7 Ekim 2023’te HAMAS’ın başlattığı Aksa Tufanı Operasyonu’nun üzerinden 2 yıl geçti. Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Güler 7 Ekim 2023’ün yıl dönümünde Aksa Tufanı Operasyonu’nun gerekçelerini ve HAMAS’ı oluşturan sebepleri, İslam Dünyası’nın Filistin’e bakışını yaşanmış hatıralarla Gazetemiz Türkeli’ne anlattı.
“İSRAİL’İN UYGULADIĞI BARBARLIK YILLAR ÖNCESİNDEN BAŞLAYAN BİR SÜREÇTİR”
İsrail’in uyguladığı barbarlığın yıllar öncesinden başladığını dile getiren Prof. Dr. Güler, “1947 yılında yapılan paylaşım planından sonra 1948’de İsrail kuruldu. İsrail’in kuruluşundan sonra Nekbe denilen büyük felaket çerçevesinde bugünkü Filistin nüfusunun iki katı kadar Filistinli Ürdün’e zorunlu göç ettirildi ve hiçbiri Filistin’e dönemiyor. Dünyanın herhangi bir yerindeki herhangi bir Müslüman Filistin’e girebiliyor ancak zorunlu göçe tabii tutulanlar giremiyor. 1967 Savaşı kaybedildi ve sınırlar bir kez daha belirlendi. Dünya da Filistinliler de bunu kabul etti. Ancak İsrail kabul etmedi. 1994 Oslo Anlaşması’ndan sonra Yahudi işgalciler Filistinlilerin topraklarını gasp etmeye başladı. Halbuki 1994 Anlaşması’nda İsrail’in de kabul ettiği sınırlar vardı. Ona da uymadılar” diye konuştu.
“MESCİD-İ AKSA’YA 5 DAKİKA UZAKTALAR AMA GİDEMİYORLAR”
İsrail zulmünün küçük çocuklara kadar uzandığını söyleyen Güler, şahit olduğu bir hadiseyi şu sözlerle anlattı:
“2013’te ilk kez Filistin’e gittim. Bugün Sumud filosuna yaşattıkları eziyeti oraya giden herhangi bir Müslüman’a da yaşatıyorlar. Biz birkaç gün yaşadık ancak Filistinlilere her gün yaşatıyorlar. Mescid-i Aksa’ya 5 dakika mesafede yaşayanlar bile Mescid-i Aksa’ya giremiyorlar. Ben ziyaretimde Ramallah dışında Filistin otoritesi görmedim. İsrail, Filistin olarak kabul edilen her yere giriyor. Hoşuna gitmeyenleri gözaltına alıyor. İşkence ediyor. Biz Mescid-i Aksa’da namaz kılarken 6-7 yaşındaki çocukların 15 kadar İsrail askeri tarafından gözaltına alındığını çok gördük. Sebep nedir? Geçerken sürtündü, yan baktı, pankart açtı, bayrak açtı…”
“GAZZE’YE SALDIRILAR PLANLIYDI”
Filistin bugün hâlâ işgalin gölgesinde nefes almaya çalıştığını kaydeden Prof. Dr. Güler, “2025’in Filistin’inde bile bir Yahudi gelip atalarınızdan kalan zeytinliklere el koyabilir. Filistinlilerin dünyayla bağlantısı yok. Pasaportları var ama çıkış kapılarında İsrail memurları bekliyor. İşte Hamas’ı oluşturan sebepler bunlardı. Deniliyor ki 7 Ekim’den önce Filistin’de her şey güllük gülistanlıktı. HAMAS dedi ki ben bir operasyon düzenleyeyim. İsrail de bu yüzden saldırıya geçti. Bu doğru değil. İsrail öyle ya da böyle Gazze’ye girecekti. Bunu planlıyordu. Bunu bilen İzzeddin el Kassam Tugayları ve Rahmetli Yahya Sinvar Aksa Tufanı operasyonunu düzenledi. Avrupa’da bazı ülkelerde toplumsal hareketler baş gösteriyor. İtalya’da işçiler İtalya hükümetini İsrail’e karşı daha fazla baskı yapmaya zorlamak için greve gittiler. Amerika’da her gün Filistin’e destek gösterileri gerçekleştiriliyor. İslam devletlerinin bir kısmı İsrail zulmüne sessiz kalırken, bir kısmı da açıkça destek veriyor.” şeklinde konuştu.
“FİLİSTİNLİLERİN DEMOKRATİK BİLİNCİ ORTA DOĞU’DAKİ DİKTATÖRLERİ KORKUTUYOR”
İsrail’i durdurabilecek tek gücün Batı’nın vicdanı olduğunu onu susturanın ise Orta Doğu’nun korkusu olduğunu belirten Prof. Dr. Güler, “Bugün Amerika başta olmak üzere Batı Dünyası İsrail’e, ‘Sen adil bir devlet olmazsan ben sana yardımı kesiyorum’ derse İsrail durur. Çünkü İsrail Batı’ya bağımlıdır. Almanya hala her alanda yardım yapıyor. Avrupalı bazı ülkeler de vatandaşlarının baskısıyla tavır değiştirdi. İsrail’e tepki göstermeye başladı. Peki, İslam dünyası neden tepki göstermiyor? Çünkü bizde halk hükümetlere baskı yapamıyor. Avrupa 150 yıldır halk hareketlerini görüyor. Bizde bu hareketlerin tarihi 60 yıllık. Ayrıca Orta Doğu’nun diktatörleri bağımsız Filistin Devleti’ni istemiyorlar. Çünkü Filistinlilerin demokratik anlayışı yüksek. Filistinliler eğitimli insanlar. Demokrasisi oturmuş bir Filistin kendi tahtları için kötü örnek olur.” ifadelerinde bulundu.
“ARZ-I MEVUD: İSRAİL’İN GEÇMİŞTE DE KALICI OLAMAYAN HAYALİ”
İsrail’in hayalini kurduğu Arz-ı Mevud’un tarihte hiçbir zaman kalıcı bir devlet olarak var olmadığını kaydeden Prof. Dr. Güler, “İsrail’in Arz-ı Mevud diye bir düşüncesi var mı? Var. Tarihte böyle bir devlet var mı? Yok. Arz-ı Mevud denilen devletin ömrü de 40-50 yıllıktı. Hz. Süleyman öldükten sonra o devlet bitti. Osmanlı Bulgaristan’da 500 yıldan fazla kaldı. İsrail yönetiminde geçen ve yüzyıllar süren bir huzur iklimi hiç yaşanmadı” dedi >>ÖZEL HABER: ELİF KELEM- ŞEYDA YEŞİLÇAY
Yorumlar
Kalan Karakter: