Hamas'ın Aksa Tufanı Operasyonu'nun ardından bölgeyi ablukaya alan İsrail'in saldırıları hız kesmeden devam ediyor. Saldırılar sonucunda çok sayıda sivil vatandaş yaşamını yitirirken birçok ülke de kimden yana tavır alacağı konusunda pozisyonunu belirlemeye başladı. Bu ülkeler arasında en dikkat çekeni İsrail'den yana tavır alan Azerbaycan oldu. Peki Azerbaycan neden İsrail'den yana tavır aldı? Gelin bugünkü süreci ve altındaki nedenleri adım adım inceleyelim.
Gazze'deki son gelişmelerle ilgili Azerbaycan medyasının tutumu, Bakü hükümetinin Tel Aviv ile ne kadar dostane ilişki kurduğunu gözler önüne seriyor. Azerbaycan medyasının Gazze'ye yönelik haberlerine baktığımızda İsrail'in saldırgan taraf değilmiş gibi gösterilmesi dikkat çekiyor. Çatışmanın ilk gününde İsrail'e yönelik saldırılar sonrası Hamas yöneticilerinin şükür namazı kılmasına Azerbaycanlı bir spikerin "Televizyondan izleyerek şükranla secdeye gidiyorlar. Bu din ise insan değiller" sözleriyle tepki göstermesi de bunun göstergesiydi.
Bakü ile Tel Aviv arasındaki ilişkiler uzun bir geçmişe sahiptir. Azerbaycan'ın Sovyetler Birliği'nden bağımsızlığını ilan etmesinden önce de taraflar arasında derin bir bağ vardı. Azerbaycan 1991 yılında bağımsızlığını ilan ettiğinde onu ilk tanıyan ülke Türkiye olurken ikinci tanıyan ülke olan İsrail 1993 yılında Bakü'de büyükelçiliğini açtı.
Bakü-Tel Aviv ilişkileri hakkındaki en doğru yorum belki de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in "İlişkilerimiz buzdağına benzer, göründüğünden çok daha derindir" şeklindeki sözleridir. Azerbaycan'ın eski Sovyetler Birliği'nden bağımsızlığını kazanmasının ardından Bakü ile Tel Aviv arasındaki siyasi ilişkiler daha yavaş adımlarla başladı. Taraflar arasında ilk resmi görüşme, 2007 yılında İsrail rejimi Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Asya gezisi kapsamında Bakü'de Azerbaycanlı yetkililerle buluşması ile gerçekleşti.
Yorumlar
Kalan Karakter: