DMM’den “Sahte Reklam ve Dolandırıcılık” Uyarısı: Resmî Kaynaklardan Teyit Edin

Tanınmış İsimler ve “Devlet Destekli Yatırım” İddiaları

DMM’nin yayımladığı bültende, dolandırıcıların tanınmış kişilerin isim ve görsellerini izinsiz kullandığı, “devlet destekli yatırım” ve “gizli kazanç yöntemi” gibi ifadelerle sahte reklamlar hazırladığı belirtildi. Bu içeriklerin, hem bireysel mağduriyetlere hem de kamu kurumları ve ünlü isimlerin itibarına ciddi zarar verdiği vurgulandı.

Profesyonelce Hazırlanan Sahte Haberler

DMM’nin incelemelerine göre, sahte içerikler video simgeleri, haber sitesi benzeri grafikler ve çarpıcı başlıklar (“Mal varlığına el konuldu”, “Türkiye şokta”, “Skandal açıklama”) kullanılarak profesyonel bir şekilde üretiliyor. Bu yöntemle kullanıcıların tıklama davranışlarının manipüle edildiği ve kişisel-finansal bilgilerin ele geçirilmeye çalışıldığı kaydedildi.

“Sosyal Medya Platformları da Sorumlu”

Açıklamada, bu tür içeriklerin Türk Ceza Kanunu’nun 157. ve 158. maddeleri kapsamında dolandırıcılık suçu, kişisel verilerin hukuka aykırı kullanımı halinde ise KVKK ve TCK’nın 136. maddesi kapsamında suç teşkil ettiği hatırlatıldı.
DMM, sosyal medya platformlarının 5651 sayılı Kanun çerçevesinde Türkiye’deki mevzuata uygun hareket etmekle yükümlü olduğunu ve onaylı reklamlar üzerinden yayılan bu içeriklerin denetiminin sıklaştırılması gerektiğini vurguladı.

Vatandaşlara 4 Maddelik Uyarı

DMM, vatandaşların mağduriyet yaşamaması için şu tavsiyelerde bulundu:

• Devlet destekli yatırım veya yüksek kazanç vaadi içeren içeriklere temkinli yaklaşın.
• Duyuruları yalnızca resmî kurumların kaynaklarından teyit edin.
• Kişisel ve finansal bilgilerinizi doğruluğu şüpheli kaynaklarla paylaşmayın.
• Şüpheli içerikleri Emniyet Siber Suçlarla Mücadele, BTK veya Cumhuriyet savcılıklarına bildirin.

“Mücadele Teknik, Hukuki ve Toplumsal Sorumluluk Gerektiriyor”

DMM, sahte içeriklerle mücadelenin yalnızca teknik bir mesele değil; aynı zamanda etik, hukuki ve toplumsal bir sorumluluk olduğunu belirtti. Kurumlar arası iş birliği, güçlü içerik denetim sistemleri ve dijital medya okuryazarlığının artırılmasının bu mücadelede kritik öneme sahip olduğu ifade edildi.