Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) ve Türkiye Yazarlar Birliğinin (TYB) iş birliğiyle ve Afyonkarahisar Valiliği’nin desteğiyle “Şehrin Geleceği Geleceğin Şehirleri” alt başlığı ile AKÜ ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Şehir Kültürü Kültürlü Şehir Bilgi Şöleni”nde sunulan bildiriler, Türkiye Yazarlar Birliği Yayınları tarafından kitap olarak yayımlanarak bilim dünyasına kazandırıldı.
AKÜ ev sahipliğinde, 22-24 Kasım 2024 tarihleri arasında “Şehrin Geleceği Geleceğin Şehirleri” temasıyla düzenlenen bilgi şöleninin çıktıları kitaplaştırılarak kalıcı bir esere dönüştü. Editörlüğünü Prof. Dr. Muhammet Enes Kala ve Doç. Dr. Bedir Sala’nın üstlendiği kitapta, bilgi şöleninde sunulan bildirilerden seçici kurul tarafından belirlenen 18 çalışma yer aldı.
“Dünya Tarihi, Şehirlerin Tarihidir”
AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, yayımlanan eserin şehri sadece zaman üzerinden değil; mekân, coğrafya ve kültür üzerinden bütüncül bir tarihsellikle ele aldığını vurguladı. Karakaş, kitabın takdim bölümünde yaptığı değerlendirmede kitabın teorik tartışmaların yanı sıra özellikle Afyonkarahisar şehir deneyimlerine dayalı saha verileriyle desteklenen analizleriyle şehir sosyolojisi ve şehir tarihi açısından önemli bir başvuru kaynağı olma özelliği taşıdığını kaydetti. Prof. Dr. Karakaş, şehir tarihinin medeniyet tarihiyle eşdeğer bir seyir izlediğini belirterek, tarihin büyük ölçüde şehirlerde geçen zamana bağlı olarak şekillendiğini kaydetti. Karakaş, “İlk şehirlerin ortaya çıkışından itibaren tarih, şehirlerdeki akışla biçimlenmiştir. Dolayısıyla dünya tarihi, şehirlerin ve şehir yaşamının tarihi olarak kabul edilmektedir” dedi.
“Geleceğin Şehirlerini Anlamak İçin Geçmişin Kodlarını Çözmeliyiz”
21. yüzyıl modern toplumlarında şehrin göç, dijitalleşme, ekonomi ve iklim değişikliği gibi süreçlerin etkisinde yeniden şekillendiğinin altını çizen Prof. Dr. Karakaş, “Şehir kültürü hem şehir yaşamındaki değişmeleri hem de sabiteleri temsil eder. Günümüzde geleceğin şehrine ilişkin dolaşımda olan imgeler, ne yazık ki insan fıtratına, toplumsal yapıya ve paylaşım ilişkilerine dair çok az şey söylüyor. Bu nedenle geçmişten geleceğe şehir telakkilerinin tahlil edilmesi elzemdir. Üniversitemiz ev sahipliğinde düzenlenen bilgi şölenini çıktısı niteliğindeki bu yayın şehir olgusunu sosyolojik, tarihsel ve kültürel olmak üzere pek çok boyutta ele almaktadır. Özellikle Afyonkarahisar üzerinden yapılan örnek olay analizleri, bir Anadolu kentinin sosyo-kültürel zenginliğini görünür kılmakta ve şehir çalışmalarına hem teorik hem pratik açıdan katkı sağlamaktadır” değerlendirmelerinde bulundu.
“Şehirler insanlığın ortak hafızasıdır”
Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı ise kitabın takdim yazısında, şehirlerin medeniyetlerin aynası ve insanlığın ortak hafızası olduğunu belirterek, şehir üzerine yürütülen akademik ve kültürel çalışmaların geleceğe bırakılan önemli bir miras niteliği taşıdığını kaydetti. Yiğitbaşı, şehirlerin yalnızca taş ve topraktan ibaret fiziksel yapılar olmadığını, insan ruhunu, kültürel değerleri ve medeniyet tasavvurunu yansıtan mekânlar olarak toplumsal kimliğin temel belirleyicilerinden biri olduğunu ifade etti. Yiğitbaşı, İslam medeniyetinin tarihsel şehir örneklerinden hareketle, geçmişte şehirlerin yalnızca yerleşim alanı değil; hukuki, sosyal ve kültürel düzenin de şekillendiği merkezler olduğunu belirtti. Basra, Kûfe ve Bağdat gibi şehirlerin kısa sürede büyük nüfuslara ulaşmasının, medeniyetin şehir inşasındaki derinliğini gösterdiğini kaydeden Yiğitbaşı, bu şehirlerin mabetler etrafında yükselen insani ve manevi bir düzeni temsil ettiğini söyledi.
“Geleceğin Şehirlerini Sadece Mühendisler Değil, Şairler ve Sosyologlar Tasarlamalı”
TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kâzım Arıcan ise şehirlerin geçmişten günümüze geçirdiği sosyal ve kültürel dönüşümleri mercek altına aldıklarını belirterek yeni nesil şehircilik kavramlarının tartışmaya açıldığını kaydetti. Arıcan, “Günümüzde çocuk dostu şehir, akıllı şehir, sünger şehir, çizgi şehir ve kompakt model şehirler yoğun bir şekilde konuşuluyor. Ancak bu modeller tartışılırken sadece teknik bir bakış açısı yeterli değildir. Sosyal bilimcilerin, felsefecilerin, tarihçilerin ve şairlerin de bu sürecin içinde olması; şehre dair fikir ve ruh ortaya koyması gerekiyor” dedi. Afyonkarahisar’ın küresel ölçekteki başarısını hatırlatan Prof. Dr. Musa Kâzım Arıcan, şehrin “Öğrenen Şehir” (Learning City) modelindeki öncü rolüne dikkat çekti. Öğrenen şehir modelinin; çevresel sorunların yönetimi, yeşil dönüşüm ve hayat boyu öğrenme süreçlerini kapsayan kaçınılmaz bir model olduğunu belirten Arıcan, “UNESCO, 76 ülkeden 294 şehri Öğrenen Şehirler Küresel Ağı’na dahil etmiştir. Ülkemizde bu ağa 2020 yılında katılan Afyonkarahisar, bu başarıyı erken bir dönemde elde ederek takdiri hak etmiştir. Bilgi şölenimizi burada icra etmemizin en önemli nedenlerinden biri de budur. Afyonkarahisar, gastronomi alanındaki ‘Kreatif Endüstriler’ başarısıyla, şehir kültürünün nasıl küresel bir marka değerine dönüşebileceğinin en somut örneğidir” tespitinde bulundu.
“Geçmişten Geleceğe Şehir” Hakkında
Eser, söz konusu bilgi şöleninde sunulan tebliğ metinlerinin sistematik şekilde bir araya getirilmesiyle oluşmuştur. Akademik usulü ve üslubu gözeten eser üç temel amaç çerçevesinde tasarlanmıştır. Birincisi, kavramsal ve teorik çerçeveyi ifade eden şehir-kültür ilişkisinin tarihi ve felsefi boyutu. İkincisi, geleceğe dair öngörüler bağlamında duruma dair teşhis ve tespitler ile geleceğin şehirlerini şekillendirecek dinamiklerini tahlil etmek. Üçüncüsü ise yerel kültürün yeniden düşünülmesi ve Afyonkarahisar ekseninde geleceğin şehirlerinde yerel kültürün konumunu tartışmaya açmak ve bu çerçevede Afyonkarahisar’ı kültür şehri olarak değerlendirmek. Bu üç temel amaç çerçevesinde sunulan bildiler dört bölümde tasarlanarak söz konusu kitap ortaya çıkmıştır.
Yorumlar
Kalan Karakter: