Bu hafta sigara, alkol, uyuşturucu gibi kötü alışkanlıkları bizlere sürekli hatırlatan ve bizleri bu konuda bilgilendiren önemli bir hafta, Yeşilay Haftası.
Ülkemizde o kadar güzel bir dernek var ki; Yeşilay Derneği, topluma zararlı olan bu kötü alışkanlıkları, yıl boyunca insanlara anlatmaktan bıkmadan sıkılmadan devam etmektedir. Amaç; elbette insan sağlığına zararlı kötü maddelerin hem kullanımını önlemek, hem de hali hazırda bağımlı olan kişilerin bu alışkanlıklardan kurtulması için ön ayak olarak yardımcı olmaktır.
Derneğin vermiş olduğu bu önemli mücadele gerçekten takdire layıktır. Çevremizde ister istemez bu alışkanlıkları kullanan, onun bağımlısı hale gelmiş birçok kişi bulunuyor. Ama bilinçli, ama bilinçsiz birilerinin zorlaması ile ya da bir arkadaş kurbanı olarak madde bağımlısı olmuş insanlar var. Ve birçoğu da insan yaşamını yok edip bitiren bu amansız illeti kullanmaktan pişman bir vaziyette kurtulmayı bekliyor. İşte tam da bu güzel derneğimiz bu noktada yine insanların destekçisi oluveriyor.
Hayatın sıkıntılı zamanlarında herhangi bir nedenden dolayı kişinin bunalıma girmesi, yaşanılan olumsuz gelişmeler, maddi, manevi kayıplar, ailevi sıkıntılar ve buna ekleyebileceğimiz birçok neden sigarayı, alkolü, uyuşturucuyu zararlı madde olması bilinmesine rağmen, maalesef o an kişiye cazip gelebiliyor. Ve kullanımların çoğu da bu şekilde başlıyor. Fakat şu saymış olduğumuz nedenlerin hiçbiri bu zararlı alışkanlıkları kullanmaya aslında bir bahane değildir.
Hiçbir sıkıntıyı ve acıyı sigara, alkol, uyuşturucu dindirmeyecektir. Aksine insanın başına daha büyük dertler açıp maddi manevi kayıplara sebep olmaya devam edecektir. Bazen de bilinçsiz, şuursuz şekilde yapılan davranışlar kişiyi geri dönüşü olmayan bir yola sürükleyecektir.
İnsanları insanlıktan çıkaran bu zararlı maddelerin tuzağına düşerek, hem bu maddeleri pazarlayanların, hem de bu maddelerin esiri olmayalım. Çevremizde bu konuda gereken hassasiyeti bir vatandaş olarak bizlerde gösterelim. Buna müsaade etmeyelim. Sadece Yeşilay Derneği’nin değil, bizlerinde çorbada tuzu olmalıdır.
Hiçbir insan yaşamını kolay kazanmıyor. Kişinin o yaşa gelmesi için hem ailesinin hem de kendisinin birçok emeği bulunuyor. Kısaca canımızı sokakta bulmuyoruz. O halde aklımızı başımıza almalı, bu emekleri boşa çıkarmadan ve yeni hayatların yok olmasına izin vermemeliyiz. Bireysel olarak ve Yeşilay’a destek vererek üzerimize düşen toplumsal sorumluluğumuzu tamamlamalıyız. Sonucu ağır, geri dönüşü olmayan, ömür boyu taşımak zorunda kalacağımız büyük yaralara imkân vermemeliyiz…