Adanalı Ziya’nın Afyonkarahisardaki Dostları
Şiirlerinde dost, ahbâb (dost, tanıdık), asdika (samimi dostlar), sadîk (gerçek dost), ihvân (candan dostlar), kadehdaşân (kadeh arkadaşları) gibi kelimelere çokça yer veren Adanalı Ziyâ, Afyonkarahisar’a gelişinden kısa bir süre sonra meclislerdeki sohbeti, okuduğu şiirleri, heccav ve filozof şahsiyeti sebebiyle kısa zamanda kendini kabul ettirmiş; merkezde, ilçelerde ve köylerde mebus, kaymakam, polis, jandarma, âlim, muallim, hoca, tüccar, esnaf, ağa, çiftçi gibi toplumun her kesiminden dost edinmiştir.
Ziyâ’nın Afyonkarahisar merkezde edindiği ilk dostlarından biri edebiyata ve şiire meraklı, gönül ehli bir zat olan PTT memuru Şuayyip Feyzi’dir. Hakiki dost olarak gördüğü ilk dostlarından bir başkası iyi ve kötü gününde yanında bulunan, "Anamın doğurmadığı, babamın beslemediği, hakiki has kardaşım” dediği Mısrî İmamızade Abdurrahim Efendi, bir diğeri de kendisine güvendiği ve çok sevdiği Akosmanoğlu Hacı Ahmet Bey’dir.
Afyonkarahisar merkezdeki şâir dost ve ahbablarından biri “Ulu” namıyla tanınan halk şairi demirci Ali usta, bir diğeri vefatından sonra kendisi için şiirler yazan, vefatına tarih düşüren ve kendisiyle aynı kabri paylaştıkları şâir ve yazar Çizmecizade Ahmed Vehbî’dir.
Ziyâ’nın Afyonkarahisar’daki en yakın dostlarından biri 15 yıl ahbablık ettikleri, köy, kasaba, ilçe Ziyâ nerede ise yanından ayrılmayan, her türlü sıkıntısına katlanan ve onu bir “baba” gibi candan seven; hatıralarını “Adanalı Ziya-Hayatı ve Şiirleri” başlığı ve “Vicdânî” imzasıyla Gençliğin Sesi gazetesinde tefrika eden öğretmen Enver Ergun’dur.
Kendisinden bir menfaat beklemeden, şiirlerinden ve sohbetlerinden hoşlandığı, açık sözlü ve dürüst oluşunu, halkın ve hakkın yanında yer alışını beğendiği için kendisiyle dost olan âlim, hâfız ve şâir Hacı Bekir Sıtkı Sencer de Ziyâ’nın yakın dostlarındandır. Bu iki dost aynı zamanda, Hacı Cemâl (Eğretli), Hâfız Ahmed Reşîd (Doğrusoy), Bekir (Gümüş), Felâhî (Genel), Vehbî Çizmecioğlu, Edîp Âli Bakı, Hacı Paşa Âlimoğlu, Nuri Toparlak, Çavuş Efendi gibi hâcegânın, şâirin, iş adamının ve esnafın yer aldığı “gezek” arkadaşıdır.
Ziyâ'nın merkezde meclisine kabul ettiği, ziyâretine gittiği, davetine icabet ettiği edebiyata, şiire meraklı; mutasarrıf, mebus, kaymakam, polis, müderris, âlim, muallim, hoca, memur, gazeteci, yazar, şâir, kahveci, manifaturacı gibi toplumun her kesiminden yakın dostları vardır.
Ziyâ’nın, yukarıda kısaca zikr ettiklerimizden başka şu dostlarını da sayabiliriz: Celâleddin Bey (Çapanoğulları’ndan Afyonkarahisar Mutasarrıfı, âlim, fâzıl, şâir bir zat); İzzet Ulvi Bey (İkaz gazetesi başmuharriri, Afyon mebusu, şâir); Koçoğlu Mehmet Şükrü Bey (İkaz gazetesi sahibi, Sivas Kongresi Afyon temsilcisi, Afyon mebusu); Daimi Encümen Azasından Sandıklılı İbrahim; Nüfus Müdürü Şevket; Asliye Hukuk Hâkimi Atâ; Çoban Salihoğlu İsmail Hakkı Bey; Ahmet Sami Onur (Afyon Lisesi Müdürü, Nur Mecmuası sahibi); Nâmdar Rahmi Karatay (Lise edebiyat muallimi); Keskinzade Sadettin Efendi; Dehşetizade Nebil Hoca; Mehmet Efendi (Sandıklılı-Evkaf Kaymakamı Hatip Hoca); Âdil Bey (polis memuru); Faruk Şükrü (Efemoğlu Faruk Şükrü Bey-şair); Hacı Bekir Sıtkı Sencer (Gedik Ahmet Paşa Kütüphanesi Memuru); Felâhi Hoca (Din adamı, hattat ve şâir Halil Genel); Mahir Erkmen (Haber gazetesi sahibi); Recai Bey (Şuayyip Feyzi’nin oğlu); Faruk Şükrü (Yersel); Eflâtun Cem (Lise Edebiyat öğretmeni); Tahir Hayrettin (Orta mektep Türkçe muallimi; Küçük Tahir); Mehmet Hilmi Bey (muallim); Muharrem Gündüz (Türkçe muallimi); Zihni Çerçel (muallim); Recâi Bey; Niyâzi Genel; İbradalı Hulûsi Bey (Şimendifer memur); İsmail Hakkı Baren (katar şefi); Tılı Murat (kahvehane sahibi) vd...
Ziyâ’nın, Afyonkarahisar’da sıkıldığı zamanlar seyahat ettiği köy, kasaba ve ilçelerde kaymakam, jandarma, polis, muhtar, öğretmen, hoca, tüccar, esnaf, çiftçi dost ve arkadaşları vardır. Bu yerlerden biri Salar köyü olup öğretmen Enver Ergun ile birlikte muhtar Hacı Hasan’ın Süleyman Efendi, Rasih Hoca ve Diğil İbrahim buradaki dostlarından bazılarıdır. Ziyâ’nın yakın dostlarının bulunduğu bir diğer köy Bedeş köyü olup Tüloğlu Ali Ağa, Molla Ahmet bu köydeki dostlarındandır.
Ziyâ sık sık şuhuta da gider, bir müddet orada ikâmet ederdi. Buradaki dostlarından olarak öğretmen İbrahim Alaattin, Osman Bey, Çetoğlu İbrahim Efendi, İzzet Bey, Mehmet Bey, Bektaşi Demirci Mustafa Usta, Mollaoğlu Kâzım Bey ve aşçı Ahmet isimleri sayılabilir.
Ziyâ’nın ziyaret ettiği ilçelerden biri Sandıklı’dır. Burada kendisine “Bey Baba” diye hitap eden; kendisini ev, kahvehane, hamam ve otelde ağırlayan yakın dostları vardır. Öğretmen Enver Ergun, Jandarma kumandanı Niğdeli Yüzbaşı İbrahim Bey, Maariften müfettiş Ahmet Hoca, Trabzonlu Ahmet Bey, Dede Osman Efendi (Dinçer), Evkaf Kaymakamı Hatip Mehmet Efendi (Hatip Hoca), İsmail Ağa (Kahveci Kavas), Pekmezciler Çarşısı'nda meyhaneci Acem Ali Sandıklı’daki dostlarından bazılarıdır.
Ziya’nın Çivril’deki dostlarından olarak da Tahrirat kâtibi Osman Bey, Kaymakam Hamdi Bey, Belediye doktoru Rahmi Bey, Pepik Ahmet (Ağa) sayılabilir...
Sözü üstada bırakalım:
“Nerede nerede şimdi o demler
Âteşli sevdâlar zî-rûh sanemler
Dost ahbâb dediğim birçok âdemler
Uzakdan yüzüme yan yan bakıyor”
**
“Devr-i 'usretdir felâketdir muhikk-i asdika
Sanma ki ikbâl-i servetde kişi mes'ûd olur”
**
“Cünûnu mezc idüp 'akla çıkardım turfe bir idrâk
Çıkarsam bezm-i ihvân-ı vefâya yâdgârımdır”
(Bu bilgiler, yakında yayınlanacak olan “ADANALI ZİYA VE ŞİİRLERİ” adlı kitabımızda kaynakları ile birlikte daha geniş ele alınmıştır).
(PAZARTESİ DEVAM EDECEK)