CEVİZ KURDU
Ceviz kurdu, girebileceği kadar delik açarak cevizin içine girer. Ve ne var ne yok yer. Yedikçe şişmanlar doyar. Doyunca da geri çıkmaya çalışır. Fakat artık delikten geçemeyecek kadar aşırı şekilde büyümüştür ve nihayetinde delikten geçemez. İşin daha da kötüsü cevizin içi kurumuştur ve kurdun daha önce açtığı deliği de genişletmek imkansız hale gelmiştir.
Tek çare zayıflamaktır. Aç kaldıkça zayıflar ve eski haline döner. Artık dışarı çıktığında mevsim sona ermiş , geriye sadece kuru cevizden başka bir şey kalmamıştır.
Toplumumuzda bazı kişilerde böyledir. Mal, mülk hırsıyla tüm ömrünü heba eder , ve artık elinde sonunda bir noktada yeter der . Kişi bunu dediğinde ise ömrünün son baharı , belkide hastalıklar ve ilaçlar ile geçireceği koskoca bir kış kalmıştır. Yani dünyada bu bakımdan mal mülk hırsıyla , kendi duvarını boşa harcamış heba etmiş olur. Dikkatli bakılacak olursa normal yaşantımızda da karşımıza böyle kişilerin ne kadar çok çıktığını fark ederiz.
Açgözlülük dinimizce de yanlış bir davranıştır. İnsanın doymayan bir benliğinin olması onu bazı yanlışlara itebilir ve şükürsüz bir insan ortaya çıkar. Dinimizde açgözlülükten bahsedilirken doymayan nefis tabiri kullanılmıştır. Doymayan bir nefse sahip olan insanlar yaşadıkları andan keyif almazlar, sahip olduklarından mutlu olmazlar, hep daha fazlasını isterler ve bunu bulabilmenin yollarını ararlar.
Daha fazla para kazanmak, daha fazla yemek yemek, daha fazla eşya satın almak gibi amaçları vardır ve bu hiç doğru bir şey değildir. İnsan elindekinin kıymetini bilmezse gereksiz şeyler yapar, gereksiz para harcar. Açgözlü olmamak her zaman insana bir şeyler kazandırır, doğru bir hayat sürülmesini sağlar.
Tabi ki burada açgözlü olmamaktan kasıt çalışmak ve kazanmak için çaba göstermemek değildir. İnsan arzu ettiği şeyler için, daha iyi bir yaşam için çalışmalı ve kazanmalıdır. Ancak bir şey haddinden fazla istenmemeli, insanın kendine zarar verecek kadar çalışmasının önüne geçilmelidir. Tok gözlü olmak açgözlü olmaktan daha yerinde bir davranıştır. Daha iyi bir yere ulaşmak için uğraşan açgözlü insanlar bir noktada tıkanabilirler.
Kişi elindekilere şükretmelidir. Elindekilerle yetinmeyi bilen bir insan gereğinden fazla para da harcamaz, kendini hırpalayacak kadar da çalışmaz. Kısacası aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz.
Peygamberimiz (s.a.v) doymayan nefisten, kabul olunmayan duadan sana sığınırım diye dua edermiş . Ne kadar güzel bir dua . Doymayan nefis insanı yanlışa hata yapmaya sürükler. Doymayan nefis ile açgözlülük aynı şeydir. Açgözlü insanlar yetinmek nedir bilmezler , aldıkları var olan üründen tekrar tekrar satın alırlar. O yüzden aza kanaat etmeli.
Her zaman daha kanaatkar olmaya çalışmalı azla yetinmeyi bilmeliyiz. Gereksiz masraf yapmaktan özellikle uzak durmalıyız , bir şeyi ihtiyacımız kadar harcamalı , kullanmalıyız…