AKÜ’de ‘Geleceği Şekillendiren Teknolojik İnovasyonlar’ Paneli
“Ticaretin Geleceği Teknoloji Firmaları Üzerinden Şekillenecek”
AKÜ "Geleceği Şekillendiren Teknolojik İnovasyonlar" temalı konferansta konuşan İş insanı Önder Artuk, Afyon'un sürdürülebilir bir şehir olması için doğal kaynakların yanı sıra teknolojik alanda da üretim yapması gerektiğini dile getirdi. Artuk, “Gelecekte ticaretin ve ekonomik faaliyetlerin büyük ölçüde teknoloji firmaları üzerinden yapılacağı ön görülüyor.” dedi.
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Bilim, Teknoloji, Sanat ve Spor Festivali 2024 (AKÜFEST’24) etkinlikleri programı kapsamında "Geleceği Şekillendiren Teknolojik İnovasyonlar" temalı panel düzenlendi. Atatürk Kongre Merkezinde düzenlenen, panelde Airbus Türkiye İş Geliştirme Sorumlusu Mustafa İlarslan ve İş insanı Önder Artuk konuşmacı olarak yer aldı.
“ARTUK AVİATİON’I AFYON'DA TEKRAR KURUYORUZ”
Panelin ilk sunumunu gerçekleştiren İş insanı Önder Artuk, iş iştiraklerini aktardı. Artuk, “Toplam 11 sektörde faaliyet gösteriyoruz ve yakın zamanda Kadınana Gazetesi'ni de bünyemize kattık. Kısaca bunlardan bahsetmek gerekirse, 2008-2014 yılları arasında Batı Dershanesi'nin kuruculuğunu yaptım. Babam Afyon Şeker Fabrikası'nda çalışıyordu ve bana "kendin hayatına bak" diyordu. Ancak Arthur Ward'un ‘Karamsar, rüzgardan yakınır; iyimser bunun değişmesini bekler; realist yelkenleri ayarlar. Başarısızlık gecikmedir, ancak yenilgi değildir.’ sözü bize ilham verdi. Ülkemizde akademik eğitim alan öğrencilerin sadece %10'u üniversiteye giderken, %90'ı iş hayatına hazırlanıyordu. Herkes bana organize sanayi bölgesinde bir meslek lisesi kurulamayacağını söylüyordu. Ancak mezunlarımızın %100 iş bulma oranına sahip olduğu bir okul kurduk. Türkiye'nin en büyük okullarından biri olan Rahmiye Sare Palalı Teknik Koleji'nde 1700'e yakın öğrenci ve 5 bölüm bulunuyor. Hizmet alımı ile ilgili sıkıntılar yaşadığımız için kendi servis firmamızı kurmak zorunda kaldık. Bugün Afyon'da büyük firmaların tamamını bizim firmamız taşıyor. Benzer şekilde bir yemek fabrikası kurarak her gün 3 bine yakın kişiye yemek hizmeti veriyoruz. Basın sektörüne de rahmetli Doktor Aygül’ün 1951 yılında kurduğu Türkeli Gazetesi'ni 2019 yılında devralarak girdik. Artuk Aviation 'ı kurarak Türkiye'de titanyum eklemeli imalat yöntemiyle titanyum hammadde işleyen ilk özel sektöre ait tesislerden birini Afyon'da açtık. Bu şirketimizi kısa bir süre önce TAI'ye sattık ancak aynı yatırımı tekrar Afyon'da yapıyoruz. Edwolly şirketimiz, Türkiye'ye eklemeli imalat makineleri ve CNC ithalatı yapıyor. Ayrıca medikal sektörde kullanılan hammaddelerin ithalatını gerçekleştiriyoruz ve Türkiye'nin en büyük Chrome Cobalt ithalatçılarından biriyiz. Batı Petrol'ü kurduk ve Anadolu Sigorta ile ortak Arabe Global şirketimiz de mevcut.” şeklinde konuştu.
“EKONOMİK FAALİYETLER GELECEKTE TEKNOLOJİ FİRMALARI ÜZERİNDEN OLACAK”
Dünya ekonomisinin büyüklüğü ve Amerika ile Çin'in bu ekonomideki öncü rolleri dikkate alındığında, Süreyya Ciliv'in gelecekteki teknolojiye dayalı dönüşüm ve şirketlerin bu değişime nasıl uyum sağladığına ilişkin değerlendirmelerinin öneme vurgu yapan Artuk, “2023 yılında dünya genelinde 105 trilyon dolar gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) dönüyor ve bunun 26 trilyon doları Amerika'da, 19 trilyon doları ise Çin'de üretiliyor. Bu, Amerika'nın dünyanın en büyük tüketicisi, Çin'in ise en büyük üreticisi olduğunu gösteriyor. Dünyanın ekonomik güç dağılımı kıtalara göre incelendiğinde, Amerika kıtası en büyük payı alırken, Avrupa daha küçük bir paya sahip ve Asya yükselen bir güç olarak öne çıkıyor. Süreyya Ciliv'in bir kitabını okuyorum. Geçen hafta 13. Lojistik Zirvesi'nde bir sosyolog arkadaşımız bu kitaptan bahsetmişti ve oldukça verimli bir zirveydi. Ciliv'in kitabında, gelecekte şirketlerin birer teknoloji firması haline geleceğini iddia ediyor ve bunun nedenlerini açıklıyor. Büyük şirketlere baktığımızda, Apple, Microsoft, Alphabet (Google), Facebook ve Amazon gibi teknoloji devlerinin öne çıktığını görüyoruz. Bu şirketler, aşırı üretim yapan değil, teknoloji odaklı firmalar. Eklemeli imalat teknolojisiyle üretim yapıyoruz. Örneğin, cep telefonları ilk başta sadece konuşma amaçlı kullanılırken, bugün fotoğraf çekme, video kaydetme, sunum hazırlama, e-posta gönderme, faks çekme gibi birçok işlevi yerine getiriyor. Yıkıcı teknolojilere baktığımızda, üç boyutlu yazıcılar ve nesnelerin interneti artık hayatımızın içine tamamen girmiş durumda. Dünya nüfusunun 8.1 milyar olduğunu ve bu insanların %57'sinin şehir merkezlerinde yaşadığını düşünürsek, %68'inin cep telefonu, %64'ünün evinde internet ve %60'ının da sosyal medya hesabı olduğu gerçeği ortaya çıkıyor. Bu göstergelere göre ticaret ve iletişim alışkanlıklarımızın büyük ölçüde değiştiğini görebiliriz. Nesnelerin interneti pazarının 2032'de 2.7 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bu da ticaretin ve ekonomik faaliyetlerin büyük ölçüde teknoloji firmaları üzerinden döneceğini gösteriyor.” ifadelerinde bulundu.
“AFYON'UN SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR ŞEHİR OLMASI İÇİN DOĞAL KAYNAK ÜRETİMİNDEN TEKNOLOJİ ÜRETİMİNE DE GEÇİLMELİDİR”
Afyonkarahisar'ın sürdürülebilir kalkınma yolculuğunda önündeki fırsatlar ve zorluklara dikkat çeken Artuk, “Afyonkarahisar'a özel bir dipnot eklemek istiyorum. İl genelinde nüfusun yaklaşık %40'ı merkezde, %60'ı ise taşrada yaşıyor. Bu durum, hizmet ağının zorlaşmasına neden oluyor. Afyon, doğal kaynaklarıyla büyüyen bir il ve son 20 yılda ihracatının %60'ı madencilik sektörü üzerinden gerçekleşiyordu. Bugün ise bu oran %65'e çıkmış durumda. Afyon'un sürdürülebilir bir şehir olması için doğal kaynakların yanı sıra teknolojik alanda da üretim yapması gerekiyor. Süreyya Ciliv'in de vurguladığı gibi, Afyon'da teknoloji firmalarının değeri büyük önem taşıyor. Afyon'un geleceği için önemli bir yol haritası çizebiliriz. Sürdürülebilirliğimiz, doğal kaynaklara ek olarak teknolojik ve katma değeri yüksek üretimle mümkün olacaktır. Afyon'da işsizlik konusunda ciddi bir sıkıntı olmasa da hane halkı geliri açısından bölgenin en düşük seviyelerinde yer alıyoruz. Ülkelerin gelişmişliği, kilogram başına ithalat değerinin yüksek olması kadar hane halkı gelirinin yüksek olmasına da bağlıdır. Bu da katma değerli işler yaparak mümkün olabilir. Afyon'un bu konuda büyük potansiyeli var. Örneğin, dört yöne tren yolu olan tek şehiriz. Hızlı tren hatlarımız hızla tamamlanabilir. Evimizdeki klimadan pencereye kadar her şeyi internetle kontrol edebildiğimiz gibi, karanlık fabrikalarla çalışan ve işlemleri planlayan sistemlere doğru ilerliyoruz. Bu nedenle donanımlı olmayan insanların iş hayatında yeri giderek azalacak gibi görünüyor. 2012 yılında Amazon'da 88 bin insan çalışırken, sıfır robot vardı. 2019'da ise Amazon'da 750 bin insan ve 200 bin robot çalışıyordu. Nesnelerin interneti burada da kendini gösteriyor. Robotlar ve yapay zeka 2024 yılında çeviri yapabilecek, hatta logo tasarlayabilecek düzeye geliyor. 2025 yılında en çok aranan özellikler arasında bu teknolojiler yer alacak. Örneğin, Google'a bir fotoğraf gösterdiğinizde, Google otomatik olarak çeviriyi yapabiliyor. Eskisi gibi Amerika'ya giderken yanınızda bir çevirmen götürme ihtiyacı da kalmadı. Ancak bu, İngilizce öğrenmenin gereksiz olduğu anlamına gelmiyor. Afyon'un gelişimi için bu teknolojilere yatırım yapmamız ve katma değerli işler üretmemiz büyük önem taşıyor.” diye konuştu.
“EN BÜYÜK KISTASIM ETİK DEĞERLER”
Çalışma arkadaşlarını seçerken dikkat ettiği noktalara değinen Artuk, şu ifadelere yer verdi:
"Benim aradığım özellikler arasında işe sadakat çok önemlidir. İnsanların helal ile haramı karıştırmaması gerekiyor. Bu, sadece bir mala göz dikme meselesi değil; aynı zamanda işini tam ve eksiksiz yapmayan kişiler bizim şirketlerimize zarar veriyor. İşini sahiplenmeyen veya vicdanı olmayan, etik değerlere uymayan insanların başarılı olma şansı yoktur, isterse Harvard mezunu olsun. Bu, benim için bir numaralı kıstastır. Ayrıca, insanların kendini geliştirmesini de bekliyorum. Alvin Toffler'in güzel bir sözü vardır: '21. yüzyılın cahilleri okuma yazma bilmeyenler değil, kendini geliştirmeyenlerdir.' Kendini geliştiren her insana bünyemizde mutlaka ihtiyaç vardır."
“ÖNEMLİ OLAN MUTLU OLABİLMEK”
Gençlere yaratıcılık ve girişimcilik tavsiyeleri veren Artuk, sözlerini şöyle tamamladı:
"En iyi şartlarda çalışan insanlar genellikle sabah 8’den akşam 5’e kadar çalışır. Benim çalışma tempom ise sabah 7’den akşam 8’e kadar sürüyor. Bu tempo beni mutlu ediyor. Maddi kazançlar elbette önemli, ancak asıl önemli olan mutlu olabilmek. Yaptığınız işte başarılı olduğunuzda mutlu olursunuz. Bu, insanın doğasında var. Bizim işlerimizde de iş, işi doğurur. Bazen, 'Sen fizik öğretmenisin, servisten ne anlarsın?' gibi yorumlar geliyor. Başarının sırrı sorulduğunda, 'her şeye hazırlıklı olmak' derim. Bir işe başlamadan önce karşılaşabileceğim zorlukları düşünerek başlarım, yani araştırırım. Şirketlerin yönetim kurulu başkanıyım, ama tüm şirketlerimizde ve çalışma arkadaşlarımızda hep şanslı oldum ve iyi insanlarla çalıştım. Bu sayede şirketlerimizi büyüttük. Genç arkadaşlarıma birkaç tavsiyem olacak; Yaptığınız her işi ciddiye alın ve ne iş yaparsanız yapın, en iyisini yapmak için elinizden geleni yapın. Ancak, eğlenceli bir insan olma özelliğinizi de kaybetmeyin. Spor yapın, kendinize yatırım yapın, kendinize değer verin, kitap okuyun ve okuduğunuz kitapları not edin ve anlatabilin. Bu, değerlerini anlatabilen insanların başarısız olma ihtimalini azaltır Eğitimlerinize yatırım yapın, sertifika programlarından faydalanın. İngilizceyi çok iyi bilmek, bir başka dili de iyi bilmek noktasında çalışmalar yapın. Sosyal çevrenizi geliştirin. Etrafımızdaki beş kişinin ortalamasıyız, bu yüzden arkadaşlarınızın kıymetini bilin. Etik ve ahlaki değerlere uyan insanlar, kendilerine başarılı bir kariyer sağlayacaklardır. Son olarak, genç arkadaşlarıma şunu söylemek istiyorum: Yaptığınız işi ciddiye alın, kendinize yatırım yapın, sosyal çevrenizi geliştirin ve etik değerlere uymayı ihmal etmeyin." dedi. >>Şeyda Yeşilçay-Selçuk Aydın-Hüseyin ER
Yorumlar
Kalan Karakter: