136. HAFTA TÜRKELİ GAZETESİ SANAT—KÜLTÜR
SAYFASI YAZILARI
HAZIRLAYAN: ŞABAN KORKMAZ
BAŞYAZI:
ŞABAN KORKMAZ
HELAL VE HARAM KAVRAMI
Sevgili Okuyucularım! Ne yazık ki, helal-haram duyarlılığının günden güne azaldığı, haramların özendirildiği ve aleni bir şekilde işlendiği, mahremiyet sınırlarının hiçe sayıldığı bir dönemde yaşıyoruz. Böyle bir zamanda bize düşen; Allah (c.c.) ve Resulü’ (s.a.v.)’nün koyduğu helal ve haram ölçülerine titizlikle riayet etmektir. Ailemize ve çocuklarımıza helal-haram bilincini kazandırmaktır. Unutmayalım ki, haramlar, Allah ile kul arasındaki en büyük engeldir. Helal-haram hassasiyetini kaybetmek, fert ve toplum için en büyük felakettir.
Saygıdeğer Okuyucularım! Yüce Dinimiz İslam’a göre helal, yapılmasına müsaade edilen söz, tutum ve davranışlardır. Haram ise yapılması yasaklanan kötü ve çirkin şeylerdir. Dinimize göre helal ve haram belirleme yetkisi Allah (c.c)’a ve O’nun izniyle Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’e aittir. Hiçbir kimse haram ve helal sınırlarını kendi düşünce ve görüşüne göre daraltamaz veya genişletemez. Dinimizde helal dairesi oldukça geniştir. Haramlar ise sınırlı sayıdadır.
Saygıdeğer okurlarım! Yüce Dinimiz İslam, haksız kazanç kapılarının tamamını kapatmıştır. Hayatın bereketini götüren, huzur ve güveni zedeleyen, hırsızlık, rüşvet, faiz, tefecilik, stokçuluk ve karaborsacılık gibi gayri meşru yollar haramdır. Allah katında büyük bir vebal olan kul ve kamu hakkını ihlal etmek de haramdır.
Sağılığı tehlikeye atan, yuvaları dağıtan içki, kumar ve uyuşturucu maddelerinin tamamı haramdır. Fıtratı bozan, aile ve toplumları fesada uğratan, insanlığın geleceğini tehdit eden zina, fuhuş ve cinsiyetsizleştirme gibi her türlü eylem haramdır. İnsanlar arasındaki muhabbeti bitiren, toplumsal dayanışmayı yok eden yalan, dedikodu, iftira, su-i zan gibi kötü hasletler haramdır.
&&&
HELAL VE HARAMLA İLGİLİ AYET-İ KERİMELER:
Cenab-ı Allah Yüce Kitabımız Kur’an’ı Kerim’de Bakara Suresinin 168. ayetinde şöyle buyuruyor:
“Ey İnsanlar! Yeryüzündeki helal ve temiz nimetlerden yiyin. Şeytanın adımları ardınca gitmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır.”
***
Yine Cenab-ı Allah Yüce Kitabımız Kur’an’ı Kerim de Bakara Suresinin 173. ayetinde şöyle buyuruyor:
“ Allah size leşi, kanı, domuz etini ve Allah’tan başkası adına kesilen hayvanların etini haram kıldı. Bununla birlikte, kim yemediği takdirde ölecek derecede mecbur kalırsa, başkasının hakkına tecavüz etmemek ve zaruret sınırını aşmamak kaydıyla bunlardan yenmesinde bir günah yoktur. Çünkü Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.”
***
Yüce Allah (c.c.) Maide suresinin 88. ayet-i Kerime’sinde şöyle buyuruyor: “Allah’ın size verdiği helal ve temiz rızıklardan yiyin. Kendisine iman ettiğiniz Allah’a karışı gelmekten sakının.”
&&&
HELAL VE HARAMLA İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER:
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Bir hadisinde şöyle buyuruyor:
“ Her sarhoş edici haramdır. Çoğu sarhoş eden şeyin azı da haramdır. Haram Allah ile kul arasındaki en büyük engeldir.”
***
“Kuzen, enişte, yenge, baldız gibi mahrem olmayan kimselerle bayramda veya diğer zamanlarda tokalaşmak, kucaklaşmak ve bir arada aynı ortamda bulunmak dinen caiz değildir.”
***
“Helal Allah’ın kitabında helal kıldıklarıdır. Haram da Allah’ın kitabında haram kıldıklarıdır. Hakkında bir şey demedikleri ise müsamaha gösterdiği mübah şeylerdendir.” (Tirmizi, İbn-i Mace)
***
“Öyle bir zaman gelecek ki kişi malını helalinden di yoksa haramdan mı elde ettiğine bakmayacaktır.” (Buhari)
***
Tavla oynayan Allah’a ve Rasulüne asi olmaktır.” (Ebu Davud)
&&&
HELAL VE HARAMLA İLGİLİ İNCİLER:
Sevgili Okurlarım! Allah dostlarından İmam Muhammed Bakır şöyle buyuruyor:
“Allah Buyuruyor ki: Ey Âdemoğlu haram kıldığım şeylerden kaçın. Böyle yaparsanız insanların en takvalısı olursun.”
***
İmam Ali Rıza Efendi de şöyle buyuruyor: “ Kuşkular, mutluluğu bize haram etmeye yeter.”
***
“Bir kuruş haramı terk etmek, yüz kuruş sadaka vermekten daha iyidir.” (Abdullah Bin Mübarek)
***
“Kalbin aydınlığı, helal yemek yemekle olur.” Hz. Ali (r.a.)
***
“Malın helali de biter, haramı da. Ama bunlar yüzünden kazanılan sevap ve günah kalır.” Abdurrahman Evzai (r.a.)
***
“Haramdan mal yığmak, aynı balon gibidir. Şişer şişeeeeer, ve birden patlar gider.” Anonim.
***
“Namahrem olana (harama) bakma, harama bakmak gaflet verir.”
Akşemsettin Hazretleri
&&&
ŞU İKİ BEYİTE HAYRAN KALDIM!
“Helal ile beslersen çocuğunu hürmet ile öder borcunu,
Haram ile beslersen o’nu hakaret ile öder borcunu.”
Necip Fazıl Kısakürek
***
“Helalin adı kaldı, onu gören yok,
Haram kapışıldı, hala doyan yok.”
Anonim
&&&
OKUNUP TEFEKKÜR EDİLECEK SÖZLER!
Sevgili Okurlarım! Bir Allah dostu şöyle diyor:
“Kul hakkı diye bir şey var. Bu hayatın bir de ahireti var. Vakti var. Zamanı var. Hesap günü var. Mahşer var. Cennet var. Cehennem var. Azap var. Hesap var. Allah var. Sen yanına yaptığını kar kalacak sanma. Az veya çok fark etmez. Her ahın bir dönüşü var. Her bir günahın affı Allah katında var ama kul hakkının affı yoktur.”
***
“Şurasını hiçbir zaman unutmayın ki kabre yılanlar dışarıdan gelmez. Senin kötü amellerin dünyada yediğin tüm haramların, kabre yılan olarak gelir.” Abadi Hz. (r.a.)
&&&
ATALARIMIZ NE DEMİŞ?
Hak yiyip te haram katma aşına,
Gülersen komşuna, gelir başına,
Kime ne edersen gelir başına,
Ettiğin yanına kalmaz demişler.
(Anonim)
&&&
MEZHEP İMAMIMIZ NE GÜZEL SÖYLEMİŞ:
İmam-ı Azam Hazretleri şöyle buyuruyor:
“Paranın nereden geldiğini öğrenmek isteyen, nereye gittiğine bir baksın. Helal para hayra, haram para şerre gider.”
&&&
UNUTMA EMİ!
Haramla suladığın çiçek, solar yok olur,
Edeplinin midesi kıtlık ta da tok olur,
Cevhersen de sönük dur, her yerde parıldama,
Değerli kumaşlara makas vuran çok olur.
(Anonim)
&&&
HELAL VE HARAM KONUSUNDA ANNE
VE BABALARA DÜŞEN GÖREV
Kıymetli Okurlarım! Helal ve haram konusunda anne ve balara çok büyük görevler düşmektedir. Her anne ve baba çocuklarını daha küçükken bu haram ve helal konusunu çok güzel bir şekilde çocuklarının gönüllerine nakşetmelidirler. Bu görev yerine getirilmezse toplum temelinden sarsılır ve yıkılır gider. Ünlü bir
düşünür de şöyle demiş:
“Gençliğin eğitimine de önem vermeyen milletlerin çökmesi erinde gecinde elzemdir.”
Bilindiği gibi çocukların küçük yaşlarda bütün alıcıları açıktır. Ne anlatırsanız anlatın, ne öğretirseniz öğretin kalbine ve beynine yerleştirirler. Ve bu yerleştirilenler ömür boyu orada kalır. Çocuk yeri ve zamanı gelince bunları kullanır.
Bu konuda en önemli unsur hiç şüphesiz ki çocuğun yedi yaşına kadar en önemli öğretmeni, bakıcısı, koruyucu, hamisi hiç şüphesiz ki Annesidir. Bu konuda babalar da üzerine düşen görevleri yapmakla sorumludurlar. Çocukların yalan söylememesi, bulduğu bir şeyi sahibine vermesi, başkalarının gıybetini yapmaması, çocuğun olabildiğince cömert olmasının sağlanması da babaların üzerine düşen önemli görevler olsa gerek.
Atalarımız ne güzel söylemişler:
“Çocuk yedisinde ne ise yetmişinde de odur.”
“Görgülü kuşlar, gördüğünü işler.”
Çocukların zihinlerine kazınması gerekli çok önemli bir söz de şu olmalıdır:
“Şurası da kesinlikle ve kesinlikle unutulmamalıdır ki yenilen her bir lokma haram insanın vücudunu ancak ve ancak kırk günde terk eder. Kişi bu arada ne gibi güzel ameller yapsa da, ne kadar namaz kılsa da, ne kadar sadaka verse de ve bunun yanında buna benzer ne kadar hayır hasenat yaparsa yapsın yaptıklarından zerre kadar huşu, heyecan ve zevk ve duyamaz ve de sevap alamaz.”
&&&
BİR KENDİNİ SORGULA
Sarar mısın yaramı?
Bir kendini sorgula.
Koklar mısın haramı,
Bir kendini sorgula.
Haram yola saptın mı?
Mala mülke taptın mı?
Sabah akşam yattın mı,
Bir kendini sorgula.
Çalan mısın çırpan mı?
Yediklerin helal mi?
Her bir sözün yalan mı?
Bir kendini sorgula.
Korkmaz nerde gördün mü?
Şerri hara yordun mu?
Harama karşı durdun mu?
Bir kendini sorgula.
Şaban KORKMAZ
&&&
YAŞANMIŞ BİR HAYAT HİKÂYESİ
(BU BİR LEŞ, BEN BUNU YEMEM)
Yıllar önce bir kasabada imamlık yapan kişiyi cami cemaatinden birisi akşam yemeği için iftara çağırır. Hoca da; eşinin olmadığını ve yalnız geleceğini belirtir. Bunun bir mahzur teşkil edip etmediğini söylemesi üzerine daveti yapan kişi: “Hiç mahzuru yok hocam.” Der.
Ertesi akşam hoca meşru olarak davet edildiği yere gider. Sofraya oturmadan önce sünneti seniyye gereği ellerini yıkaması gerektiğini ev sahibine söyler. Ev sahibi lavaboyu gösterir. Hoca da ellerini bir güzel sabunlu su ile yıkadıktan sonra sofraya ev sahibiyle birlikte otururlar. Sofraya önce çorba, sonra da ev hanımın yaptığı yemekler gelir. Yemekler yenildikten sonra ev sahibi sofraya bir tepsi içinde karpuz kesip getirmiştir. Hocaya der ki:
“Buyurun hocam.”
İmam bir ev sahibine bakar, bir de tepsi içindeki karpuza bakar. O baktığında sofrada bir karpuz değil bir hayvan leşi görür. Ev sahibinin üç kere ısrar etmesinden sonra ev sahibine der ki:
“Kıymetli kardeşim sen bu karpuzu kimden aldın?”
-Falanca manavdan aldım.
Hoca der ki :
-Tartı yapıldı mı.
-Evet.
-Kaç para tuttu karpuz.
-On lira on kuruş tuttu hocam.
-Peki sen manava ne kadar verdin?
-Adama On lira atıverdim, yetiversin haydi dedim ve karpuzu alıp eve geldim.
Bunun üzerine imam dedi ki:
-Bak sevgili kardeşim, senin bu sofraya karpuz diye getirdiğin bana bir leş olarak görünüyor. Belli ki adama karpuzun parasını tam vermemişsin. Bu da haram oluyor. Ben bunu yemem. En yakın zamanda git o karpuzu aldığın manava durumu anlatarak on kuruşunu ver ve helalleş, dedi.
Adam ertesi günü erkenden gidip, karpuz satan manava durumu anlatıp on kuruşunu vererek helal etmesini söylemişti.
Bu tarihten sonra adam pazarlık yapılanın tutarı ne olmuşsa onu hiç kesmeden verir hale gelmişti. İmamın o söylediği sözler kalbine ve beynine kazınmış gibiydi. Durumu hanımına ve çocuklarına ibretle anlatarak harama bulaşılmaması gerektiğini ifade etmişti.
Bundan böyle o adam alış veriş yaparken hep imamın anlattıkları aklına geliyor ve aldığı malın fiyatı ne ise onu hiç kesmeden parasını vererek gereği gibi hareket ediyordu, kendisine iyi bir ders veren imama hep içinden dua ediyordu.
Allah-ü Teala cümle Ümmet-i Muhammed’e helal lokmalar nasip eylesin. Âmin.
&&&