Ölüm bu hayatta konuşulması en zor konulardan biridir. Çocuklar genellikle okul öncesi dönemde ölümle bir şekilde karşılaşmış olurlar. Hayvanlardan, televizyonlardan ve evde konuşulan konulardan ölümü bilirler. Bazı çocuklar ebeveynlerine açıkça ölümü sorabilirlerken bazıları yakınlarında herhangi bir ölümle karşılaşmadığı müddetçe sormazlar. Peki o zor soru geldiğinde ne cevap verebiliriz?
Öncelikle çocuğunuz size “Ölüm nedir?” , “Babaannem şimdi nereye gitti?”, “Dedem bir daha gelmeyecek mi?” Gibi sorular sorduğunda sakin olun. Sözlü mesajlar kadar sözsüz mesajlarımız da çok önemlidir. Ve çocuklar sözsüz mesajları fark etmede oldukça iyilerdir. Sakin bir şekilde çocuğun tam olarak sorduğu soruya; detaya girmeden, net ve anlayabileceği ölçüde gerçek bir cevap verin. Çocuk soru sorarken altında hissettiği duyguyu fark etmeye çalışın. Çocuğunuz bu soruyu sorarken kaygılı, korkuyor, üzgün, tedirgin, meraklı olabilir. Özellikle çocuğunuzun da değer verdiği bir canlının kaybı söz konusuysa çocuğunuzun yaşadığı duyguları paylaştığınızı hissettirin. Duygularını açıklamasına olanak tanıyın. Söz konusu kayıp sizi de derinden yaraladı ve çocuğunuza o an doğru cevap veremeyeceğinizi hissediyorsanız dürüst olun.
“Bu kayıp beni de çok üzdü annecim / babacım o yüzden bana biraz vakit verebilir misin? Sana on dakika içinde düşünüp cevap vereceğim.”
Gibi geçiştirmeden, gerçek duygularınızı çocuğu üzmeyecek şekilde söyleyebilirsiniz. Bu on dakikalık süreçte kendinizi toparlayıp çocuğunuza vereceğiniz cevabı planlayabilirsiniz.
Zaman zaman bazı ebeveynler çocuğu korumak adına ölüm kelimesini kullanmaktan çekinebiliyorlar. “Kedimiz uyudu artık bir daha uyanmayacak.” , “Deden gitti geri gelmeyecek.” Gibi ifadeler çocuğu beklentiye sokup yanlış düşüncelere sürükleyebilir. Uykuya karşı korku geliştirebilir veya işe giden anne / babasına engel olmaya çalışabilir.
Ölümü açıklarken hastalık, yaşlılık gibi sebeplerle ilişkilendirmeden konuşun. “Anneannem neden öldü?” Sorusuna “Hasta olduğu için öldü.” Veya “Yaşlı olduğu için öldü.” Gibi cevaplar verdiğimizde çocuk çevresindeki yaşlı veya hasta insanların da öleceğine dair bir korku geliştirebilir. Bu yüzden her insanın belli bir yaşam süresi olduğu ve bu yaşam süresi bittiğinde insanın öldüğünü anlatmak gerekir.
Çocuklar 10-12 yaşlarına kadar soyut şeyleri anlamakta zorluk çekerler. Bu yüzden bir insanın öldükten sonra toprağın altına gömülüyor olması çocuklar için korkutucudur. Çocukları cenaze törenine götürmemek gerekir.
Özellikle anne veya babanın ölümünde çocuklar kendilerini terkedilmiş hissederler. “Ben evde yaramazlık yaptığım için mi gitti?” , “Geri gelecek mi?” , “Onu ne zaman göreceğim?” Gibi sorular sorabilirler. Bu sorulara doğru cevap verebilmek hayatta kalan diğer ebeveynin sorumluluğudur. Çocuğun duygu ve düşüncelerini dinlemek, bu konuda onu konuşmaya teşvik etmek ne olursa olsun sizin çocuğun yanında kalmayı istediğinizi söylemek oldukça önemlidir. Çocuğun terk edilmiş, öfke ve suçluluk hissettiği konular açıklığa getirilerek şu an anne / babasını göremese de onun sevgisini her zaman hissedebileceği söylenmelidir. Çocuğu yas süreci boyunca yalnız bırakmadan günlük hayata adapte etmek gerekir.
Seda hocam çok faydalı bilgilerle bizleri aydınlatıyor kendisine çok teşekkür ederek yazılarının devamını sabırsızlıkla beklemekte olduğumuzu iletmek isteriz.