AVUKAT RANA BETÜL USLUBAŞ'TAN ADALET VE HUKUK VURGUSU
Avukatlar günü dolayısıyla Türkeli gazetesine açıklamalarda bulunan Avukat Rana Betül Uslubaş avukatlık mesleğinin zorluklarına dikkat çekerek, savunma hakkının önemini dile getirdi.
Avukat Rana Betül Uslubaş, 5 Nisan Avukatlar Günü'nün sadece bir kutlama değil, aynı zamanda savunmanın kutsallığını, hukukun üstünlüğüne olan inancı ve adalete duyulan saygıyı simgelediğini belirtti. Uslubaş, "Avukatlık, çoğu zaman görünmeyen, fakat sistemin bel kemiğini oluşturan, çok yönlü bir mücadele mesleğidir. 5 Nisan, bu mücadelede yalnız olmadığımızı, aynı değerleri paylaşan binlerce meslektaşımızla omuz omuza olduğumuzu hatırladığımız bir gündür" dedi.
"AVUKATLAR, ADALET SİSTEMİNİN VİCDANIDIR"
Avukatlık mesleğinin toplumdaki önemine de değinen Uslubaş, avukatların adalet sisteminin sadece bir parçası değil, vicdanı olduğunu vurguladı. "Biz avukatlar, sadece müvekkillerimizi değil, aynı zamanda insan haklarını, demokrasiyi, ifade özgürlüğünü ve toplumsal eşitliği de savunuyoruz. Bazen müvekkilimizin değil, hakkın tarafında olmak zorunda kalıyoruz. Bu da mesleğimizi sadece teknik bir iş olmaktan çıkarıp, etik, sorumluluk ve cesaretle örülü bir duruş haline getiriyor" şeklinde konuştu.
"HUKUKİ GÜVENLİK İLKESİ YETERİNCE KORUNAMIYOR"
Hukuk sistemindeki en büyük eksikliğin "hukuki güvenlik" ilkesinin yeterince korunamaması olduğunu belirten Uslubaş, yargı süreçlerinin uzunluğunun da önemli bir sorun olduğunu vurguladı. "Adaletin geç işlemesi, mağdurun daha fazla mağduriyet yaşamasına, failin ise cezasızlık algısıyla hareket etmesine neden oluyor. Ayrıca, savunmanın ikincil planda bırakılması, bürokratik engeller ve ekonomik güvencesizlik gibi avukatların karşılaştığı güçlükler, yargının asli unsuru olan savunma ayağını zayıflatıyor" dedi.
"HUKUK REFORMLARI UYGULAMAYA YANSIMALI"
Hukuk alanında son dönemde yapılan reform girişimlerinin uygulamaya yansımasının yetersiz olduğunu belirten Uslubaş, reformların yargının bağımsızlığı, şeffaflık, hesap verebilirlik ve nitelikli hukuk eğitimi gibi temel alanlara da yönelmesi gerektiğini ifade etti ve ekledi“ Hukuk alanında son dönemde yapılan reform girişimleri, bazı başlıklarda olumlu adımlar içeriyor olsa da, bunların uygulamaya yansıması her zaman istenilen düzeyde olmuyor. Örneğin ceza infaz düzenlemeleri, yargı paketleri gibi reformlar teoride hak ve özgürlükleri geliştirmeyi hedefliyor gibi görünse de, pratikte bu hedeflere ne kadar ulaşıldığı tartışmalı. Çünkü hukuki düzenlemeler sadece metinlerden ibaret değildir; önemli olan bunların nasıl uygulandığıdır.
"KADIN AVUKATLAR ÇOK KATMANLI ZORLUKLARLA MÜCADELE EDİYOR"
Kadın avukatların meslekte karşılaştığı zorluklara da değinen Uslubaş, toplumsal cinsiyet rolleri, mesleki yetkinliğin yeterince ciddiye alınmaması ve aile hayatı ile meslek hayatını dengeleme gibi sorunlara dikkat çekti. Uslubaş: Kadın avukatlar, hem meslek içinde hem de toplumun genel yapısından kaynaklı çok katmanlı zorluklarla mücadele ediyor. Toplumsal cinsiyet rolleri, kadın avukatların mesleki gelişimini sınırlayan en temel etkenlerden biri. Birçok kadın avukat, mesleki yetkinliğine rağmen, müvekkilleri tarafından yeterince ciddiye alınmama, erkek meslektaşlarına göre daha fazla açıklama yapma ihtiyacı duyma ya da dış görünüş üzerinden değerlendirilme gibi sorunlarla karşılaşabiliyor. Yine duruşma salonlarında hâlâ eril bir dilin hâkim olması, kadının mesleki kimliğinin önüne geçebiliyor. Ayrıca aile hayatı ile meslek hayatını dengelemek, özellikle genç anne avukatlar için ciddi bir yük oluşturuyor. Gece geç saatlere kadar süren çalışmalar, çocuk bakımı ve toplumsal beklentiler, kadın avukatlara çifte sorumluluk yüklüyor. Tüm bu zorluklara rağmen, kadın avukatların meslek içindeki görünürlüğü ve dayanışması her geçen gün artıyor. Kadın hakları davalarındaki duyarlılıkları, hukuk alanında toplumsal dönüşümün en önemli dinamiklerinden biri haline geldi. Ancak hala yolun başındayız. Baroların, kadın dayanışma ağlarının ve meslek örgütlerinin bu konuda daha aktif ve koruyucu politikalar üretmesi gerekiyor.“ dedi.
"YASAL DEĞİŞİKLİKLER KATILIMCI BİR SÜREÇLE YAPILMALI"
Yasal değişikliklerin katılımcı bir süreçle, bilimsel danışma kurullarıyla ve toplumsal ihtiyaç analiziyle yapılması gerektiğini belirten Uslubaş, "Yasal değişikliklerin amacı toplumsal ihtiyaçlara cevap vermek ve hukukun gelişimine katkıda bulunmaktır. Ancak bu değişiklikler; bilimsel temele dayanmayan, uygulayıcıların görüşleri alınmadan yapılan, siyasi amaçlarla şekillenen nitelikte olduğunda hem adalet duygusuna zarar verir hem de sistemde daha büyük sorunlar yaratır. Biz avukatlar olarak, yasaların değişmesine değil; keyfi, ani ve bütünlükten uzak değişikliklere karşıyız. Çünkü hukuki normlar bir toplumu sadece düzenlemez, aynı zamanda yönlendirir. Yasaların öngörülebilir, anlaşılır, tutarlı ve uygulanabilir olması gerekir. Hukuki istikrar, bireylerin günlük yaşamında, yatırımlarında, aile ilişkilerinde, hatta düşünce ve ifade özgürlüklerinde bile temel güvencedir.Bu yüzden yasal değişikliklerin mutlaka katılımcı bir süreçle, bilimsel danışma kurullarıyla ve toplumsal ihtiyaç analiziyle gerçekleştirilmesi gerekir." dedi.
"ADALETİN SESİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Uslubaş, açıklamalarını "Adaletin sesi olmaya devam etme çağrısı" ile sonlandırarak, avukatların hukukun üstünlüğünü ve adaleti savunmaya devam edeceğini vurguladı.
>>Özel Haber: Ceren Çiydem
Yorumlar
Kalan Karakter: