Yüce Rabbimiz her şeyi yerli yerinde yaratmış. Hele hele insanoğlunu mahlûkların içinde eşrefi mahlûk olarak yaratmış. Yani mahlûkların en şereflisi olarak yaratmış. Üstelik yaratmış olduğu diğer bütün nimetleri onun emrine vermiş.
Hani insan aciz ya. Hani insan yoksul ya. Hani insan bütünüyle günahkâr ya. Hani insan her şeyiyle hayırsız ya. Hani insan her şeyiyle nankör ya.
İnsanı yaratan Yüce Allah (c.c.) her şeyi onun emrine vermiş ama gelin görün ki insanoğlu bunların hiç farkına varamamış, kendisini yaratan Yüce Allah (c.c.)’ı tanıyamamış, O’na gereği gibi kul olamamış ve hep kaybedenlerden olmuş.
Her gün doğup batmakta olan güneşe bakıp ta her gün yatmadan önce kendini hesaba çekememiş, çekmek bile istememiş. Bunun nedeni de elbette nefsinin esiri olmuş, şeytanı oyuncağı haline gelmiş.
Hep bencil bir halde yaşamaya devam insan hep kendini düşünür hale gelmiş. Karnı doymuş ama aç olanlar kesinlikle hiçbir zaman hiç aklına gelmemiş. Ezanlar okunmuş ama hiç duymamış. Allah’ın kendisine verdiğinden hiçbir zaman vermek aklına bile gelmemiş. Bu dünyada sahip olduğu her bir şeyin sahibinin kendisi olduğu düşüncesinden bir türlü sıyrılamamış, murakebe, muhasebe yapamamış. Cennette mevcut olan ve dalları dünyaya uzanan cömertlik ağacının bulunduğunu ve bu dala tutunan insanların cennete gireceğinin bilincine erememiş. Sürekli gözü hep malda mülk de, parada, pulda ve şöhrette olmuş. Gözü hiçbir zaman doymak bilmemiş.
Neler söylense yeridir. Ama gelin görün ki insan öylesine bir varlık ki, bu dünyaya neye geldiğini bir kafasını yorabilse her şey yoluna girecek ama bir türlü bunun farkına varamıyor ve varmak ta istemiyor. İşte bu yüzden de üşüyenlerin sayısı günden güne artmada. Konu ile ilgili olarak meslektaşım emekli öğretmen Hasan Duruk Kardeşim’in konu ile ilgili yazmış olduğu şiirdeki duyguları siz sevgili okurlarımla paylaşmak istiyorum ve Hasan Hocama bu güzel şiirinden dolayı teşekkür ediyor sevgilerimi iletiyorum.
BİRLER ÜŞÜYOR
Neleri söylesek azdır gafile,
Yürekte küllenen yıllar üşüyor,
Aylar boyu her ne yapsam nafile,
İki yüzlü olan diller üşüyor.
Seven sevdiğini çekemez olmuş,
Nedense ortalık namertle dolmuş,
Bunu gören güller dalında solmuş,
Sızlayan kalpteki birler üşüyor.
Yılda iki defa namaz nazarlık,
Uyan dostum bize bakar mezarlık,
Ataya bakmak için eder pazarlık,
Tatmin olmayan yerler üşüyor.
Yere gömdük sevgi ile saygıyı,
Sildik kalpten korku ile kaygıyı,
Kaldırdık seccade denen yaygıyı,
Namaz kılınmayan evler üşüyor.
Haysiyet satıldı ucuz paraya,
İnsanlar sığmadı sırça saraya,
Fitne ile fesat girdi araya
Koştukça yol alan devler üşüyor
Hasan der ki, cebe gitmez elimiz,
Doğruyu söylemez güzel dilimiz
Sabunla arınmaz günah kirimiz,
Her bir şeye doymuş beyler üşüyor.
Güzel bir yazı, güzel bir şiir. Tebrikler. Nefisin olumsuz özelliklerinden kaynaklanan, imtihana zemin oluşturan durum. Kimi cennetlik, kimi cehennemlik olacak. HÜLASA Danışırsan nefsine Sahip çıkar hepsine Akıl hakkı desede Nefis gider tersine Hakkı haklıya veren Çıkmaz belki binde bir Şeytan nefis anlaşır Hakta değil kinde bir Yol yazılı Furkanda Hak bırakma arkanda Sorumluluk daha çok Muhakkak ki erkânda Hep olsa ihkak-ı hak Hiç kimse olmaz nâhak Kim kazanır o zaman Hak nezdinde istihkak Bu Dünyada adalet Muhakkak ki zahiri Çokları hiç düşünmez No olacak âhiri Tevekkül etmişsen Hakka Lüzum kalmaz başka şıkka Çalacak bir kapıyı Hakkın kapısını tıkla Ali Çelik