TÜRKELİ GAZETESİ YAZARI NAİL AZBAY, SINIRIN SIFIR NOKTASINDAN, KİLİS’TEN ZEYTİN DALI HAREKÂTI’NI SİZLER İÇİN TAKİP EDİYOR.
ANADOLU’YU SAVUNUYORUZ
Birinci dünya savaşından sonra Anadolu’yu elimizde tutmak için Milli Mücadele’ye girişmiştik.
Bütün Anadolu baştan sonra kenetlenmiş ve kaşımızda duran emperyalist güçlere kafa atmıştık.
O gün Anadolu’yu kurtardık.
Bugün ise Anadolu’yu savunuyoruz.
Bu savunma harekâtının adı “Zeytin Dalı Harekâtı”…
İbrahim Karagül’ün dediği gibi “Bu bir vatan savunmasıdır, bir Milli Mücadele’dir.”
…
BOMBARDIMAN DEVAM EDİYOR
Sınırın sıfır noktasında, Kilis’ten gelişmeleri takip etmeye devam ediyoruz.
Mehmetçik terör yuvalarını tek tek imha ediyor.
Gün boyu bombardıman havadan ve karadan devam ediyor.
Fırtına obüsleri terör sığınaklarının üzerine balyoz gibi iniyor.
Top seslerini günün her saati şehir merkezinden yada köylerden işitmeniz mümkün.
Gökyüzünden savaş uçaklarımız teröristlere nefes aldırmıyor.
Operasyon tüm hızıyla devam ediyor.
Ben bu satırları kaleme aldığım saatlerde 303 PYD’li etkisiz hale getirilmişti.
…
TARİHİ CAMİNİN SABAHI
Önceki akşam Kilis merkezinde ki tarihi Çalık Cami’ne Afrin’den roket atılmış, o roket caminin kubbesine isabet etmişti.
Olayın yaşandığı an akşam ezanı vaktiydi.
Cemaat ibadetini yapmak için camide bulunuyordu.
Kalpleri nasırlanmış, vicdanları kararmış, akılları kiralanmış hainler, insanların ibadet ettikleri vakitte bir ibadet merkezini kolaylıkla hedef aldı.
Bu yaptıklarıyla kendi kalplerindeki kötülüğü bir kez daha kustular.
Savaşta dahi dokunulmayacak noktalar arasında yer alan ibadethaneleri gözlerini kırpmadan tarumar edebiliyorlar.
Bu yaptıklarıyla aslında bölge halkı üzerinde korkuyu hakim kılmak istiyorlar.
Fakat yanılıyorlar.
Gün aydınlandığında hedef alınan caminin bulunduğu noktadaydım.
Oldukça yağmurlu bir hava olmasına rağmen cadde üzerindeki esnafların pek çoğu işinin başına geçmişti.
İnsanlar iş yerlerine gitmek için sokaklara fırlamışlardı.
İşte bu ve buna benzer olaylardan dolayı bölge halkı Zeytin Dalı Harekatı’na tam destek veriyor.
Nerde bir Mehmetçik görseler gidip ona sarılıyorlar.
Yolda askeri araçları durdurup onlara yemek ikramında bulunuyorlar.
Şunu çok net ifade edebilirim.
Bölge halkı devletinin ve askerinin yanı başında safları sıkılaştırmış bir şekilde hazır bekliyor.
…
HAVA ŞARTLARI
Vaktimizin büyük bir bölümü sınırın sıfır noktasında yer alan Gülbaba Köyü’nde geçiyor.
Köyün hemen yanı başında yer alan Darmık Dağları’nda her gün bombardıman hakim.
Bir taraftan savaş uçakları diğer taraftan fırtına obüsleri dağdaki sığınakları imha ediyor.
Bazen dağın bir ucunda yaşanan patlama bizleri sarsıyor.
Fakat şunları belirtmemde fayda var diye düşünüyorum.
Hava şartları oldukça çetin.
Hava yağışlı.
Dağlar sisli.
Operasyonların yapıldığı noktalar dağlık bir alan.
Bu yüzden Mehmetçik’in harcadığı gayret daha da artıyor.
Askeri araçların geçişlerini kolaylaştırmak amacıyla operasyon bölgelerine çok sık bir şekilde moloz taşıyan kamyonetler geçiyor.
Çünkü operasyon bölgelerinde bir taraftan terör yuvaları temizleniyor diğer taraftan yeni yollar inşa ediliyor.
…
ZEYTİN BAHÇELERİ
Kilis hakkında dikkatimi çeken bir başka husus daha var.
Anadolu’nun her yanında görülen bereket burada da ete kemiğe bürünmüş vaziyette.
Toprağın derinliklerine kök salmış binlerce dekarlık zeytin ağaçları tüm heybetleriyle bizleri karşılıyor.
Zeytin dalı malum özgürlüğü, birlikteliği, kucaklaşmayı simgeliyor.
Kilis’in bereketli topraklarında yer alan bu ağaçlar şimdilerde vatan savunmamızda önemli bir rol olan operasyona ilham olmuş durumda.
Umarım çok yakın bir vakitte sınırlarımız ve sınırlarımızın ötesi zeytin dalının manasıyla tanışacaktır.
İnanıyorum.
Sizde inanın.
Ve duanızı eksik etmeyin.
…
AMERİKA ZÜCACİYE DÜKKANINA GİREN BİR FİL GİBİ…
Bölgede uzmanlarla görüşmeye devam ediyorum.
Onların düşünceleri açıkçası operasyona bakış açımıza bir ışık yakıyor.
Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nden Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Keser ile operasyonun şu ana kadarki aşamalarını ve bundan sonraki hamleleri konuşma fırsatına eriştim.
Bakın neler anlattı Doç. Dr. Ahmet Keser: “Amerika Körfez Harekâtı ile Irak’a girdiği andan itibaren bölgenin insanı ve doğal kaynakları ile kumar oynamaya başladı. Kumarda genelde kasanın kazandığını düşünüyorlar. Burada kasa değiştiğin de, oyun kuran başka bir tarafla karşılaştığında bocalamaya başlıyor. Doç. Dr. Hilmi Erdoğan Yayla’nın bir metaforu var. Satranç Tavla metaforu. Satranç tahtasında tavla oynamaya çalışınca bocalamaya başladı. İngiltere gibi diğer eski emperyalist güçler bölgeye girmeden önce yoğun demografik yapı çalışması yapar, kültürü öğrenir, o kültürü öğrendikten sonra emperyalist emellerini gerçekleştirmeye çalışırlardı. Yeni emperyalist güç olan Amerika kültüre uzak ve kültüre yabancı bir şekilde bölgeye girerek kendi kültürünü empoze etmeye çalışmakta. Böyle olunca bocalıyor. Zücaciye dükkanına giren bir fil gibi davranmaya çalışıyor. Bu yüzden her hareketinde etrafı kırıp döküyor. Fille baş etmenin yolu aslan gibi hareket etmekten geçiyor. Aslanlar ortak aklı kullanırlar. Ortak akılla hareket ettikten sonra fili terbiye edebilir, bu mecradan çıkarır ve kendi ormanına yayılması için gönderebilir. Dolayısı ile Türkiye bunu yapmıştır. Ortak aklı kullanmış, akıl oyunlarını yapmış ve inisiyatifi ele geçirmiştir.”
…
YUNUS ÜSTÜNDAĞ İLE BİRLİKTEYİZ
Sınırın sıfır noktasında Zeytin Dalı Harekatı’nı yalnız takip etmiyorum.
Bu noktada bana yol arkadaşlığı yapan bir isim var.
Yunus Üstündağ…
Oda bu bölgede bana büyük katkı sunuyor.
Bu operasyon da her ikimizde tarihe tanıklık ediyoruz.
Onun kadrajından çıkan görüntüler milyonlara ulaşıyor.
Bilinsin istedim.
Not: Gördüklerimi, işittiklerimi ve tanık olduklarımı ömrüm oldukça ve burada bulundukça bu satırlarda anlatmaya devam edeceğim.
Yorumlar
Kalan Karakter: