“Türk Devletleri Teşkilatının Türk Birliğine Dönüşme İmkânı” konulu Konferans, Erdal Akar Konferans Salonu’nda gerçekleştirilirken ve FEF Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cüneyt Akın konuşmacı olarak yer aldı.
Prof. Dr. Akın, konferansta Türk Devletleri Teşkilatının (TDT) kuruluş sürecini ayrıntılı olarak değerlendirilirken “Türk Konseyi, 12 Kasım 2021 tarihinde Türk Devletleri Teşkilatı adını almıştı. Prof. Dr. Akın, bu kurumsal yapılanmanın tarihsel arka planının 1992 yılına kadar uzandığını belirterek, sürecin hız kazanmasının, Ankara'da yapılan Türkçe konuşan ülkelerin devlet başkanları toplantısıyla başlamıştır.” İfadelerine yer verdi.

Prof.Dr. Akın, TDT’nin kuruluşunu, ortak dil temelli bir politik iş birliği başlangıcı olarak değerlendirdi ve bu sürecin, Türkçe konuşan devletlerin dil ve kültür üzerinden bir birlik kurma iradesini ortaya koyduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Akın, Avrupa Birliği (AB) örneğini de gündeme getirerek, Avrupa Birliği'nin tarihsel köklerinin 13. yüzyıldaki Hansa Birlikleri gibi ticari oluşumlara dayandığını belirtti.
AB’nin, birçok yapısal ve siyasal zorlukla karşılaşmasına rağmen, uluslararası düzeyde en önemli ulus üstü yapı örneklerinden biri olarak öne çıktığını da ifade eden Akın, Avrupa Birliği’nin üye devletlerin belirli egemenlik yetkilerini ortak kurumlara devretmesini içeren yapısal özelliklerini açıklayarak, ortak para basma ve oy birliği yerine oy çokluğu ile karar alma gibi unsurları örnek gösterdi.

Türk Devletleri Teşkilatının Ortak Ordu İhtiyacı
Prof. Dr. Akın, TDT’nin dönüşüm sürecine değinerek, 2020’deki Azerbaycan zaferinin, Türk Devletleri Teşkilatı’nın kurumsallaşmasında önemli bir kırılma noktası olduğunu söyledi. Karabağ Savaşı'nın Türk Konseyinden kurumsal bir yapıya evrilme sürecinde psikolojik ve stratejik açıdan belirleyici bir rol oynadığını belirtti.
Ayrıca, Avrupa Birliği örneği üzerinden, ortak orduya sahip olmayan birliklerin dağılma riskinin daha yüksek olduğunu belirtti. Akın, Türk milletinin “ordu-millet” karakterini göz önünde bulundurarak, Türk dünyasında bir Ordu Birliği oluşturulmasının, kurumsal birleşmenin ivme kazanmasında önemli bir araç olabileceğini dile getirip Bu sürecin ani ve iddialı söylemlerle başlatılmasının şimdilik gerçekçi olmayacağını da ekledi.

Prof. Dr. Cüneyt Akın, Türk dünyasının dijital rekabet gücünü artırabilmesi için ortak teknolojik altyapıların inşa edilmesinin önemine değindi.
Akın, yapay zekâ, büyük veri ve FinTech gibi yükselen alanlarda ortak kapasite oluşturulması gerektiğini vurgulayarak, “Büyük Veri Analitik Merkezi” gibi kurumsal yapılarla TDT’nin küresel rekabet gücünü artırabileceğine dikkat çekti.
FinTech Sandbox ve Yapay Zekâ İnovasyon Merkezi gibi yapılarla, TDT’nin dijital dönüşüm sürecinin hızlandırılabileceğini ifade etti.
Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilir Kalkınma
Prof.Dr. Akın, bölgesel dayanıklılığın artırılması için gıda güvenliği ve iklim uyumu gibi başlıklara da değindi. Türk Devletleri Teşkilatı'nın yeşil dönüşüm odaklı politikalar benimsemesi gerektiğini belirtirken Akın, “Akıllı Tarım Pilot Çiftlikleri”, “Karbon Borsası” ve “Yeşil Tahvil İhracı” gibi projelerin, TDT coğrafyasını sürdürülebilir kalkınma ve yeşil finansman alanlarında çekim merkezi yapabileceğini söyledi.
Prof. Dr. Akın, Türk dünyasının diaspora potansiyelinin etkin bir şekilde kullanılması gerektiğini vurguladı. Türk dünyasının farklı ülkelerde dağılmış olan diaspora gücünün, koordineli ve hedef odaklı bir lobi kapasitesine dönüştürülmesi gerektiğini de belirtti.
Bu noktada, medya çalışmalarının uluslararası kamuoyunda yeterli etki üretmediğini ifade eden Akın, “Türk Dünyası Global Medya Ağı” ve “Uluslararası Etki Analiz Merkezi” kurulumunun önemli adımlar olabileceğini söyledi.
Prof. Dr. Akın, konferansın sonunda, TDT’nin işlevsel ve inşacı bir yaklaşım doğrultusunda derinleştirilmesi hâlinde, Türk dünyasının istikrarlı ve sürdürülebilir bir güç birliğine everilebileceğinin altını çizdi. Konferansın, soru-cevap bölümünün ardından sona erdiği bilgisi verildi.
Yorumlar
Kalan Karakter: