Ekonomik Savaşı Kazanıyoruz
Doların değeri 2 TL olmalı desem kimse inanmaz. Ancak avuç içi kadar telefonun fiyatı 1500, 2000 TL. Ortalama bir aylık maaşdan fazla olması bu durumun da kanıtı. Seri olarak tıkır, tıkır üretilen bir şey. Peki TL nin hiç mi değeri yok. Türk milletinin alın teri bedava mı? Tabiki hayır.
Artık tamamiyle Türk lirası ile ticari dönemi başlatmalıyız. Ülkemiz bu krizi fırsata çevirmeli. Dünyaya, dolar yerine Türk Lirası ile ticaret yapalım düşüncesini yaymalı , benimsetmeliyiz. Amerika ya bir çelme taktık, gerisi gelmeli. Çünkü bir çok ülkede dolara diş biliyor.
Pazartesi dolar 7.10 tl de, o panikden kurtulup 3 gün içinde 6'nın altına düşmesi mucize diye adlandırılmalıdır bu kadar kısa sürede. Ağır yara aldık ama zafer kazandık. Ülkemiz güçlendi.
Üretime yönelik hamleler lazım, sadece Katar ile değilde, daha fazla üretime yönelik olmalıyız. Geçici kaynaklara bel bağlayıp sevinmememiz lazım. Süreklilik çok önemli.
Dolar Allah’ın izniyle daha da düşecek. İçerdeki ve dışardaki Türkiye düşmanlarını üzeceğiz.
Aynı zamanda ülke olarak tüketim ekonomisi yerine , üretim ekonomisini seçmeliyiz. İşte gerçekten o zaman kazanmış olacağız.
Firavunun ateşe attığı İbrahime bir zerre su tasiyan karınca misali ne geliyorsa elimizden o kadar tepkimizi gücümüzü gösterelim. Mesela kola, fanta yerine yerli içeceklerden içebiliriz. Her konuda elimizden geldiği şekilde çok dikkat etmeliyiz.
Her şerde bir hayır vardır. Ülke olarak gafletteydik belkide. Uyarıları göz ardı ediyorduk. Bu deneyim Türk halkının milli harcama bilincini artıracaktır. Üretim çalışmaları başlayacaktır. Ve doların artık geleneksel yükselme dönemi bitecek diye düşünüyorum.
Artık, yaşananlardan çok ciddi ve unutulmaması gereken dersler alınarak, dışarıya değil, kendi üretiklerimizle ayakta dimdik durur hale gelmedikçe geçici çözümlerle kalıcı noktaya varamayacağımızı öğrendik. Kısaca yerli ve milli üretime tam teşfik , destek verilmelidir.
Mesele sadece doların düşmesi değil, mesele gıdadan, giyime, dayanıklı tüketim mallarından, elektroniğe kadar YERLİ ÜRETİME tam destek ve teşfik verilerek kendimize yeterek, fazlasınıda dışarıya pazarlayarak ekonomik kalkınma gerçekleştirmeliyiz. Aksi takdirde bunlar hayalle değil. Çalışarak gerçekleşecek konular…