(Muammer Demircan Anısına…)
Değerli okurlar,
Bildiğiniz üzere okullarımız bu haftadan başlayan 15 günlük yarıyıl tatiline girmiş bulunmakta. Haliyle bir eğitimci olarak ben de çocuklarımız için verimli bir tatil dönemi geçirmek adına bir yazı yazmak niyetindeydim.
Bilimsel makaleleri okuyup uzman önerilerine dikkat kesilip sahada edindiğim kendi tecrübelerimi de işin içine katarak bilgisayarın başına oturmuştum ki aldığım üzücü bir haberle satırlarımın da yazımın da yönü değişti. Bu haber yine bir eğitimciden geldi…
Muammer Demircan’ı kaybettik!
1960 yılında Afyonkarahisar’ın Dinar İlçesi Çapalı Köyü’nde dünyaya geldi. Batı Anadolu’nun küçük bir ilçesinin küçük bir köyü. Köy hayatının muhtelif zorluklarıyla geçen bir ilköğrenim hayatı. Fakat hedefleri olan bir hayat. İki yıllık eğitim enstitüsü Sınıf Öğretmenliği eğitiminin ardından Sosyal Bilgiler branşında Lisansını tamamladı. Muhakkak zorluklarla geçen bir meslek yaşamı. 1982-1987 Mardin, 1987-1990 Konya, 1990-1998 Afyonkarahisar Sinanpaşa İlçesinde öğretmenlik yaptı. Eğitimci unvanını diplomasıyla değil karakteri ile kazanan bir öğretmendi. 1998-2015 Sinanpaşa İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde Şube Müdürlüğü görevinde bulundu.
Sevecen ve ilgili yaklaşımı ile her kalbe dokunabilmeyi başarabilmiş bir insan. Kim bilir yetiştirdiği nice öğretmen, hâkim, savcı, polis, asker, doktor şimdi vatanın farklı yerlerinde insanlarımıza hizmet veriyor. Bunun haklı gururunu yaşadığı yıllarda ansızın çaldı kapısını kanser denen illet.
Kendisi ile işim gereği birkaç kez bir araya gelebilmiş ve o günün öne çıkan konularında sohbet edebilme fırsatı bulmuştum. Görüşleri benimsenecek bir eğitimci olduğunu düşünmüştüm.
Malum vefat haberi gelince hemen her yerde konu Muammer Hoca oluverdi. Ben de hoca hakkında konuşulanlara kulak kabarttım:
“Çok iyi adamdı, insancıldı, makamında bile rahatça dertleşilebilen biriydi; sohbeti keyifliydi, naif bir kişiydi, sevilen bir simaydı; insanların sorunlarını çözmeye gayret ederdi, pozitif bir insandı, ilgili bir amirdi, telefonla ulaşılabilen biriydi, samimi yaklaşırdı; içtendi, peşin hükümlü değildi, prensip sahibiydi, tutarlıydı, yüzü hep gülümserdi, muhakkak hal hatır sorardı, problemleri dinlerdi, babacan bir adamdı…”
Afyonkarahisar İl Milli Eğitim Müdürlüğü Temel Eğitim Şube Müdürü olarak görevinin başındayken ağırlaşan rahatsızlığıyla tedavi gördüğü hastanede 21.01.2020 tarihinde vefat etti.
Hoca, yaşamı süresince hayatına dokunduğu insanların her birinin hakkında güzel şeyler söylediği nadir insanlardandı. Bu yönleriyle vefatı ardından söylettirdikleri ile hayat okulundaki son dersini verdi;
“Baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş…”
Saygı ve rahmetle...
Böyle değerli bir şahsiyeti köşenize taşıdığınız için teşekkür ederim. Eğitim camiasında devamlı görmek istediğimiz örnek bir kişilik.