Geçen yıl Finike ilçesinde meydana gelen utanç verici, yürek sızlatan olayda; 7 yaşındaki kız çocuğu ve 10 yaşındaki erkek çocuğu, yaşanılan istismara maruz kalmışlardı.
Bunun neticesinde bu olumsuz durumdan etkilenerek, meydana gelen olayı çizerek anlatmak zorunda kaldılar. Kendilerini öyle hissettiler ve ifade ettiler.
Şuanda ülke gündemi arasında bu konu da dilden dile konuşulan ve eleştirilen konular arasında yerini aldı.
Üzücü olay Finike ilçesinde meydana gelmişti. Fakat bölgedeki en yakın Ağır Ceza Mahkemesi Elmalı da olduğundan dava Elmalı da görüldü.
Peki, bu konu hakkında vatandaş tarafından eleştirilen nokta neresiydi?
Vatandaş meydana gelen ve miğde bulandıran konu hakkında Elmalı Ağır Ceza Mahkemesinin incelemesi sonucunda almış olduğu tutuksuz yargılama kararını haklı olarak beğenmedi.
Nedeni ise; çocukların cinsel istismara uğradıklarının adli tıp raporu ile kanıtlanmış olması. Bu duruma rağmen sanıklara davada verilen tutuksuz yargılama kararı vatandaşı memnun etmedi, etmiyor.
Konu ile ilgili benim görüşüm ise; cinsel istismara ve şiddete maruz kalan hiçbir çocuk başkasının bir çocuğu değildir. Hepimizin çocuğudur. Bu gözle bakılmalı ve düşünülmelidir.
Konusu bile son derece utanç verici olan bu tür olayların, aslında sosyal medya üzerinden yayılmasına gerek kalmadan, en ağır cezalar gerektiği şekilde ve caydırıcı olmak üzere acilen verilmelidir.
Bu tür olaylar asla benimsenmemeli ve toplumun bir ferdi olarak gereken tepki her zaman, anında ortaya konulmalıdır. Çünkü bu vazife aslında bizler için, bir insanlık görevidir.
Okumamış, gereken eğitimi almamış, dünya da bulunma sebebini algılayamamış, kendisini hiçbir şekilde geliştirmemiş, her zaman kapalı bir kutu içerisinde yaşamış, demokrasiyi, hakkı, adaleti, hukuku, yargıyı yok saymış, her şeyi kendisine göre şekillendirmiş, Allah’tan korkmayan insanların toplumda başıboş ve serbest bir şekilde gezmeye hakkı yoktur.
Bu insanların ne topluma, ne insanlığa, ne de bir kendisine faydası söz konusu değildir. Ve bu insanlarla hiçbir sorun bence çözülemez, ileriye dönük bir ilerleme mümkün değildir.
Onların sadece anlayacağı dil ömür boyu hapistir. Böyle insanların toplumda yeri yoktur. Olmamalıdır.
Bu denli katı bir düşünce içerisinde olmamın nedeni, küçük yaştaki çocuklara bu miğde bulandıran, utandıran davranışı yapan kişi veya kişilerin yapamayacağı hiçbir fenalığın olmamasıdır. Bu insanlar inanın her şeyi yapar.
İstismarın hiçbir şekilde affı olmamalı, toplum içerisinde bir emsal teşkil edilmesi adına caydırıcı örnekler her zaman olmalıdır. Çünkü bu çocuklar, yaşadıkları bu ağır travmayı ve yükü belki de bir ömür üzerlerinde taşıyacaklar.
Küçük yaştaki çocukların ellerindeki defter ve kalem ile resim yapıp, çiçek, böcek resmi çizeceği yaşta, kendisinin istismar edildiğini çizmesi kadar acı bir durum gerçekten yoktur.
Ben inanıyorum ki; adalet er ya da geç yerini bulacaktır. İlahi adalet tecelli edecek, suçu işleyenler cezasız kalmayacak, hak eden cezasını elbette alacaktır.
Zira umutlarımızın da bu yönde olmasının bir başka nedeni; devam eden hukuki süreçte, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın yapmış olduğu açıklamada; faillerin en ağır cezayı almaları yönünde hukuki süreçte konunun takipçisi olduklarını bizzat ifade etmiş olmalarıdır.
Umarım hemen hemen herkesin beklentisi olan, daha sonra alınacak kararla, tüm vicdanlar bir nebze de olsun rahat eder ve adalet yerini bulur.