Bu kadar yoksunlukla, bu kadar nefretle olaylara bakacak kadar ne zaman insanlıktan, vicdandan, merhametten bu kadar uzaklaşıp, son derece basit hale geldi bazı insanlar.
Hiç kimsenin yarasına bakmadan, oradaki insanların psikolojilerini düşünmeden, yaralarına merhem olmak yerine, aksine yaralarını daha da artırmak için fırsat bekler olmuş bazı kişiler.
Yaptıkları yalan yanlış paylaşımlarla, söylemleriyle farklı algılar oluşturma amacında uğraşır olmuşlar. Bazıları da daha çok insan hayatını kaybetsin, daha çok bina yıkılsın da buradan malzeme çıkaralım ve devlete yüklenelim şeklinde bir insana yakışmayacak, olmayacak zamanda yanlış bir siyaset yapma şekli içerisine girmişler. Böyle bir siyaset olamaz. Bunun adı siyasetin dışında bir fırsatçılıktır. Hem de Elazığ ve Malatya’da depremden evleri yıkılan, aile bireylerini kaybeden ailelere, o insanlara yapılan bir saygısızlıktır. Deprem oldu, Ülkede acı var. İnsanların yürekleri yanıyor. Bu zamanda bu davranışın kabul edilebilir olması mümkün değil.
Tüm kaynaklardan bölgedeki gelişmeleri takip eden, güzel haberler için dualar eden milyonlarca insanada yapılmış büyük bir saygısızlıktır, bu davranışlar. Sosyal medyada, TV lerde kısacası bazı yayın organlarında gördüğümüz bu kişileri de eleştirmeden geçemiyorum.
Deprem sonrasında Ülkemizde gerçekleşen güzel işlerde yok mu? Mutlaka var. Deprem haberini aldığımız andan itibaren Ülke olarak kenetlendik, tek vücut olduk. Devletimizin bütün birimleri harekete geçti. Malatya’da, Elazığ’da ve çevre illerde okulların, kültür merkezlerinin, gençlik merkezlerinin kapıları açıldı, ısıtıldı. Eksi on bir dereceyi gören bir iklimde vatandaşlar güvenli ve sıcak yerlerde geceyi geçirdiler.
Camilerimiz, Türk Hava Yolları, Gsm Operatörleri, Sağlık Bakanlığı, vatandaşların imdadına koştular. Valilikler, Belediyeler, Vakıflar, Dernekler tamamı konuya gereken hassasiyeti gösterdiler. Bir çok Belediye kendi imkanları dahilinde kampanya başlattı. Kısacası 81 ilde seferberlik gerçekleşti ve herkes taşın altına elini koydu. Kısacası Ülkemiz artık imkânları olan, bu imkânları çok kolay kullanabilen, kolay organize olabilen bir Ülke ve çaresiz bir Ülke değil.
Şu biliniyor ki; her türlü fedakârlıkla, profesyonel bir şekilde çalışan arama kurtarma ekiplerimiz var. Beton molozlar altından 45 kişiyi sağ salim çıkardılar. Canla, başla çalıştılar umut oldular. Müjdeci oldular, moloz yığınlarını elleriyle açarak insanları yaşama bağladılar. Gözümüz, kulağımız oldular. AFAD, IHH, UMKE, KIZILAY, AKUT ve ismini sayamadığım birçok kurtarıcı kahramanlarımız sonsuz teşekkürü fazlasıyla hak ediyor.
Daha önce Devletimiz nasıl tüm yaraları en kısa sürede sarmışsa, bugün de devlet, millet el ele vererek bu günlerinde üstesinden eminim ki gelecektir. Biz büyük bir Devletiz. Böyle günlerde de hiçbir kimsenin ayıramayacağı kadar da birbirine kenetlenebilen bir milletiz. Rabbim depremde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza rahmet eylesin…