Afyon Türkeli Gazetesi Köşe Yazarı Ömer Mazi, 'GAZLIGÖL’DE NELER OLUYOR?' adında bir köşe yazısı kaleme aldı.
Bana göre Türkiye’nin en iyi termal bölge markası el birliği ile resmen çöp oldu.
Gazlıgöl gibi önemli bir marka orada bulunan 5-10 kişinin saadet zinciri modeliyle binlerce termal mağduru oluşurken o zamanki Afyonkarahisar yöneticileri Gözlerini kapattı, Kulaklarını Tıkadı, Ağızlarını Mühürlediler.
Binlerce insanın hakları aracı şirketlere, danışmanlara, giden kaymakamlara, Amerika’ya kaçırılan paralara sesiz kalındı.
O zaman yani?
2011 yılında orada yaşanan sorunları yazan tek gazeteci bendim.
Bazıları bana kızarak, “Afyonkarahisar’a ihanet ediyor, vatan haini dediler”
Bunlara rağmen 2 yıldan fazla Gazlıgöl’de yaşanan sorunları belgeleriyle yazdım.
Dönemin Valisi İrfan Balkanlıoğlu ve dönemin İhsaniye Kaymakamı Ömer Faruk İlhan’ın el birliği ile nasıl kuyu kondu açılmasına izin verdiklerini.
DDY ve MTA aynı zamanda Kültür ve Turizm Bakanlığı yeni kuyuların açılmasına izin vermediği halde Vali ve Kaymakam oluruyla gece yarısı kuyu kondu açıldı.
Hatırlayın?
Gazlıgöl Termal Turizm Havzasıydı.
Afyonkarahisar Ömer Gecek Termal Turizm Havzası.
Sandıklı Hüdai Termal Turizm Havzası.
Bolvadin Heybeli termal Turizm Havzası.
Afyonkarahisar’da dört termal turizm havzasına ayrılmıştı.
Gazlıgöl Termal Turizm Havzasında devlet 10 bin yataklı 5 yıldızlı oteller planlıyordu.
Orada yaşanan ve özellikle Vali İrfan Balkanlıoğlu ve Kaymakam Ömer Faruk İlhan el birliği ile çok önemli bir termal turizm havzası yok edildi.
Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay yaptığı bir konuşmada, “Ne olur Gazlıgöl’ü kurtarın” diye Afyonkarahisarlı yerel yöneticilere yalvarmıştı.
Yine herkes gözlerini, kulaklarını ve ağzını mühürledi.
Devlet Gazlıgöl’ü Termal Turizm Havzası kapsamından çıkardı.
Ne haliniz varsa görün dedi.
Çok yanlıştı ama öyle oldu.
2011 yılında yazdığım birçok yazıda Gazlıgöl elden gidiyor dedim.
Bir kısmı bana kızdı.
Kaymakam Ömer Faruk İlhan yazdığım her yazıyı mahkemeye taşıdı.
O zamanki FETÖ savcıları yazdığım yazılara daha bakmadan dava açtılar.
Sonra yine FETÖ’cü hakimler hakkımda onlarca ceza verdiler.
Dedik ki yuh yani.
Yazdıklarım bilirkişiye gitsin ve üst mahkemeleri istiyorum diyerek Afyonkarahisar’da bana verilen cezalar Ankara’dan döndü.
Geçmişten biraz bahsettikten sonra gelelim bu güne.
Cumartesi günü Afgazjet ekipleri Gazlıgöl Belediyesinin ve belediye bağlı şirketin işlettiği Termal tesislerin sularını kesmek için kapıya dayanmış.
Yürütmenin durdurulması için mahkeme kararı bile olmasına rağmen emir demiri deler keseceğiz diyorlar.
Bir şey daha hatırlatmama izin verin.
2011 ve 2012 yıllarında yazdığım birçok yazıda Gazlıgöl’e Afjet el atmalı diye ilk gündeme getiren kişiyim.
Yine aynı tarihlerde Gazlıgöl Ömer Gecek Turizm Birliğine alınması lazım çözüm ve kurtuluş bu diye yazan tek kişiyim.
Ben yazdıktan aylar sonra her iki yazdığımda hayata geçirildi.
Bir kere şunu anlayalım.
Ben 1987 yılında turizme başladım ve Side’den Kuşadası’na kadar turizmde çalıştım.
Gazeteciliğin tamamı turizm ağırlıklı.
Türkiye’nin ilk turizm dergilerinden biri olan Tourismtoday haber müdürlüğünü yaptım.
Sabah Gazetesine Tourismlife dergisini çıkartan kişiyim.
Yani turizm ilgi ve bilgi alanımda.
Bir şeyleri yazarken bilerek ve ileride neler olacağını görerek yazıyoruz.
O dönem Gazlıgöl, Ömer Gecek’e girerken ve Gazjet, Afjet ile birleşirken Gazlıgöl Belediyesinin termal kuyuları bu birliğe devredildi.
Gazlıgöl Belediyesi Afgazjet’in kurucu ortaklarından olmasını yanı sıra kendi kuyularını veren bir kurum.
Yapılan bir protokol var.
Ama şimdi Gazlıgöl Belediyesi termal tesislerinin üstelik Afyonkarahisar’da en soğuk günlerde ve tesiste onlarca misafir varken sıcak suyu kesmeye gelmek çok kabul edilir bir durum değil.
Çağırırsınız Gazlıgöl Belediye Başkanı’nı.
Koyarsınız ortaya evrakları.
Sorun neyse masa başında çözülür.
Devlet’in kurumlarının böyle karşı karşıya getirilmesi çok anlamlı değil.
Üstelik tesiste misafirler varken sıcak suyu kesmek Termal Turizm markasını çöp ettiğimiz Gazlıgöl’ü bir kez daha rezil etmekten başka bir işe yaramaz.
Gazlıgöl günlük siyasi ve küçük çekişmelere yem edilmeyecek kadar önemli bir bölge.
Zararın neresinden dönerseniz kardır mantığından yola çıkarak, ne olur aklıselim bir şekilde adım atalım.
Belediye’ye bakarsanız belediye haklı.
Afgazjet’e bakarsanız orası haklı.
Ama Gazlıgöl’de tesiste kalan, tatilini, zamanını, parasını verip termale gelmiş insanları bu soğukta sizin kısır çekişmeleriniz yüzünden mağdur etmek doğru mu?
Parasını verip gelmiş insanların suçu ne?
Neden el birliği ile zaten her geçen gün imajı bozulan Gazlıgöl’ü yine skandallarla gündeme getiriyoruz.
Bence enerjimizi bu tür şeylere harcayacağımıza nasıl Gazlıgöl Markasını nasıl yeniden oluştururuz.
Marka değerini arttırırız.
Gazlıgöl’ü nasıl kurtarırız için planlar yapmıyoruz.
Mesela Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, Gazlıgöle sihirli bir dokunuş yapsa.
Gazlıgöl’de kafeler, lokantalar, restoranlar yapılsa.
Gazlıgöl’de yeşil alanlar, dinlence ve spor alanları olsa.
Gazlıgöl termallere gelenler çıkıp etrafta gezecekleri, alışveriş yapacakları yerler olsa.
Gazlıgöl’de merdiven altı ne olduğu belli olmayan sucuk, lokum ve benzeri ürünler yerine daha sağlıklı ve kaliteli ürünler satılsa.
Denetimler yapılıp kaliteyi yukarı çeksek.
Skandallarla anılan bir yer olmaktan çıkartıp Gazlıgöl markasını oluştursak ayıp mı olur?
Biraz sağduyulu olalım ve aldığımız kararları bir kez daha gözden geçirelim.
Gazlıgöl’e yazık etmeyin.