Muharrem Ayı
11 Eylül Salı günü Muharrem ayına girdik. Muharrem ayı biz müminler olarak ganimet ve fırsat bilinmesi gereken kıymetli aylardan birisidir. Çünkü Muharrem ayı , bereketin arttığı Allah ‘ ın izzet ve ikramının çoğaldığı ay olarak bilinir. Şehrullahi'l-Muharrem olarak anılan ay Allah'ın ayı demektir.
Hicri yılın ilk ayı olan Muharrem ayı ilahi feyz’in arttığı , huzur ve güvenin başlangıcıdır. Aynı zaman da Muharrem ayı savaşmanın da haram olarak kabul edildiği 4 aydan biridir.
Muharrem ayı içerisinde aşure gününü de, bulundurması ile daha ayrı bir öneme sahiptir. Aşure günü Muharrem ayının 10. Günü idrak ediliyor. Bu yıl ise aşure günü 20 Eylül Perşembe gününe denk geliyor.
Aşure gününde Yüce ALLAH , on Peygambere on hediye sunmuştur. Sırasıyla ;
* Hüseyin bin Ali ve beraberindeki 72 kişi hicri 61′de Muharrem’in onuncu gününde (10 Ekim, 680) Kerbelâ’da Yezid’in ordusunca katledilmiştir,
* Hz. Âdem’in işlediği günahtan sonra tövbesinin kabul edilmesi,
* Hz. İdris’in diri olarak göğe yükseltilmesi,
* Hz. Nuh’un gemisinin tufandan kurtulması,
* Hz. İbrahim’in ateşte yanmaması,
* Hz. Yakup’un oğlu Yusuf’a kavuşması,
* Hz. Eyyub’un hastalıklarının iyileşmesi,
* Hz. Musa’nın Kızıldeniz’den geçip İsrailoğulları’nı firavun’dan kurtarması,
* Hz. Yunus’un balığın karnından çıkması,
* Hz. İsa’nın doğumu ve ölümden kurtarılıp göğe yükseltilmesi.
Muharrem ayının İslam tarihinde belli başlı üç önemli özelliği vardır. Birincisi oruç, ikincisi Hicrî takvimin başlangıcı olması, diğeri de Hz. Hüseyin ve evlatlarının Kerbela'da şehit edilmesidir. Muharrem ayında tutulan oruç tarihi seyri yönüyle de bir özellik taşıyor. Peygamberimiz Medine'ye hicret ettikten sonra Medine'de yaşayan Yahudilerin oruçlu olduğunu öğrendi.
O gün Muharrem ayının 10. günü Aşure günüydü. "Bu ne orucudur?" diye sordu. Yahudiler, "Bugün, Allah'ın Musa'yı düşmanlarından kurtardığı, Firavun'u boğdurduğu gündür. Hz. Musa (a.s.), bir şükür olarak bugün oruç tutmuştur" dediler.
Peygamberimiz onlara, "Biz, Musa'nın sünnetini yaşatmaya sizden daha çok yakınız ve hak sahibiyiz" diyerek, kendisi ve Müslümanlar o gün oruç tuttular. O yıl henüz Ramazan orucu farz olmamıştı. Fakat ertesi sene Ramazan orucu farz kılınınca Müslümanların oruç ayı Ramazan oldu. Aşure günü orucu konusunda ise Peygamberimiz herkesi serbest bıraktı, "İsteyen tutar, isteyen tutmayabilir" demiştir.
Her kim Aşure gününde ailesine ve çevresine ikramda bulunursa , Cenab-ı Hakk da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder.
( Hadis-i Şerif )
Bütün İslam aleminin Muharrem Ayını tebrik eder , hayırlara vesile olmasını Mevla’ mızdan niyaz ederim…