ANADOLU SELÇUKU MİMARİSİ GÖZ DOLDURUYOR
Afyonkarahisar'da 1272-1277 yılları arasında 40 direk kullanılarak yapılan Ulu Cami, 7 asırdan fazladır dimdik ayakta duruyor.
7 asırdır İslam tarihine ışık tutan ulu camii şehrin en önemli simgelerinin başında geliyor. 746 yıllık geçmişi ile ziyaretçilerde hayranlık uyandıran Ulu Camii Anadolu Selçuklu Mimarisi ile de göz dolduruyor.
İslam tarihine ışık tutan Ulu Camii'nin yapımında kullanılan 40 direğin önemli bir özelliği bulunuyor. her biri bölgede görev yapmış esnafları temsil etmektedir.Bu direklerin bir diğer özelliği ise kündekâri denilen ağaçların birbirine geçmesi sistemiyle yapılmış olmasıdır.
40 kolon ile inşa edilen Camiyi ziyaret eden ziyaretçileri bekleyen bir diğer sürpriz ise camii içerisindeki kolonların tam olarak sayılamamasıdır. Belli bir açıyla dizayn edilen kolonlar sayılmaya çalışıldığında 39'a kadar sayılabiliyor. 40. kolonu keşfetmek oldukca zor.
ULU CAMİ'NİN MİMARİ ÖZELLİKLERİ
Kuzey, doğu ve batıda birer sade kapısı vardır; anıtsal bir kapısı bulunmaz. Kuzey yönündeki giriş kapısı üzerinde çiçekli iki pano arasında bulunan mermer kitabeden, caminin, 1341 yılında Mugiseddin Emir İsa bin Muzafferüddin tarafından onarıldığı öğrenilir.
Doğudaki kapı cami zemininden aşağıdadır; üç basamaklı bir merdivenle kapıya ulaşılır. Doğudakinin tersine zeminden hayli yüksek olan batı kapısından girince harim zeminine ulaşmak için on basamak inmek gerekir. Düz lentolu batı kapısının bir sultan mahfili kapısı olduğu düşünülür.
İç mekan, mihrap duvarına dik uzanan dokuz neflidir. Restorasyon sırasında zemin yükselmiş olduğundan günümüzde mermer kaidelerin üst kısmı halı seviyesine yakın görünür. Aşı boyalı nakışlar işlenmiş sahip sütun başlıklarında, mukarnas birimlerinin her birinin içine birer çiçek ya da Rumî motifi yerleştirilmiştir. Süslemelerin çok azı günümüze gelebilimiştir.
MİHRAP
Kıble duvarının ortasındaki kesme beyaz kireçtaşından yapılmış mihrap, dikdörtgen şeklinde ve altı sıra mukarnaslıdır. Kitabe kuşağında ayrıca bazı isimler okunur ve bu isimlerden ötürü, mihrabın Selçuklu Sultanı II. İzzettin Keykavus tarafından yaptırıldığı, nakışlarının ise Nakkaş Mahmud oğlu Hacı Murat tarafından yapıldığı düşünülür.
MİNBER
Minber kapısının özgün minbere ait olduğu düşünülür. Mihrabın sağında yer alan ahşap minber kimine göre caminin yapıldığı dönemden kalmıştır, kimine göre yenidir. Minberin giriş kapısı üzerindeki kitabede, yapının ahşap işlerini yapan Neccar Emirhan Bey’in adı yazılıdır.
TÜRKELİ HABER MERKEZİ