AYAZİNİ KİLİSESİ TARİH VE KÜLTÜRÜN TAŞLA BULUŞTUĞU YER
Afyonkarahisar’ın İhsaniye ilçesine bağlı Ayazini köyü, bölgenin zengin tarihî mirasını keşfetmek isteyenler için önemli bir durak noktası.
Ayazini köyü, özellikle Ayazini Kilisesi ve çevresindeki kaya yapılarıyla dikkat çekiyor. Yol kenarında, tüf kayalıklar içine oyulmuş olan Ayazini Kilisesi, tarihi ve kültürel mirasıyla bölgenin en önemli yapılarından biri. Bu kilise, aynı zamanda bölgedeki en önemli manastır yapılarından birini oluşturuyor.
AYAZİNİ KİLİSESİ’NİN ÖZELLİKLERİ
Ayazini Kilisesi, kayaya oyulmuş apsisli ve kubbeli yapısıyla dikkat çekiyor. Dış cephesindeki kaya yüzeyine oyulmuş olan kilisenin apsisi, yanlarda yer alan küçük apsis çıkıntılarıyla dikkat çekmektedir. Yapının iç kısmına yan ve arka bölümlerden iki farklı girişle ulaşılabiliyor. Duvarlarda birbirine bitişik kemerli nişler yer alırken, bu nişlerde haç ve yazı kabartmalarına rastlanıyor. Kilisenin ana bölümü, haç tonozlu ve orta kubbeli olup, dört ayakla taşındığını gösteren izler barındırıyor.
AYAZİNİ KİLİSESİ’NİN TARİHİ VE ÖNEMİ
Ayazini Kilisesi, 1000'li yıllarda inşa edilmiş bir manastır yapısı olarak tarihlenmektedir. Yapı, sadece dini bir mekan olmanın ötesinde, bölgenin kültürel ve tarihî zenginliğini de yansıtan bir mirastır. Ayazini köyü ve çevresi, Frig, Roma (Bizans), Helenistik, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden izler taşımaktadır. Ayrıca, bölgedeki tarihi yapıların çoğu, Frigler döneminde yapılmış olup, Doğu Roma (Bizans) döneminde de kullanılmıştır. Ayazini, bu çok katmanlı tarihî sürecin izlerini taşırken, aynı zamanda Türklerin Anadolu’ya giriş sürecini de gözler önüne sermektedir.
OĞUZ BOYLARINA AİT DAMGALAR VE KAYA SANATI
Ayazini Meryem Ana Kilisesi'ndeki en dikkat çeken özelliklerden biri, duvarlarında yer alan Oğuz Boylarına ait damgalar ve kaya sanatı örnekleridir. Kilisenin narteks (giriş holü) duvarlarında kazıma tekniğiyle yapılmış olan bu damgalar, özellikle Salur, Kayı, Eymür, Bayat ve Afşar boylarına ait izler taşıyor. Bu damgalar, Oğuz Türklerinin sahip oldukları yerlere ve eşyalarına iz bırakma geleneğini en iyi şekilde yansıtan örneklerden biridir. Ayrıca, bu damgalar, Anadolu’daki ilk Türk mühürlerinin taşa kazındığı en eski örneklerden biri olarak büyük öneme sahiptir. Kilisenin duvarlarında yer alan bu figürlerin ve damgaların, aynı zamanda Selçuklu dönemi eserlerinde de benzerlerine rastlanmaktadır. Örneğin, Seyitgazi’deki Himmet Baba Türbesi'nde de benzer Oğuz Boyu damgaları yer alır. Ayazini Kilisesi'ndeki bu figürler, bölgenin tarihi boyunca Türklerin taşa iz bırakma geleneğini nasıl sürdürdüklerini gösteriyor.
TURİZM VE KÜLTÜREL KORUMA ÇALIŞMALARI
2000'li yıllardan itibaren bölgeye yapılan çalışmalar, Ayazini'nin tarihi mirasının gün yüzüne çıkmasına olanak sağlamıştır. Afyon Valiliği ve çeşitli yerel girişimlerle bölgedeki tarihi eserler restore edilerek ışıklandırılmış, ziyaretçilerin daha rahat ulaşabilmesi için yol yapım çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Bu süreç, Ayazini ve çevresindeki Frig Vadisi’ni, yerli ve yabancı turistler için cazip bir destinasyon haline getirmiştir. Ayrıca, bölgedeki tarihi yapılar için bilgilendirme yazıları ve tanıtım rehberleri hazırlanmıştır. Ayazini köyü ve çevresinde yapılan kazı ve araştırmalar, bölgenin tarihi zenginliğini daha da derinleştirmiştir. 2001 yılında yapılan yüzey araştırmalarında, Frig ve Roma (Bizans) dönemi eserleri ile birlikte, Oğuz Boylarına ait damgalar ve kaya sanatı figürleri de tespit edilmiştir. Bu tespitler, bölgenin tarihî ve kültürel mirasını daha da pekiştirmektedir.
Ayazini Kilisesi ve çevresindeki Oğuz Boyları damgaları, tarihi miras açısından büyük bir öneme sahiptir. >>Özel Haber
Yorumlar
Kalan Karakter: