“KUDÜS” İSLAM’IN BAŞKENTİ !
Bu işgale , bu hadsizliğe dur demenin ve tepkimizi göstermenin şimdi tam zamanı. Böyle bir densizlik kabul edilemez. Kudüs İsrail in başkenti olamaz. İsrail tüm dünyanın gözü önünde Amerika dan da aldığı destek ile insanlığın en kötü halini sergiliyor.
Artık tüm İslam dünyasının sesini yükseltmesinin ve bu işgale son verilmesi için , Kudüs'ün özgürlüğüne kavuşturulması mesajını vermesinin zamanıdır.
Kudüs kurulduğu günden bu güne vahyi, ilahi tebliği ve peygamberlik müessesesini temsil etmiştir. Dolayısıyla kurulduğu günden bu yana bir İslam şehridir. Çok sayıda peygamber, hayatlarının en azından bir bölümünü Kudüs’te geçirmiştir. İslam, yani tevhid dini, Hz. Adem’den bu yana bütün peygamberlerin ortak dinidir.
Son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.) de Miraca yükseltilirken Kudüs’e kadar getirilmiş ve oradan göklere çıkarılmıştır. Yüce Allah dileseydi Peygamberimizi Mekke’den de göklere yükseltebilirdi. Ancak İsra ve Mirac olayında Hz. Peygamber’e (s.a.v.) ‘e refakat eden Cebrail’in (a.s.) ‘ın onu önce Kudüs’e getirmesi, sonra göklere yükseltmesi Kudüs’e bambaşka bir mana ve önem vermiştir. Yüce Allah son peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Kudüs’ü ziyaret etmesini ve bu peygamberler şehrindeki ilahi ayetlere şahid olmasını istemişti.
Kudüs, Allah tarafından mübarek kılındığı bildirilen bir şehirdir. İşte bu yüzden İslam’da ayrı bir öneme sahiptir.
Kudüs, sadece bir şehir değildir. Dindir , imandır , inancın , sınavın yeridir. İlk kıblemiz , biz müslümanların onurudur. Kudüs Yahudilerin değil, Hz. Âdem’den bu yana gelen peygamberlerin mirasıdır. Bu mirasa sahip çıkmalıyız.
Temennim, islam dünyasındaki uyanış ve direniş hareketlerinin güç kazanmasıdır. Bu kutsal mekânın tekrar Allah’ın kendilerinden razı olduğu salih kulların eline geçmesidir.
Bizlere ve tüm Müslüman ülkelere düşen , bir olma , kardeş olmadır. Cenab-ı ALLAH yardımcımız olsun.