Afyon Türkeli Gazetesi köşe yazarı Ömer Mazi 'CHP'de Koltuk Değil Gelecek Mücadelesi Nasıl Olmalı?' isimli köşe yazısı kaleme aldı.
Türkiye’de partiler kanunu, liderleri korumak ve koltukta tutmak üzerine kurulu.
Bir genel başkan kendi istemedikçe o koltuktan indirilemez.
Siz hiç seçimle genel başkanın değişti bir genel kurul gördünüz mü?
Ben 30 yıldır gazetecilik yapıyorum bu süre içinde seçimle genel başkanın değiştiği bir genel kurul görmedim.
Çünkü sistem mevcut genel başkanı koltukta tutmak üzerine.
Genel başkanda kendisine yakın bir kadro kuruyor onlara çeşitli görevler veriyor.
Hepsi genel başkanın emir eri gibi oluyor.
Genel başkanın ak dediğine kara diyen bir genel başkan yardımcısı ve parti yöneticisi gördünüz mü?
Herkes kendi koltuğunu korumak için ne gerekiyorsa onu yapıyor.
Bu durum Ankara’dan ilçelere kadar böyle.
Koltuk önemli oturan bir daha kalkmasını bilmiyor.
Milletvekilleri öyle.
Ellerinden gelse son nefeslerini verene kadar vekil olarak kalmak istiyorlar.
Vekil oldunuz, il başkanı ben belirleyeyim bana tabi olsun, merkez ilçe başkanı bana tapsın, ilçe başkanları etrafımda pervane olsun.
Ben ne dersem o olsun istiyor.
Hayaller öyle ama gerçekler öyle olmuyor.
Olmasın da zaten.
Mesela diyorum hani tüm partileri geçtim de CHP bir yenilik yapsa.
Madem bu kadar tartışılıyor “Değişim mi Yenilenme mi?”
CHP öyle bir değişim ve yenilenme yapsın ki tüm siyasi partilere örnek olsun.
Çağımız teknoloji ve dijital çağ.
Z kuşağı dediğimiz bir nesil yetişiyor.
Artık her şey bir cep telefonundan yapılıyor.
Çeşitli uygulamalar var, indiriyorsunuz programı birkaç işlem ve oradan istediğini alıp satıyorsun, havale yapılacak yap, sipariş verilecek ver, abone olunacak ol, parti üyeliğini yap, üyelikten çık.
Her şey birkaç tuşla oluyor.
Şu koltuk koruma mücadelesinden vaz geçip şöyle bir yenilik yapsak.
Dünyanın birçok yerinde seçimlerde artık sandık kurulmuyor.
Cep telefonundan ve bilgisayardan oy verebiliyorsun.
Yani çok zor bir durum değil.
Ülkenin başbakanını, cumhurbaşkanını cep telefonundan verilen oyla seçilen bir dönemde yaşıyoruz.
CHP yenilikten ve değişimden bahsediyor ya.
Hadi bir uygulama yapalım ve ülke genelinde CHP üyesi olan yaklaşık 1 milyon 300 bin üyenin hepsi Genel Kurulda oy verebilsin.
Mesela şu sıcaklarda insanlar il binasına gidip delegelik için oy veriyor ya.
O oranda % 50 civarında kalmış durumda.
Oturduğu yerden pijamasıyla sabah çayını içerken oyunu kullansa.
İlçe başkanını, il başkanını, vekil adayını buradan seçip belirlese.
Nasıl olur?
Olmaz tabi.
O zaman delege baronlarının papucu ne olacak?
Koltuk belası.
O zaman birbirinizi yemeye devam edersiniz.
Milletvekili Burcu Köksal’ın partiyi ele geçirme operasyonu aralıksız olarak devam eder.
Birileri onu engellemek için uğraşırken bazıları da bir köşede ellerini ovuşturarak çatışmayı izler.
Mesela vekil vekilliğini bilse.
Karışmasa seçimlere, partinin toparlayıcı, birleştirici, barıştırıcı ablası olsa ne güzel olmaz mı?
Kim seçilirse seçilsin benim partilim, benim yol arkadaşım dese.
Ama lafta değil gerçekten bunu yapsa.
O zaman adı bu kadar tartışılmaz, bu kadar itici ve kavgacı olmaz.
Ben demek parti demek EGO’sundan kurtulsa.
Küçük dağları o yaratmış gibi davranmasa.
Nasıl olur?
Kimse akıl hocası bilmiyorum ama yanlış yapıyor.
Dost kazanmak yerine düşman çoğaltmayı marifet sanıyorlar.
Kaostan beslenmek bir yöntem ama kaos insanı boğar.
Hata yaptırır.
Karışma vekil hanım karışma diyesim geliyor ama beni dinlemez ki?
Bunları yapma, yapmaz diyemiyorum çünkü yapar.
Bakın bir olayı anlatayım size uzun zamandır gündemimdeydi ama şimdi sırası geldi.
2019 seçimleri öncesi CHP Genel Merkezi yurt genelinde il başkanlıklarına seçim ödeneği gönderiyor.
Alın bu parayla seçim çalışmanızda harcayın diyor.
Bildiğiniz gibi partilere aldığı oy oranına göre hazine yardımı yapılıyor.
Yapılmasa daha iyi ama yapılıyor.
Partilerde bu paraları seçim sırasında bir azcığını, miniciğini illere gönderiyor.
O’da partinin çalışmaları masrafları, araç giydirme, ilan falan.
2019 seçimlerinde Milletvekili Burcu Köksal CHP İl Başkanlığından bu paranın bir kısmının kendi seçim çalışmalarında kullanılması için istiyor.
Pardon?
Genel Merkezin İl Başkanlığına gönderdiği seçim harcaması parasının bir kısmını bana verin benim seçim çalışmamda kullanılacak.
CHP İl Başkanlığı şaşkın.
Yönetim toplanıp talebi tartışıyor ve oy birliği ile hayır mümkün değil diye RED ediyorlar.
Vekil hanım elbette çok öfkeleniyor vay siz misiniz bana parayı vermeyen diye
Sinirli Vekil Hanım CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç’a partinin parasına blok koyduruyor.
Bana yaramayan para kimseye yaramasın.
Peki sen kimsin CHP Milletvekili ve Vekil adayı.
Para kime geldi CHP İl Başkanlığına.
O para nerede kullanılacak CHP’nin seçim çalışmalarında.
Kim cezalandırıldı?
AK Parti mi?
Bunu yapma.
Böyle yaparsan CHP’de istenmeyen vekil olmaktan kurtulamazsın.
Adın hep skandallarla anılır.
Birde yemek faturası var onu yazmayayım ayıp olmasın.
Yemek faturasını partiye ödetmeye kalkıyorsun ya onu da biliyorum.
Yapma bunları mesela yapma.
Dostlarını çoğalt düşmanlarını değil.
Keşke AK Parti’nin yaptığı gibi CHP’de belli zamanlarda istişare toplantıları yapsa, siyaset akademisi yapsa.
Mesela neden yaklaşık 4 yıldır CHP Danışma Kurulu Toplanmıyor.
Neden danışma kurulunu yapıp eteğinizdeki taşları orada ayıklamıyorsunuz.
İçinizde biriktirdiğiniz öfkeyi, kini, nefreti orada tartışıp kussanız.
Ne güzel olmaz mı?
Mesela diyorum 3 ayda bir toplansanız, karşılıklı sorunları masaya yatırsanız, sorunlar sorun olmadan ufaktan çözüme kavuşsa.
O salonda tartışıp toplantı bitiminde kol kola çıksanız çok mu şey istemiş olurum.
Tüm bunları yapması gerek Milletvekili Burcu Köksal ve kavgalı olmadığı bir İl Başkanı ile olur.
Herkesin aklı kendine haşa size akıl vermek değil niyetim ama gönlüm böyle istiyor.
Ben ki çocukluğunda babası CHP’li olduğu için işten atılmış bir adamın oğluyum.
Babası CHP uğruna aylarca işsiz kalmış 13-14 yaşında sırtında üç kürek kumu inşaatlara taşımız bir çocuğum.
CHP yüzünden aç kalmış bir evladım.
Bunları istemek benim en doğal hakkım diye düşünüyorum.
Biz sizler gibi sefa sürmedik.
Biz sizler gibi şımarık olamadık.
Yapmayın.
Kendi hırslarınız yüzünden böyle ayak oyunları yapıp bir biriniz yıpratmayın.
Koltuk mücadelesi değil gelecek mücadelesi verin.
TÜRKELİ HABER MERKEZİ