MHP İl Başkanı Mehmet Kocacan, CHP’nin eski İl Başkanlarından olan Kemal Demirkırkan’ı “hala kendisini il başkanı sanıyor” sözleriyle eleştirmişti. Demirkırkan, partisinin il başkanlığı binasında düzenlenen toplantıda Kocacan’a yanıt verdi. Demirkırkan: “Hekimlik mesleğimi severek yapıyorum. Bundan önce de olduğu gibi siz hastalandığınızda inanın size ilk elini uzatan ben olacağım.” Dedi
“Demek ki doğru yoldayım”
Başkan Demirkırkan: “Cumhuriyet tarihinin en yük işsizlik değerleri, en yük dış ve iç borcu, en yüksek dolar-Euro kuru ile karşı karşıyayken, insanlarımız bir yandan Covit belasıyla diğer yandan yoksullukla boğuşurken, Suriye, Irak, Libya, Yunanistan ile savaşın eşiğindeyken, Ermenistan kardeş Azerbaycan’a saldırmışken sayın başkan nelerle uğraşıyor. Muhalefete muhalefet etmek hangi aklın eseridir. Ancak CHP’nin il başkanı varken, Milletvekili varken basın açıklamasının bir kısmını şahsıma ayıran MHP İl Başkanı beni de onurlandırmıştır. Demek ki doğru yoldayım.”dedi Demirkırkan: “Sayın başkanın açıklamalarını hem içerik olarak, hem de Türkçe dil bilgisi olarak anlamakta güçlük çektiğimi belirtmek isterim. Öncelikle açıklamadaki birkaç yanlışı düzeltmekle işe başlayayım.“Görevden alındığım” şeklindeki ifade tamamıyla yanlış. 2018 Genel Seçimleri öncesi CHP'den Milletvekili adayı olabilmem için tüzüğümüz gereği il başkanlığı görevimden istifa etmem gerekiyordu. Bu nedenle kendi isteğimle istifa ederek, milletvekili aday adayı oldum. Yine tüzüğümüz gereği yeni il başkanımız yönetim içinden seçildi.”dedi.
Atamayla değil seçimle geldim
Atama ile değil göreve her zaman seçimle geldiğini ifade eden Kemal Demirkırkan: “Sayın başkan “Milli günlerde gazetelere reklam verdiğimi bu nedenle hala kendimi il başkanı gibi gördüğümü” ifade etmiş. 2012 yılında devlet memuriyetimin son ermesi sonrası CHP’ye üye oldum. İlk seçimde il yönetim kurulu üyesi olarak görev aldım. Ardından 2 dönem Merkez İlçe başkanlığı, 2 dönem de İl başkanlığı görevlerini yürüttüm. Atamayla değil, seçimle geldiğimi belirtmeme gerek yok sanırım. İl Başkanı olmak gibi bir niyetim olsa geçtiğimiz bu dönem de il başkanlığına adaylığımı koyardım.”dedi
“Doğruları söylemem için il başkanı olmam gerekmiyor”
Demrikırkan: “Siyaset bir meslek değildir. Bilgisi, birikimi olan herkes, bu birikimlerini vatandaşlara ve memleketi uğruna kullanabilmek amacıyla düşüncelerini paylaşmalıdır. Partimi savunmak, doğruları ifade etmem için CHP İl başkanı olmam gerekmiyor. CHP’nin altı okunun benimseyen her üye CHP il başkanı, ilçe başkanı, genel başkanı sıfatındadır. Her CHP’li bu düşünceyle çalıştığı için, CHP her gün iktidara bir adım daha yaklaşıyor. Sayın Kocacan; Unutmayın ki siyasette en önemli unsurlardan biri mesleğinde başarılı olmaktır. Ancak mesleğinde başarılı olan, sosyal hayatta ve insan ilişkilerinde başarılı olan, temiz bir geçmişi olan, aile hayatı düzgün olan insanlar siyasette başarılı olabilir. Hekimlik mesleğimi severek yapıyorum. Bundan önce de olduğu gibi siz hastalandığınızda inanın size ilk elini uzatan ben olacağım. Bugün tüm sağlık çalışanları hem kendileri hem de aileleri için son derece bulaşıcı bir hastalıkla mücadele ederken, kimin hangi siyasi görüşte olduğuna mı bakıyor. Gerçekten böyle düşünüyorsanız, büyük bir yanılgı içerisindesiniz. Sizin Hipokrat Yemininden haberiniz var mı bilmiyorum ama, biz hekimler meslek hayatımıza başladığımız da ettiğimiz yeminde “Görevimle hastam arasına; yaş, hastalık ya da engellilik, inanç, etnik köken, cinsiyet, milliyet, politik düşünce, ırk, cinsel yönelim, toplumsal konum ya da başka herhangi bir özelliğin girmesine izin vermeyeceğime,” diyerek yemin ediyoruz. Şükür ki 30 yıllık meslek hayatımda ettiğim bu yeminin sonuna kadar arkasında durdum” dedi.
“Demek ki doğru yoldayım”
Başkan Demirkırkan: “Cumhuriyet tarihinin en yük işsizlik değerleri, en yük dış ve iç borcu, en yüksek dolar-Euro kuru ile karşı karşıyayken, insanlarımız bir yandan Covit belasıyla diğer yandan yoksullukla boğuşurken, Suriye, Irak, Libya, Yunanistan ile savaşın eşiğindeyken, Ermenistan kardeş Azerbaycan’a saldırmışken sayın başkan nelerle uğraşıyor. Muhalefete muhalefet etmek hangi aklın eseridir. Ancak CHP’nin il başkanı varken, Milletvekili varken basın açıklamasının bir kısmını şahsıma ayıran MHP İl Başkanı beni de onurlandırmıştır. Demek ki doğru yoldayım.”dedi Demirkırkan: “Sayın başkanın açıklamalarını hem içerik olarak, hem de Türkçe dil bilgisi olarak anlamakta güçlük çektiğimi belirtmek isterim. Öncelikle açıklamadaki birkaç yanlışı düzeltmekle işe başlayayım.“Görevden alındığım” şeklindeki ifade tamamıyla yanlış. 2018 Genel Seçimleri öncesi CHP'den Milletvekili adayı olabilmem için tüzüğümüz gereği il başkanlığı görevimden istifa etmem gerekiyordu. Bu nedenle kendi isteğimle istifa ederek, milletvekili aday adayı oldum. Yine tüzüğümüz gereği yeni il başkanımız yönetim içinden seçildi.”dedi.
Atamayla değil seçimle geldim
Atama ile değil göreve her zaman seçimle geldiğini ifade eden Kemal Demirkırkan: “Sayın başkan “Milli günlerde gazetelere reklam verdiğimi bu nedenle hala kendimi il başkanı gibi gördüğümü” ifade etmiş. 2012 yılında devlet memuriyetimin son ermesi sonrası CHP’ye üye oldum. İlk seçimde il yönetim kurulu üyesi olarak görev aldım. Ardından 2 dönem Merkez İlçe başkanlığı, 2 dönem de İl başkanlığı görevlerini yürüttüm. Atamayla değil, seçimle geldiğimi belirtmeme gerek yok sanırım. İl Başkanı olmak gibi bir niyetim olsa geçtiğimiz bu dönem de il başkanlığına adaylığımı koyardım.”dedi
“Doğruları söylemem için il başkanı olmam gerekmiyor”
Demrikırkan: “Siyaset bir meslek değildir. Bilgisi, birikimi olan herkes, bu birikimlerini vatandaşlara ve memleketi uğruna kullanabilmek amacıyla düşüncelerini paylaşmalıdır. Partimi savunmak, doğruları ifade etmem için CHP İl başkanı olmam gerekmiyor. CHP’nin altı okunun benimseyen her üye CHP il başkanı, ilçe başkanı, genel başkanı sıfatındadır. Her CHP’li bu düşünceyle çalıştığı için, CHP her gün iktidara bir adım daha yaklaşıyor. Sayın Kocacan; Unutmayın ki siyasette en önemli unsurlardan biri mesleğinde başarılı olmaktır. Ancak mesleğinde başarılı olan, sosyal hayatta ve insan ilişkilerinde başarılı olan, temiz bir geçmişi olan, aile hayatı düzgün olan insanlar siyasette başarılı olabilir. Hekimlik mesleğimi severek yapıyorum. Bundan önce de olduğu gibi siz hastalandığınızda inanın size ilk elini uzatan ben olacağım. Bugün tüm sağlık çalışanları hem kendileri hem de aileleri için son derece bulaşıcı bir hastalıkla mücadele ederken, kimin hangi siyasi görüşte olduğuna mı bakıyor. Gerçekten böyle düşünüyorsanız, büyük bir yanılgı içerisindesiniz. Sizin Hipokrat Yemininden haberiniz var mı bilmiyorum ama, biz hekimler meslek hayatımıza başladığımız da ettiğimiz yeminde “Görevimle hastam arasına; yaş, hastalık ya da engellilik, inanç, etnik köken, cinsiyet, milliyet, politik düşünce, ırk, cinsel yönelim, toplumsal konum ya da başka herhangi bir özelliğin girmesine izin vermeyeceğime,” diyerek yemin ediyoruz. Şükür ki 30 yıllık meslek hayatımda ettiğim bu yeminin sonuna kadar arkasında durdum” dedi.