Başkan Mısırlıoğlu, Gündeme Dair Açıklamalarda Bulundu:
“VALİMİZİ TÜRKİYE'DEKİ SOKAK HAYVANLARININ TÜM SORUNLUSU GİBİ GÖSTERMEK ABESLE İŞTİGALDİR”
İYİ Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu, düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konular hakkında açıklamalarda bulundu.
Başkan Mısırlıoğlu açıklamalarında, Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı'nın sokak hayvanları talimatına destek vererek, yapılan spekülasyonları reddettiğini ifade etti. Mısırlıoğlu konuşmasında, İl Emniyet Müdürü Mahmut Ay'ın görevden alınması sonrası oluşan spekülasyonların toplumda rahatsızlık verdiğini belirterek, bu tür durumların şeffaf bir şekilde ele alınması gerektiğini vurguladı.
Başkan Mısırlıoğlu açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:
“VALİMİZİ TÜRKİYE'DEKİ SOKAK HAYVANLARININ TÜM SORUNLUSU GİBİ GÖSTERMEK ABESLE İŞTİGALDİR”
Sokak hayvanlarının yaşam haklarının korunması ve barınma yerlerinin oluşturulması için belediyeler, valilik ve kaymakamlıklar tarafından başlatılan talimatın arkasında olduklarını belirterek, Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı'na yapılan spekülasyonları kabul etmediğini ifade etti.
Başkan Mısırlıoğlu,
"Valimizin yapmış olduğu kaymakamlıkla belediyelere göndermiş olduğu bir genelgeyle ilgili Türkiye gündeminde ve sosyal medya platformunda valimize karşı eleştiri yağmuru yapıldı. Valimizin yapmış olduğu paylaşıma ciddi anlamda toplum tarafından, toplumun değişik kesimleri tarafından tepkiler verildi. Şimdi bu konuda valimizin yapmış olduğu talimat ilimizde, ilçelerimizde huzuru tesis etmek adına aynı zamanda da bizimle beraber yaşayan, bizimle beraber bu ilin sokaklarında, ilçesinde, her tarafında adeta bizim bir parçamız olan sokak hayvanlarıyla ilgili sanki bir katliam talimatıymış gibi algılandı. Aslında belediyelerin ve sadece kaymakamlıkların üzerine yıkılacak bir hafif bir sorun değil bu sorun. Biz İYİ Parti olarak iktidar partisinin mecliste sokak hayvanlarının uyutulmasıyla ilgili getirmiş olduğu teklifi reddettik. Reddetme nedenimiz bir canlının katliam izninin mecliste toplanıp milletvekilleri tarafından alınmasına gönlümüz razı olmadı. Onlar da canlı. Onların da yaşam hakkı var. zarar vermeden ve insana zarar vermeyecek koşulların oluşturulması, barınma yerlerinin oluşturulması, mamalarının bir şekilde belediyeler, valilik veya kaymakamlıklar tarafından tedarik edilerek orada insan onuruna yakışır bir şekilde o hayvanların da yaşam haklarını sürdürmesiyle ilgiliydi itirazımız. Ancak valimiz sanırım sokaktaki hayvanların hayat koşulları ve kış koşullarından kaynaklı olarak çocuklara ve okula giden çocuklara ve kadınlara, yaşlılara bir iki yerde saldırganlaşan hayvanlarla ilgili gerekli talimatların verilmesi bunların barınaklara toplanmasıyla ilgili olduğunu kendi ifadesiyle söylüyorum. Öldürülmesiyle ilgili veya bunların yok edilmesiyle ilgili olmadığını öğrendik. Dolayısıyla valimize hedef tahtasını oturtarak Türkiye'deki sokak hayvanlarının tüm sorunlusu gibi göstermek abesle iştigaldir. Ancak sokak hayvanlarına hiçbir şekilde kamu eliyle belediyeler eliyle de zarar verilmeden yaşam haklarının korunmasını buradan takip ettiğimizi ifade etmek istiyorum." diye konuştu.
“ALINAN BU KARAR, BU VATAN İÇİN KANINI AKITAN ŞEHİTLERİMİZİN KEMİKLERİNİ SIZLATMIŞTIR”
Başkan Mısırlıoğlu, İl Emniyet Müdürü Mahmut Ay'ın görevden alınması sonrası oluşan spekülasyonların toplumda rahatsızlık verdiğini belirterek, bu tür durumların şeffaf bir şekilde ele alınması gerektiğini vurguladı.
"İl Emniyet Müdürümüzün görevden alınmasıyla ilgili bir kararname yayınlandı. Türkiye'de 81 tane il var. Tek Afyonkarahisar İl Emniyet Müdürü görevden alınarak yerine başka bir arkadaşımız görevlendirilmiş hükümetimiz tarafından. Tabii bu rutin bir şeydir olabilir. Görev değişimleriyle ilgili hükümetin tasarrufudur. Bakanlığın tasarrufudur. Asla bununla ilgili bir sözümüz olamaz. Ancak daha sonrasından spekile edilen olaylar bizi şahsen rahatsız etti. Rahatsız etme nedenini söylüyorum. Bir siyasi partinin önüne şehit ve gaziler derneğimiz tarafından bir çelenk konuldu. Şimdi bu çelengin konulmasında ne orada bir hakaret var, ne bir küfür var, ne bir taşkınlık var, ne orada insanlara karşı bir zor kullanma var, ne cam taşlama var, Ne bileyim yani birlik beraberliğimizi zedeleyecek bir açıklama da olmadı. Şimdi bunun üstüne orada demokratik bir hak olan şehit ve gazi aileleri kendilerinin bu vatan ve millet için yakınlarından birisinin gazi veya yakınlarından birisinin şehit olması hesabıyla mecliste 22 Ekim tarihiyle birlikte Türkiye'de 40 yıldır başımıza musalla edilen bu terör örgütü PKK'nın kurucusu olarak da bilinen caninin meclise davet edilmesiyle ilgili bu davetin üstünden de tekrar olay daha da yükseltilerek işte İmralı turlarının başlaması, İmralı seferlerinin başlaması, insanlara normal bir şeymiş gibi bu koşulları televizyon ve basın aracılığıyla takip eden normal bir vatandaşın da dişlerini sıkarak izlediğimiz bu olaylara Şehit ve gazi yakınlarımız bir tepki gösterdi. Bu şehit ve gazilerimizin yakınları, bu ülke için canlarını feda edenlerin yakınları. Şimdi o şehitlerimiz bu vatanı bize vatan yapmak için şehadet şerbeti içtiler. Ama onların bir tarafı, tek başına onların bir düşmanı gibi algılayarak onları bir taraf gibi tutmak ve onların yaptığı bir girişimden kaynaklanmak olarak da sanki orada terör faaliyeti yapılmış gibi algılayarak il emniyet müdürüyle ilgili bir tasarrufta bulunmak bu ülke için bu vatan için bu topraklar için kanını akıtan şehitlerimizin kemiklerini sızlatmıştır. Şimdi burada emniyet müdürünü savunma pozisyonuna girmemek için kendimi zor tutuyorum. Emniyet müdürü görevini yapmıştır Afyon'a hizmet etmişse Allah razı olsun. Yaptığı her şeyden Allah razı olsun. Yapamadığı şeylerde mutlaka bir kastı yoktur. Elinden o kadar gelmiştir, yapmıştır. Ama şehit ve gazilerimizin çelengi ile ilgili bir tasarruf yapıldıysa tuz kokmuştur arkadaşlar. Tuz kokmuştur. Bunu bizim kabul etmemiz mümkün değildir. Dolayısıyla bu Türkiye'nin karanlık bir çukura sürüklendiğinin açık bir göstergesidir. Öylesine bir dönemden geçiyoruz. Sesini yükseltenin sesinin kısılmaya çalışıldığı eleştiri yapanın eleştirisinin yaptığından kaynaklı soruşturma açıldığı halk arasında hükümet ve yetkilileri hakkında konuşulduğu zaman tutuklanacağının korkusunun salındığı bir dönemde ülkeyi beka beka diye getirdikleri 22 yılın sonunda tam bir beka sıkıntısıyla karşı karşıya gelmişizdir. Böylesine bir dönemde 86 milyon üzerinde bir korku, bir baskı, bir hayal kırıklığı yaşanmaktadır. Çünkü toplum fikrini ifade edemiyor. İnsanlar açıkça derdini anlattığında derdini anlatırken tutuklanacağım, görevden alınacağım, sürgüne uğrayacağım korkusu içinde yaşıyor. Bir yargıcı düşünün. Bir hakimi düşünün. Bir karar verecek. Bu kararı verirken bir baskı ve bir korkunun altında bir karar veriyorsa oradan adalet çıkar mı? Oradan sağlıklı bir adalet tecelli eder mi? Türkiye böyle yönetilmeyi hak etmeyen bir ülkedir. Ülkemiz adına da doğruları bilmeye, söylemeye, her platformda da en yüksek sesle haykırmaya devam edeceğiz. Korkmuyoruz. Bir tek Allah'tan korkuyoruz. Onun için ne yaparlarsa yapsınlar. Biz bu ülkenin gerçek sahipleri ve vatandaşlarıyız. Ne şehit ve gazilerimizi yalnız başına bırakırız, ne de ülkemizdeki 86 milyon ferdimizin sorunlarını dile getirmekten geri durmayız. Genel başkanımız da, İYİ Parti teşkilatları da milletvekillerimiz de doğruları haykırmaya devam edeceğiz. Rahatsız oldularsa rahatsız etmeye de devam edeceğiz. Hiç kuşkunuz olmasın." dedi.
“ASGARİ ÜCRETE YÜZDE 30 VERDİLER, YÜZDE 100 ALIYORLAR”
Başkan Mısırlıoğlu konuşmasında, artan ekonomik zorluklar ve zamlar karşısında vatandaşların yaşadığı sıkıntılara da dikkat çekerek, bu konuda çözüm önerilerinin geliştirilmesi gerektiği söyledi.
Mısırlıoğlu,
"Hükümet kendi emekliye, memura, işçiye, asgari ücretliye zam yaparken çay kaşığıyla veriyor. Ama milletten alırken kepçeyle alıyor. Asgari ücrete zam yapılalı bir ay oldu. Ama bu zamla birlikte başımızda bir Maliye Bakanı var. Yıldırım gibi bir Şimşek gibi yakıyor. Yani Sayın Şimşek haksız ve hukuksuz vergileri vatandaştan nereden alabilirim? Uzuvlarımızdan falan da vergi alacaklar yakında. Senin tırnağın var. Senin kafada saç fazla. Senin bıyıkların var. Hepimizden buna da vergi çıkarsa şaşırmayın. Şimdi bu şimşek yatıyor, kalkıyor, mucit gibi gece yatıyor, sabah bir kalkıyor, uyanıyor, vatandaştan parlak fikrini hemen herhalde sarayla paylaşıyor. Paylaşır paylaşmaz da o uyguladığı, gece rüyasında gördüğü şeyi vatandaş üzerinde uygulamaya karar veriyor. Kendisinin bir eli yağda, bir eli balda olduğu için elektrik faturalarıyla ilgili zamlar gündemde. Bin elli liralık fatura 2000 lira ödeneceği söyleniyor. Hesaplanıyor. Yetkililer tarafından. Ne verdiniz siz asgari ücrete ya? Ne verdiler? %30 verdiler. Ne aldılar? %100 alıyorlar. Akaryakıta gelen zamlar. Artan akaryakıt maliyetleriyle birlikte içtiğimiz sudan, yediğimiz simite kadar giydiğimiz çoraptan giydiğimiz elbiseye manavdaki her türlü narenciye malzemesine marketten aldığınız her türlü gıda malzemesine kadar üstüne zam demek akaryakıta enerji giderlerine zam yaptığınız zaman iğneden ipliğe her şeyin zamının habercisidir. İnsana yaşama öl der mantığıyla bin elli liralık faturanın iki bin liraya çıkması ne demek ya? Böyle bir zam oranı var mı arkadaşlar? Kuyumcular, dövizciler, altın satanlar bile bu kadar zam alan olmadı ya. Ne oldu bu elektrik altın mı oldu da bin elli liralık fatura iki bin liraya oluyor? Hepimizi etkiliyor. Buradan tüm hemşehrilerime sesleniyorum. Özellikle de Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren hemşerilerime sesleniyorum. Milliyetçi Hareket Partisi'ni kayıtsız şartsız savunan hemşerilerime sesleniyorum. Bu zamlar hepimize yapıldı. İYİ Partili'ye yapılmadı ki Cumhuriyet Halk Partili'ye yapılmadı ki tüm seksen beş milyon seksen altı milyon insanı etkileyecek onların hepsi hepimizin cebinden çıkacak zamlar bunlar arkadaşlar. Olağanüstü hal koşullarında devam ediyoruz hayatımıza. Olağanüstü hal koşullarında da bu kadar sıkı yönetimle, bu kadar korkuyla, bu kadar baskıyla bu toplum sindirilmedi. Neyin derdindesiniz siz? Parti devleti değiliz biz. Biz Türkiye Cumhuriyeti Devletiyiz." diye ifade etti.
“BU HİZMETİ KAZANDIRANLARA ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM”
Afyonkarahisar İl Sağlık Müdürlüğü hava ambulansının gece görüşü olan bir modelle yenilenmesi için yapılan çalışmaların olumlu bir adım olduğu belirten Mısırlıoğlu, bu tür hizmetlerin artırılması gerektiği dile getirdi.
Mısırlıoğlu,
"İlimizde hava ambulansı bir ara getirildi kiralık olarak. Biliyorsunuz onun da gece görüşü yoktu. Ben çok yakinen biliyorum gece görüşünün olmadığını. Bizim kurucu il başkanımızın beyine pıhtı atması nedeniyle müdahale edilemedi. Ankara'ya gönderilmesi gerekti. Başka koşullarla Ankara'ya ulaştırdık. O günkü ambulansın gece görüşünün olmadığı için sabaha kadar beklememiz gerektiği için biz karayoluyla ulaştırdık. Hava ambulansıyla ilgili ilimizden bir adım atılmış. Sağlık İl Müdürlüğü önümüzdeki günlerde gece görüşü de olan bir hava ambulansının ilimize tahsis edildiğini söyledi. Buradan emeği geçenlere de teşekkür ediyorum çünkü insan sağlığına hizmet edecek sonuçta kim olursa olsun inşallah bunu bize kazandıranlara da şükranlarımı sunuyorum." ifadelerine yer verdi.
Yorumlar
Kalan Karakter: