2024 yılını kapsayacak olan toplu iş sözleşmesi için tekliflerini belediyeler ve belediyelere ait şirketlere göndermeye başladıklarını ifade eden Belediye İş Sendikası Afyonkarahisar Şube Başkanı Yücel Şahin, seçim sürecinin yaklaşıyor olmasının uzlaşma yoluyla sözleşmelerin imzalanmasında etkili olacağını söyledi.
“13 İŞLETMENİN YETKİSİ GELDİ, 10 YETKİ İÇİN BEKLİYORUZ”
Toplu İş Sözleşmesine ilişkin son durum hakkında Türkeli Gazetesi’ne bilgiler veren Sendika Başkanı Yücel Şahin; “Afyon genelinde Belediye-İş Sendikası olarak yılbaşı itibariyle 23 iş yerinde toplu sözleşme görüşmelerimiz başlayacak. Kimisinin bakanlıktan yetkisi geldi. Kimisinin tespitleri geldi. Şuanda yetkisi gelen 13 iş yerimiz var. Bunların toplu sözleşme taslakları hazırlanıyor. Bunlardan dört tanesini belediyeye teslim ettik ve toplu sözleşme tarihleri aldık. Önümüzdeki günlerde toplu sözleşme görüşmeleri başlayacak. 13 iş yerinin de yetkileri geldi ve önümüzdeki hafta toplu sözleşme taslaklarını işverene vereceğiz. Bunların da görüşme için tekliflerini alacağız. Geriye yaklaşık 10 tane iş yerimiz kaldı, bunların da tespitleri geldi ve bakanlıktan yetki belgelerini bekliyoruz. Toplu sözleşme hazırlıklarımızı yaparak işverene teslim edeceğiz” dedi.
“BİZ 23 SÖZLEŞMENİN DE MASADA BİTECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ”
Toplu İş Sözleşmesinin yapılacak olan görüşmeler in hukuku takvimi hakkında da bilgiler aktaran Belediye İş Sendikası Başkanı Yücel Şahin; “Taslaklarımız işverene verildiği tarihten itibaren bize ilk görüşme tarihi veriliyor. Bu tarihten sonra da masada 60 gün yasal olarak pazarlık süremiz var. Bu sürede anlaşamazsak arabulucu safhası başlıyor. Daha sonra da grev ise grev, müzakere ise müzakere süreci başlıyor. Bu sene seçim sürecinde olduğumuz için hiçbirinin uyuşmazlıkla sonuçlanacağını beklemiyoruz. Hepsinin masada bitmesini bekliyoruz. Şu enflasyon ortamında ne kadar zam alsak zaten bir gün sonra eriyor. Öyle bir ortama girdi ki yaptığımız toplu sözleşme 1-2 ay gündem de kalıyor. Biz ücret zammından ziyade piyasanın durmasını istiyoruz, enflasyonun durmasını istiyoruz. Biz zam almayalım ama piyasa da artmasın. Biz 2 yıl önceki ücretimizle o günkü alım gücü şartlarımızı bugün getirsinler biz başka bir şey istemiyoruz. 2 yıl önceki ücretle ne alabiliyorsak, 10 tane ekmek alabiliyorsak bugün de alabilelim. 5 tane muz alabiliyorsak bugün de 5 muz alabilelim. Bugün ücretlerde yüzde 200, yüzde 300 bir artış olmasına rağmen, piyasada yüzde 500 bir artış söz konusu” diyerek çalışanın alım gücünün zayıfladığına dikkat çekti.
“PİYASADAKİ ENFLASYON İLE AÇIKLANAN CEBE AYNI YANSIMIYOR”
“Enflasyon yüzde 60 deniliyor bizde aynı oranda zam alıyoruz ama piyasa gerçek enflasyonun çok üstünde diyerek sözlerini sürdüren Sendika Başkanı Şahin; “Açıklanan enflasyonun en az iki katı kadar piyasa da bir ücret artışı oluyor. Bunu da anlamak mümkün değil. Bir kere devlet kalemlerinde zaten artış oluyor. Doğalgaza, elektriğe suya, otobüse hepsine zam geliyor. Devletin elindeki kalemlere artış gelirken, piyasada enflasyon yüzde 50-60 dediğimizde bu rakamlar yansımıyor. Bence kamu kaynakları enflasyona artıcı bir etki olmaktadır. Bizim niyetimiz her zaman her toplu sözleşmenin masada bitirilmesidir. Bizim amacımız kesinlikle sıkıntı çıkartmak değil. İş yeri bizim iş yerimiz. Belediye başkanı bizim hem iş verenimiz hem de seçimle oturttuğumuz bizim başkanımız. Biz o yüzden ölçümüzü ve yerimizi biliyoruz. Ancak üyelerimizin hak ve menfaatlerini korumak da bizim asli görevimiz” dedi.
“ÜYELERİMİZİN İSTEMEDİĞİ SÖZLEŞMEYE İMZA ATMAYIZ”
Toplu sözleşme sürecinde üyelerinin haklarını savunmayı öncelikli görev bildiklerini ifade eden Belediye-İş Sendikası Başkanı Yücel Şahin; “Kesinlikle üyelerimizin kabul etmediği hiçbir yerde biz toplu sözleşmeye imza atmadık. Biz onları temsilen masaya oturuyoruz. Belediye başkanımızı ve üyelerimizi teslim ediyoruz. Üyelerimiz evet derlerse imzayı atarız, hayır derlerse ondan sonraki süreçleri anlatır ve yolumuza devam ederiz. İki tarafın mutlu olabileceği bir rakamda birleşmek istiyoruz. Üstüne basa basa söylüyorum masada bitirmek istiyoruz. Belediye batarsa altında işçi kalır bunu her zaman dile getiriyoruz. Zenginin çocukları da aynı pazara gidiyor, bizim çocuklarımız da aynı pazara gidiyor. Yani eşit şartlar sunulmuyor. Birinin alım gücü 10 liraysa bizimki 1 liraysa aynı şartlarda hizmet alıyoruz piyasadan. Bizde üyelerimizi, çoluğunun çocuğunun karşısında, annelerinin babalarının karşısında başlarını eğdirmek istemiyoruz. Ailelerinin karşısında dik durabilecekleri bir ücret almalarını istiyoruz” ifadelerini kullandı. >>ÖZEL HABER>>MUSTAFA KILINÇ-HÜSEYİN ER
HÜSEYİN ER