Coronavirüsün ülkemize adım attığı günden bu tarafa, bir yıldır dengeler değişti.
Evet, bunu kabul ediyoruz. Hayatımızdaki çoğu şeyin artık normalinde seyir etmeyeceğini tahmin edebilmiştik. Buna bağlı olarak Dolar, Euro, altın yükselmeler gösterdi. Tavan yaptığı zamanlarda oldu.
Pahalılaşan hayatımızın sebebi de bu az önce saydığımız başlıkların kendisi gösterildi. Gıda’dan, giyime, elektronik araç gereçten, ikinci el araçlara kadar ve daha örnekleri ile çoğaltabileceğimiz birçok ürüne zamlar geldi.
Fiyatların hızla artış göstermesinin ve firmalar arasında değişkenlik göstermesinin sebebini bir tüketici olarak, bir vatandaş olarak sorduğumuzda hep aynı cevabı aldık.
Dolar yükseldi. Dolar her gün değişken, sabit değil ki…
Artık bu kelimeyi duymaktan kimimiz sıkılmıştı, kimimiz bunun bir bahane olduğunu tahmin edebilmiş olsa dahi, bu kelimeyi işitmeye de alışmıştı.
Peki, gelelim günümüze meşhur dolar düşüş göstermeye başladı. Dolar fiyatları artış gösterdiğinde, doları bahane ederek fahiş zamlar yapıp vatandaşın cebine gözlerini dikenler, peki şimdi ne değişti?
Dolar düşmedi mi? Fiyatlar neden düşmüyor?
Fiyat artırmak için bahane bekleyenler, fırsat kollayanlar, ürünlerin gramlarını düşürüp fiyatlarını değiştirmeyenler dolar düşünce bunu neden dikkate almıyorsunuz?
Neden mi? Belli ki işlerine gelmiyor. Vatandaş fiyatları yüksek bulduğunu söylediğinde yapacak bir şey yok, dolar yükseldi kelimesini kullanmasını biliyordunuz ama…
Doların yükseldiği zamanlarda ekonominin dengelerini bozmak, piyasayı karıştırmak için, insanları galeyana getirmek adına mesajlar atanlar, kendince gündem oluşturmak isteyenler sizlere de selam olsun. Dolar düştü, fakat sizlerin de sesleri çıkmıyor.
Ne olacak yani, bu milletin bu sıkıntılı gününde cebindeki paraya göz dikip onu, hak etmediğinden fazlasını alacaksın da ne olacak? Eline ne geçecek? Vicdanın rahat olacak mı? Ya da insanları galeyana getirince başın göğe mi erecek?
Her zaman kendisini düşünen, fırsatçılık yapmaya çalışan, vatandaş ne duruma düşerse düşsün umursamayan, çıkar için yapamayacağı şey olmayan insanlardan, hep korkmuşumdur. Çünkü bu halde, bunu yapabilen bir insandan her şey, her an beklenir.
Fakat o kişiler şunu unutmamalı ki; bu vatandaş kışı geçirir, ama yediği soğuğu ve sizi unutmaz. Zor günlerin elbet bir sonu vardır.
Bu zamanda vatandaşa sahip çıkmayana, ilerde vatandaşta sahip çıkmaz. Yapılan fırsatçılıkları insanlar unutmaz.
Artık normaline dönülmeli. Ticaretinde bir kuralı olduğu unutulmamalı. Doğrusu uygulanmalıdır. El ele verilip bazı yanlışlardan dönülebilir.
Vatandaşın olmayan ekonomisi daha fazla zorlanmamalı. İşte görüyoruz; kapanan dükkânları, işsiz kalan milyonlarca insanı. Daha fazla abartılmadan gereken, hep birlikte yapılmalıdır.
Evet, Müslüman bir ülkedeyiz. Allah’a şükürler olsun Müslümanız. Fakat sadece ben Müslümanım, bana her şey serbest demek, istediğimi yaparım düşüncesi, doğru bir düşünce sistemi olmayacaktır…