımızda uygun olmayan bir konu olmuş olsaydı, bizzat hiç çekinmeden bu konuyu ben gündeme getirirdim. Öyle bir durum söz konusu değil. Hatta bir örnek vermek istiyorum, komşu şehirlerden gelen misafirlerimiz kurutmalıklarını dahi bizim ilimizden alıp gittiler. Diğer illere göre pazarlarımızda fiyatlarımız uygun olmamış olsaydı eğer; bu insanlar bizim ilimizden alışveriş yapar mıydı? Yapmazdı. Örneğin bugün Mersin’de dalındaki bir meyve yarın bizim pazarımızda. İşte bizim esnafımız bu kadar müşterisini seven bir esnaf. Afyon’da ne bir rantlaşma, ne de bir tekelleşme kesinlikle yoktur. Herkes Afyon’un esnafını örnek alsın”dedi.
Afyonkarahisar’da diğer Büyük Şehirlere göre rantlaşma ve tekelleşmenin söz konusu olmadığını ifade eden Başkan Veysel Gök, diğer iller Afyonkarahisar’ı ve esnafını örnek alsınlar dedi. Afyonkarahisar’da pazarlarda sebze ve meyve fiyatlarında eğer fahiş fiyat artışı olsaydı ilk müdahaleyi ben yapardım diyen Afyonkarahisar Sebzeciler ve Meyveciler Odası Başkanı Veysel Gök: “Aksine Afyon pazarcı esnafımız, vatandaşın uygun fiyattan sebze ve meyve yiyebilmesi için elinden geleni yapıyor. Bu konu bizim ilimizde söz konusu değil. Bizim ilimiz, diğer Büyük Şehirlere göre, fiyat anlamında gerçekten uygun bir şehir ve onlara örnek olacak bir şehir. Komşu illerimiz bile kışlık alışverişlerini bizden yaptılar. Afyon’da ne bir rantlaşma, ne de bir tekelleşme kesinlikle yoktur. Herkes Afyon’un esnafını örnek alsın”dedi.
“DOĞRU ANALİZ GEREKİYOR”
Her şeyden önce, bir ürünün yetişme süreci aşamalarının öğrenilmesi gerektiğine dikkat çeken Afyonkarahisar Sebzeciler ve Meyveciler Odası Başkanı Veysel Gök: “Ülkemizdeki fahiş fiyat artışları konusunu sadece bir alana yüklemek bence doğru değil. Konuya bir bütün olarak tüm sektörler genelinde bakılması gerekiyor. Bizim alanımızdan bakmaya başladığımızda da yine konuya geniş bir açıdan bakmamız gerekiyor. Örneğin bir tohumun, fidanın fiyatının ne kadar olduğunu ve çiftçinin bu tohumu dikerken hangi emekleri verdiğini, hangi süreçlerden, zaman dilimlerinden geçerek büyüdüğünü iyi analiz etmek gerekiyor. Mesela domates; 3 ay gibi bir zaman sürecinden sonra verim vermeye başlıyor. Tohum olarak dikilirse ise 4 ay sonra verim vermeye başlıyor. Yani çiftçi 4 ay boyunca işçileriyle birlikte bu ürüne bakım yapıyor; ek olarak traktörü, mazotu, elektriği ve suyu ile de çeşitli emekler veriyor. Bunların tamamı bir gider teşkil ediyor. Başka bir konu ise; son yıllarda tohum fiyatlarının artmış olmasıdır. Yani çiftçi açısından bakınca da bu şekilde temel konular var. Maliyetlerin artmasından dolayı; örneğin çiftçi daha önceden domatesi 1 TL’ye üretiyorsa, şuan 3 TL’ye üretmek zorunda kalıyor. Bu durumda sadece domates için değil, tüm ürünler için geçerlidir”dedi.
“HALCİ DE ZARAR EDİYOR, PAZARCI DA”
Bu konuya Üniversite Dekanlarının çözüm bulmaları gerektiğini ifade eden Veysel Gök: “İşin pazarcı boyutuna baktığımızda ise; pazarcı ürünleri hallerden temin ediyor. Bugün diyelim ki Antalya’nın halinde domates 2 TL diyelim, bizim Afyon’un pazarcısı bu ürünü oradan alıp geldiği zaman bir nakliye ücreti ödemek zorunda kalıyor ve bu ücrette en az 3 bin TL civarındadır. 10 ton bir ürün getirdiğini farz edelim pazarcının, buradan da ürüne 30 krş nakliye ücreti eklenmiş oluyor. Yani domates nakliye ile birlikte oldu 2.30 TL. Bununla da kalmıyor; bugün pazarcı hale giriş çıkış ücreti ödüyor, halden pazara nakliye ücreti ödüyor, ürünün KDV’sini ödüyor, yanındaki çalıştırdığı işçiye ödeme yapıyor, belediyeye yer kirası ödüyor, poşet parası ödüyor. Yani öde de bitmiyor. Canı gönülden istediğim bir şey var bu konuya Üniversitedeki dekanlar el atsın, çözüm bulsun. Bugün halden bir ürün 2,50 TL’ye alınıyorsa, daha ürün pazara gelmeden maliyeti kaç TL oluyor büyüklerimiz bir hesaplasınlar. O zaman sıkıntıyı fark etmiş olacaklar. En az maliyeti ürüne ek olarak 1 TL. Bu da demek oluyor ki maliyet oldu 3,50 TL. Pazarcı bu ürünü bugün 4 TL’ye satmış olsa, şuan Antalya’da pazarda 2 TL olan domates, bizim pazarımızda 4 TL’ye satılıyorsa halcide burada zarar ediyor, pazarcı da bugün zarar ediyor. Peki, bu işin rantçısı nerede? Yani şuan ortada bir rant yok, çünkü şuan kimse kar etmiyor ve zarar ediyor. Her şey açık bir şekilde ortada, devletimiz bu konuyu kapsamlı olarak araştırabilir”dedi.
“İŞ SADECE NAKLİYE İLE BİTMİYOR”
Halcilerin işlerinin de zor olduğunu belirten Gök: “Ardından halcilerinde maliyetleri var elbette; ürünlerin kasalarının halcilere olan yıllık maliyeti 40 bin TL civarındadır. Ek olarak; vergi giderleri, işçi giderleri, dükkân kirası, poşet masrafları vs gibi halcilerinde birçok gideri var. Yani bir ürünün sadece kendi fiyatını hesap etmek maliyeti açısından yeterli olmuyor. Tüm kalemleri hesaplamak gerekiyor. Bu iş gerçekten kolay bir iş değil. Bir ürüne sadece nakliye mazotundan örnek 30 krş biniyor ise diğer giderleri buyursun herkes hesaplasın. İş sadece nakliye ile bitmiyor”dedi.
“SIKINTININ SEBEBİ MARKETLERDİR”
Olaylara hakim olunduğu takdirde, konunun rantçısının ortaya çıkacağını söyleyen Afyonkarahisar Sebzeciler ve Meyveciler Odası Başkanı Veysel Gök: “Diğer bir konu; marketler konusuna geldiğimizde ise; ben marketleri karşıma aldığım için söylemiyorum. Aslında bu konudaki sıkıntıları devletimizde, milletimizde biliyor. Bu konudaki sıkıntının sebebi marketlerdir. Bakıldığı zaman Antalya’da domates 2 TL, Antalya’daki farklı bir zincir markete gidildiği zaman domatesin fiyatı 9 TL olmuş. Eğer sebze ve meyvede bir rant arıyorsak bunlara bakılmalıdır. Ve ilk olarak önce bir ürünün maliyeti ne kadar, ürünün yetişme süreci ne kadar, çiftçi ürüne ne kadar emek veriyor bunlara bakılarak olaylara ilk önce hakim olunması gerekiyor. Sonrasında ise konunun rantçısı zaten kendiliğinden ortaya çıkacaktır”dedi.
“DENETLEMELER EN HASSAS ŞEKLİ İLE OLSUN”
Sıkı denetlemeleri her zaman istediğini aktaran Başkan Veysel Gök: “Bence ilk önce bir şeyler bulmak istiyorsak, rantçıyı tespit etmek istiyorsak, zengin, fakir ayırt etmeksizin, senin adamın, benim adamım ayrımı yapılmadan var olan olayların üzerine doğru bir şekilde gidilmesi gerekiyor. Bunu yaparken de sadece sebze ve meyve alanında değil tüm alanlarda yapmalıyız. Sağlık, sanayi, gıda, sebze, meyve vs fark etmeden tüm sektörlere bakmalıyız. Afyonkarahisar’da en çok denetlemelerin olmasını isteyen kişilerden bir tanesi de benimdir. Denetleme olsun, en hassas ve en detaylı şekliyle olsun. Ben sonuna kadar varım. Yeter ki denetleme yapılırken tüm konulara hakim olalım. Konuyu doğru analiz edelim”dedi.
“AFYON’DA RANTLAŞMA VE TEKELLEŞME SÖZ KONUSU DEĞİL”
Afyon esnafının, vatandaşın uygun sebze ve meyve yiyebilmeleri için elinden geleni yaptığına dikkat çeken Afyonkarahisar Sebzeciler ve Meyveciler Odası Başkanı Veysel Gök: “Sebze ve meyve fiyatları konusunda fahiş fiyat artışı konusu, bizim ilimizde söz konusu değil. Bizim ilimiz, diğer Büyük Şehirlere göre, fiyat anlamında gerçekten uygun bir şehir. Büyük Şehirlere örnek olacak bir şehiriz. Bizim pazarcımız buradaki halimizde fiyatlar yüksek olduğu zaman, hiç çekinmeden en uygun başka bir şehrin halinden ürünleri alır gelir. Ve bizim esnafımız vatandaşına en uygun fiyattan sebze, meyve verir. Rant olayı bizim ilimizde söz konusu değil. Hatta şunu söylüyorum; bu rant olaylarının döndüğü diğer Büyük Şehirler bizim ilimizi örnek alsınlar. Afyonkarahisar örnek bir şehir. Eğer esnafımızda uygun olmayan bir konu olmuş olsaydı, bizzat hiç çekinmeden bu konuyu ben gündeme getirirdim. Öyle bir durum söz konusu değil. Hatta bir örnek vermek istiyorum, komşu şehirlerden gelen misafirlerimiz kurutmalıklarını dahi bizim ilimizden alıp gittiler. Diğer illere göre pazarlarımızda fiyatlarımız uygun olmamış olsaydı eğer; bu insanlar bizim ilimizden alışveriş yapar mıydı? Yapmazdı. Örneğin bugün Mersin’de dalındaki bir meyve yarın bizim pazarımızda. İşte bizim esnafımız bu kadar müşterisini seven bir esnaf. Afyon’da ne bir rantlaşma, ne de bir tekelleşme kesinlikle yoktur. Herkes Afyon’un esnafını örnek alsın”dedi.
>>YASİN AY- MEHMET KARAKAŞ