PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan, 13 Ekim 2025 tarihinde İmralı Adası’nda avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada, son günlerde tartışma konusu olan “umut hakkı”na ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Öcalan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarını hatırlatarak, “Umut ilkesi devletin atması gereken bir adımdır. Bu bagajın kaldırılması lazım. Bu, binlerce insanı etkileyen bir meseledir. Hukuk açısından bunun yapılması gerekir” ifadelerini kullandı.
AİHM KARARI VE AVRUPA KONSEYİ ÇAĞRISI HATIRLATILDI
Öcalan’ın avukatlığını yürüten Asrın Hukuk Bürosu’ndan yapılan açıklamada, görüşmede AİHM’in “umut hakkı” kararı kapsamında hukuki sürecin değerlendirildiği aktarıldı. Açıklamada, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin 15-17 Eylül 2025 tarihlerinde yaptığı toplantının ardından Türkiye’ye çağrıda bulunarak, “umut hakkı”nın AİHM kararlarıyla uyumlu biçimde yasal düzenlemeye kavuşturulmasını talep ettiği hatırlatıldı.
“DEMOKRATİK ENTEGRASYON HUKUKU İNŞA EDİLMELİ”
Öcalan’ın açıklamasında, barış süreci ve demokratik toplum konularına da değinildi. “Kürtlerin hukukun içine alınması gerektiğini” vurgulayan Öcalan, “Demokratik entegrasyon hukuku inşa edilmelidir. Kürt’ün hukuku bugüne kadar yok sayılmıştır, ama asıl barış hukukun herkesi kapsadığı noktada mümkündür” dedi. Öcalan ayrıca kadın özgürlüğü konusuna da değinerek, toplumsal eşitsizliklerin çözümünün “sosyalist bir düşünce ve kadın özgürlükçü yaşam pratiğiyle” sağlanabileceğini ifade etti.
BAHÇELİ DE GÜNDEME GETİRMİŞTİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 22 Ekim 2024’te yaptığı açıklamada, “Öcalan’ın tecridi kaldırılırsa, TBMM’de konuşsun ve terörün sona erdiğini ilan etsin. Bunu yaparsa ‘umut hakkı’ düzenlemesinden yararlanmasının önü açılır” ifadelerini kullanmıştı.
Bu açıklama, “umut hakkı” tartışmalarının Türkiye gündeminde yeniden alevlenmesine yol açmıştı.
UMUT HAKKI NEDİR?
“Umut hakkı”, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 2013 yılında verdiği Vinter ve Diğerleri kararıyla gündeme geldi. Bu karara göre, ömür boyu hapis cezasına çarptırılan mahkûmlara belirli bir sürenin ardından tahliye olasılığının gözden geçirilme hakkı tanınması gerekiyor.
AİHM, koşulsuz müebbet hapis cezalarının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesinde yer alan “insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele yasağını” ihlal ettiğine hükmetmişti. Bu doğrultuda, mahkûmların en geç 25 yıl sonra cezalarının yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtiliyor.
ÖCALAN’DAN “BARIŞ VE ÖZGÜRLÜK” ÇAĞRISI
Açıklamanın sonunda Abdullah Öcalan, “Yaşam özgür yaşanacaksa anlamlıdır. ‘Ey hayat! Ya seni özgür yaşayacağım ya da hiç yaşanmamış sayacağım’ benim yaşam mottomdur” diyerek özgürlük ve barış sürecine vurgu yaptı.
Yorumlar
Kalan Karakter: