Çocuklar arasında yaygın hale gelen internet oyunları, çocukları artık sadece bağımlı hale getirmekle kalmayıp, onları talimatlar vererek yönlendirmekte ve hatta hayatlarına son vermelerini bile sağlamakta. Son derece vahim olan bu duruma, yazımda yer vermeden edemedim.
Sanal dünyanın çocuklar üzerindeki etkileri ülkemizde maalesef giderek artıyor. İnternete bağımlı olma, şiddet yanlısı olma, aşırı zaman kaybetme, içki, sigara ve uyuşturucu kullanmaya özendirme, çocukların intihar etmesine sebebiyet verecek kadar çok kötü sonuçlar internet sebebiyle maalesef artmakta.
Ailelerin gerek internet kullanımında, gerek video oyunlarının seçiminde, kontrolü elden bırakmamaları gerekmektedir. Anne babalar, bilgisayarı çocukların odasına değil de evde ortak kullanım alanı olan salon gibi bir yere kurmalıdır, bilgisayar kullanımına eşlik edilmeli yani birlikte kullanılmalı çocuk başıboş bırakılmamalı, bilgisayara güvenlik şifresi konulmalı ve çocuğunun bilgisayar kullanma süresini kısıtlamalıyız.
Eğer ailenin bir büyüğü olarak çocuklara internete, telefona aşırı bağımlı olma, telefonu interneti bir kenara koy deyip biz aşırı kullanırsak, çocuğumuzla zaman geçirmeden, oyun oynamadan onunla ilgilenmeden bir davranış sergilersek haliyle çocuğumuzda bizden örnek alacaktır ve o şekilde bir davranış sergileyecektir.
O yüzden görevin en büyüğü ve otokontrol en başta anne ve babaya düşmektedir.
Çocuklarımızın hayatını internete ve internet oyunlarına kurban etmemeliyiz. Mavi balina, momo gibi son zamanların popüler oyunları olan ve direk olarak çocukları hedef alan bu oyunlara engel olmalıyız. Çocuklarımızla sürekli diyalog kurmalı ve konuşmalı, başıboş bırakmamalıyız. Ancak bu oyunu oynayarak çocuğum söz dinliyor, susuyor, oyuna endeksli çocuğum yemek yiyor, ya da bana nefes aldırıyor yoksa uğraşmam gerekiyor gibi vs. vs. sözlerin ardına sığınarak eğer çocuklarımızla ilgilenmezsek başı boş bırakırsak, ilerde çok daha kötü durumlar ile karşı karşıya gelebiliriz…