Her yıl ocak ayının ilk haftası veremle savaş haftası olarak bilinir. Sağlığımız açısından en tehlikeli hastalıklardan biri de veremdir. Verem hastalığına halk arasında ince hastalık, tıp dilinde tüberküloz denir. Uzmanların diliyle bu hastalık insan vücuduna solunum ve sindirim yoluyla girer. Çabuk fark edilip önlem alınmazsa vücudu tüketir. Ölüme neden olur.
Ükemizde, verem (tüberküloz) hastalığı konusunda toplumun bilgilendirilmesi amacıyla her yıl Ocak ayının ilk Pazar gününden başlayan hafta Verem Eğitim ve Propaganda Haftası olarak kutlanmaktadır. Ülkemiz dünyada tüberkülozun orta derecede yaygın olduğu ülkelerden biridir. Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana ülkemizde son derece etkili bir verem savaşı yapılmıştır. Ancak tüberküloz göçler gibi nüfus hareketlerine bağlı olarak yine de ülkemizde kontrol altında tutulması gereken bir hastalıktır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre; dünya nüfusunun yaklaşık olarak üçte birinin verem mikrobu ile enfekte olduğu belirtilmektedir.
Bulaşıcı olmasıyla tüm canlıların yaşamlarını tehdit etmektedir. Bu açıdan veremle savaş haftası her yıl sadece Ocak ayının ilk haftasında değil her gün aklımızda olması gereken bir hastalıktır.
Özellikle yeni doğan çocuklara yapılacak aşı oldukça önemlidir. Çünkü aşılar sayesinde çocukların vücut dirençleri artırılabilir ve bu hastalıktan korunmada etkilidir. Yani veremden korunmak için en iyi yöntem verem aşısı olmaktır. O yüzden hem kendimize hem de çocuklarımıza bu aşıları yaptırmayı ihmal etmemeliyiz.
Halk olarak bilinçlenerek vereme karşı daha duyarlı olup, savaş açmalıyız. Veremle mücadele amacını benimseyerek kurulan derneklere, vakıflara katılarak mücadelemizi devam ettirmeliyiz.
Bunlarla birlikte, sigara, içki, uyuşturucu vb. zararlı alışkanlıklardan korunmak, temiz ve dengeli beslenmek , spor yapmak, doğa ile iç içe olmak da almamız gereken bir diğer önlemlerdir…