“Afyonkarahisar en az yüzde 60 ‘evet’ der”
Afyonkarahisar’ın tanınmış simalarından, gazeteci, yazar ve siyasi bir geçmişe sahip olan Galip Leblebicioğlu daha önce yapılan 6 referandumu ve yapılacak olan 7. referandumu yorumladı.
Türkiye’de ilk referandum 1961 yılında yapıldı. İkincisi ise dönemin Genelkurmay Başkanı olan Kenan Evren’in darbe yapmasının ardından 1982 yılında oldu. Aradan 5 sene geçtikten sonra 1982 Anayasası'nın geçici 4. maddesi ile getirilen 10 ve 5 yıllık siyasal yasakların kalkıp kalkmaması konusunda 6 Eylül 1987'de bir referandum daha düzenlendi. Türkiye’de yapılan dördüncü, hayır çıkan ilk halk oylaması ise bir yıl sonra yapıldı. 1982 Anayasası'nın 127. maddesindeki yerel seçimlerin 1 yıl erkene alınıp alınmaması konusunda 25 Eylül 1988’de yapıldı.
AK Parti dönemin referandumları
AK Parti döneminde ise 2 referandum yapıldı. İlki 21 Ekim 2007 tarihinde gerçekleşti. Türkiye'de, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi başta olmak üzere birtakım anayasa değişiklikler halkoyuna sunuldu ve evet kararı çıktı.
Son referandum 2010 da gerçekleşti
Türkiye’deki son referandum ise 2010 yılında gerçekleşti. Türkiye anayasa değişikliği referandumu, Türkiye'de anayasada yapılan birtakım değişikliklerin 12 Eylül 2010 tarihinde halk oylamasına sunuldu. 26 maddelik bir değişikliği içeren paket, TBMM tarafından kabul edildikten sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından referanduma sunuldu. Referandum sonucunda %57.88 evet ve %42.12 hayır oyu çıkarak anayasa değişiklikleri kabul edildi.[
Geçmişle kıyasladı
Gazetemiz yazarlarından siyasi bir geçmişe sahip olan ve geçmiş yıllardaki referandumlara tanık olan Galip Leblebicioğlu, Nisan ayında gerçekleşmesi planlanan referandum hakkında görüşlerini anlattı, geçmişte yaşananlarla kıyasladı.
“Seçim havası var ama anlatılmıyor”
Sözlerine “Türkiye'nin birlik ve huzura ihtiyacı var” diyerek başlayan Leblebicioğlu, “Sıkıntılı dönemlerden artık bıktık, usandık. Hal böyle olunca Türkiye bir değişim ihtiyacını hissediyor. Vatandaş, idare ve herkes. Bu yönüyle yeni bir anayasanın ortaya konmasında yarar var diye düşünüyorum. Referandumu gündeme getirenler bunu gerçekten iyi bir şekilde anlatamadı. Ortada bir seçim havası var ama anlatılmıyor. Vay efendim eğer biz evet dersek sanki AK Parti desteklemiş oluruz gibi bir hava var. Hayır dersek sanki ‘kargaşa içinde daha kötüye gidersiniz’ gibi bir hava var. Bir yandan da ‘hayır diyelim bunlara dur diyelim. Zira dur diyemezsek bunları daha ilerde durduramayız. Vatandaşın isteği bu değil’ şeklinde davranıyorlar” dedi.
“Çıkarılan olayların tesiri neticeye yansıdı”
Leblebicioğlu, “Eskiye bakıldığında kıyaslayacak olursak referandumlar dönemine ve havasına yani siyasi konjonktüre göre değerlendirmek lazım. Diyelim ki 1982 referandumunda asgari idare var. Vatandaş sağcıydı solcuydu şöyleydi böyleydi diye bilhassa gençler gruplara ayrıldı. Bundan kurtulmak için referandum öne sürüldü. Tabi referandumun kabul görmesi için yani evet çıkması için öncesinde bir takım olaylar çıkarıldı ve olaylarında tesiri neticeye yansıdı” diye konuştu.
“Vatandaş kandırılamaz”
Referandumun iki taraflı olarak da iyi bir şekilde anlatılmadığını dile getiren Leblebicioğlu şöyle konuştu: “Muhalefet sürekli ‘padişahlık dönemi geliyor’ diye anlatıyor. ‘Şöyle ya da böyle olacak’ diyor. Ben bir vatandaşım böyle bir şeyin geleceğini zannetmiyorum. Artık milletimiz şimdi telefon, bilgisayar ve medya bakımından bir hayli zenginleşti. Yani ne kadar kısıtlayalım deseniz de bir şekilde hadiseleri erişme imkânı var. Bir tarihte mesela Suudi Arabistan'da televizyonların seyredilmesi yasaklanmıştı. Çünkü orada ahlakın bozulduğu çirkin şeylerin gösterildiği şeklinde bir gerekçe gösterildi. Ancak Suudi Arabistan'da buna engel olamadılar. Bir noktada alıcılar yoksa başka şekilde alıcılara hükmedildi ve bu öğrenim şekli engellenemedi. Ondan sonra Suudi Arabistan serbest bırakmak zorunda kaldı. Bazı kanalları kapattı vesaire yani öğrenmeyi, dünyada ne olup bittiğini engelleyemezsiniz. Siz vatandaşa padişahlık geliyor da deseniz vatandaş açar okur ve görür neyin geldiğini neyin geleceğini. Türkiye'de insanları engelleyemezsiniz her şeye vakıflar ve biliyorlar. Dolayısıyla istediğiniz kadar birbirinizi kötüleyip durun. Orada 18 madde var. Vatandaş bu maddeleri değerlendirip yorumlayacaktır.”
“Bu bir seçim değil”
Leblebicioğlu “Bu nedenle herkes iddiasını açık açık söylemesi lazım. Bunun bir seçim olmadığının bilinmesi gerekiyor. Bir sistem değişikliği var. Burada vatandaşlar bunun bilincinde olmalı. Cumhurbaşkanının yetkilerinin ve sorumluluklarının arttırılması ile devletin daha iyiye gideceğinin anlatılması lazım. Halk henüz bunu anlamış değil. Çünkü anlatılmadı. Sadece muhalefeti değil, iktidar partisini de eleştiriyorum. Şöyle bir şey var: diyelim ki benim bir fikrim var. Ben bu fikri ortaya döküyorum. Bana ‘sen kimsin necisin şöyle mi böyle mi’ diye tepki veriyorlar. Bunun söylenilmesi gereken yerde 18 maddeye ilişkin bir açıklama yapmalısınız. Yani şunu söylemek istiyorum: siyasi çatışmalar iyi bir şey değildir” dedi.
“Afyonkarahisar’da en az yüzde 60 evet çıkar”
Leblebicioğlu, “Ne diyorlar: ‘efendim AK Parti kaybedeceğini anladı, bir korku var’ diyorlar. Ben Afyon'dan bir örnek vereyim; Afyonkarahisar devamlı huzuru isteyen, devletin bütünlüğünü isteyen bir ildir ve ben Afyonkarahisar'da yüzde 60’tan aşağı oy çıkmayacağına inanıyorum. Bence evet oyları 60’ın üzerinde çıkabilir ama aşağı olmaz. Türkiye olarak bir şey diyemem ama evet oyunun düşük olmayacağına inanıyorum. Afyonkarahisar için şu ana kadar anlattığım şekliyle yaşanmıştır, yaşanacaktır da” diye konuştu.
‘Evet’e yakınım, siyasilerin ikna yeteneği etkiler
“Ben ‘evet’e yakın olduğumu söylemek istiyorum” diyen Leblebicioğlu, “Hayır olur mu diye sorarsanız da bunu siyasilerin ikna yeteneğine bırakıyorum. Siyasiler bizleri ne kadar ikna eder ona bakarım. Önemli olan bu devletin huzurludur, güvenidir. Bundan sonra istikrarın sağlam olmasıdır. AK Parti'de devamlı istikrar ve istiklal diyor. Bunun olmasını bende istiyorum. Artık bu sıkıntılı dönemlerin bitmesi gerekiyor. Benim oyumun pek fazla bir şey değiştireceğini inanmıyorum. ‘Evet’ de desem ‘hayır’ da desem birileri benim için ‘şu partiliydi, bu partiliydi. Niye böyle diyor niye şöyle diyor’ diyebilir. Ona bakarsanız benim Anavatan partisinde ne işim vardı. Ne fayda ne oldu diye soracaksın. Oldu elbette Gazlıgöl’ün gelişmesini o kadar çok istedim ki Afyon'da ilk asfalt fabrikası için mücadele vermiş insanım” ifadelerini kullandı.
Menderes’i Celal Bayar etkiledi
1961 Anayasa değişikliğinde asker olduğunu söyleyen ve bu konuda çok bir şey diyemeyeceğini ifade eden Leblebicioğlu, “Yalnız şöyle bir şey var: o zaman Adnan Menderes'in çok hatalı davranışları oldu. Dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar ‘ben arkandayım, sen ne yaparsan yap’ diye destek verdi. Onu (Menderes’i) yanlış yollara sevk etti. O günkü düşüncem de budur bugünkü düşüncem de budur. Mesela üniversite hocaları için ‘bunlar kara cübbeli cahil insanlar’ dedi. Ben ilmimi o hocalardan öğrendim. Almanya'dan buraya kaçıp gelen çok değerli hocalar vardı. Alman Profesör Walter işletme hocamdı. Onu unutamam. Biz kitaptan bir şeyler öğrenmeye alışmışız. O zaman kitap defter bir şey yoktu. O anlatırdı biz not alırdık. O şekilde öğrendik. ‘Ben yedek subaylarla bu memleketi idare ederim’ dedi. Bunları söylememesi lazımdı bu tür şeylere girmemeliydi” diyerek sözlerini noktaladı. >>>>Hüseyin Oysal - özel haber
Yorumlar
Kalan Karakter: