Afyonkarahisar, Türk Mutfağı Haftası'na Ev Sahipliği Yaptı

Afyonkarahisar Gastronomi Konağı, ‘Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı Haftası’nın açılış programına ev sahipliği yaptı. Programa Afyonkarahisar Vali Yardımcısı Ali Uysal, Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Yıldız, Kültür ve Turizm İl Müdürü Yusuf Altın ve AKÜ Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sandıkcı'nın yanı sıra çok sayıda davetli, öğrenci ve basın mensubu katıldı.

SÜRDÜRÜLEBİLİR VE ATIKSIZ MUTFAK VURGUSU

Kültür ve Turizm İl Müdürü Yusuf Altın, açılış konuşmasında bu yıl dördüncüsü düzenlenen Türk Mutfağı Haftası'nın ana temasının ‘Geleneksel Türk mutfağının atıksız, sürdürülebilir sağlıklı ürünleri’ olduğunu belirtti. Altın, ünlü şeflerin katkılarıyla hazırlanan asırlık tariflerin hem yurt içinde valilikler ve yerel yönetimler önderliğinde hem de yurt dışında dış temsilcilikler ve büyükelçilikler aracılığıyla tanıtılacağını ifade etti. Türk mutfağının bilinirliğini ve sürdürülebilirliğini sağlamayı, markalaşmayı ve sağlıklı, geleneksel, atıksız özelliklerini vurgulamayı hedeflediklerini dile getiren Altın, Türk mutfağının hiçbir şeyi ziyan etmeyen, dengenin ön planda olduğu ve tariflerin nesilden nesile aktarıldığı köklü bir kültür olduğunu vurguladı. Afyonkarahisar'ın bu zengin mutfak repertuvarıyla ön plana çıktığını ve termal kaynaklarıyla birlikte keşkekten haşhaşlı çöreğe, sucuğundan kaymağına kadar geniş bir yelpazede eşsiz lezzetler sunduğunu sözlerine ekledi.

AFYONKARAHİSAR GASTRONOMİDE ZİRVEYE ÇIKIYOR: YENİ TESCİLLER YOLDA

Afyonkarahisar Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Yıldız, Afyonkarahisar'ın Türkiye'deki tescilli üç gastronomi şehrinden biri olmasının, kadim kültürlerden gelen gıdalar ve yemekler vasıtasıyla kazanılmış bir özellik olduğunu dile getirdi. Afyonkarahisar'ın sadece yolların değil, kültürlerin de kesişim noktası olduğuna dikkat çeken Yıldız, bu sayede hem tahıl, hem et, hem de sebze ağırlıklı farklı özellikte yemeklerin bir karması olarak zengin bir mutfak kültürüne sahip olduklarını belirtti. Yıldız, önemli bir müjde vererek, "Sakala çarpan çorbamızın tescili, dana tandır tescili ve dana tandır çorba tescili de bugün gerçekleşti" dedi. Bu yeni tescillerle birlikte gıda ve yiyeceklerde tescilli ürün sayısının 45'e ulaştığını ve şu anda 15 adet daha tescil müracaatının bulunduğunu, bu sayının her geçen gün artacağını sözlerine ekledi.

"MUTFAĞINI KAYBEDEN KENDİ KİMLİĞİNİ KAYBEDER"

Afyonkarahisar Vali Yardımcısı Ali Uysal, günümüzde artan hazır yemek ve fast food tüketimine değinerek, bağırsak sağlığını olumsuz etkileyen bu duruma karşın evde yemek pişirme ve yöresel yemekleri gelecek nesillere aktarmanın önemini vurguladı. Afyonkarahisar'ın sıradan bir vilayet olmadığını, iklimlerin ve kültürlerin kesiştiği bir yer olduğunu belirten Uysal, mutfağın hem hamur işinde hem et işinde Konya ve bölgesinden etkilendiğini, hem de sebze yemeklerinde tahminlerin ötesinde zengin olduğunu ifade etti. Özellikle Afyon keşkeğine hayran kaldığını dile getiren Uysal, keşkeğin en az 12 saat odun ateşinde pişerek hem protein hem de karbonhidrat açısından zengin bir besin değeri sunduğunu belirtti. Vali Yardımcısı Uysal, yerel yönetimler, dernekler ve kurumlarla birlikte belirlenen 5 yöresel ürünün sayısının artırılabileceğini ve her vilayetin kendi yöresel ürünlerini öne çıkararak gelecek nesillere aktarması gerektiğini vurgulayarak, "Mutfağını kaybeden kendi kimliğini kaybeder" sözleriyle bu konunun kültürel önemine dikkat çekti. Ayrıca Türk Hava Yolları ve TGA işbirliği ile onlarca ülkeden 200 dünya çapında acentenin Afyonkarahisar'a geleceğini ve bunun şehir için büyük bir fırsat olduğunu ekledi.

TÜRK MUTFAĞI: KÜLTÜRÜN EN DERİN İZİ

AKÜ Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sandıkcı, Türk mutfağının 2022 yılından itibaren 21-27 Mayıs tarihleri arasında tüm dünyada kutlandığını hatırlattı. Bu kutlamanın sadece yemekleri değil, aynı zamanda geçmişle kurulan bağı, ailece paylaşılan anıları, komşularla yapılan ikramları ve misafirlik kültürünün sıcaklığını da onurlandırmak anlamına geldiğini ifade etti. Sandıkcı, Türk mutfağının Anadolu'nun bereketli topraklarının ürün çeşitliliğinin en lezzetli örnekleriyle zenginleştiğini vurgulayarak, Ege kıyılarının otlu ve zeytinyağlıları, Güneydoğu'nun baharatlı yemekleri, Orta Anadolu'nun un ve yoğurtla bütünleşen lezzetleri ile Doğu'nun eşsiz lezzetlerinin Türk mutfağı birikiminin doğal parçaları olduğunu belirtti. >>Yasin AY - Hüseyin ER