“Adanalı Ziya ve Evrâk-ı Hazân” Adlı Kitaptan Bir Sayfa
Bugünkü yazımızda, fotoğrafı verilen sayfadaki hataları düzeltilen “Gazel”, Ziyâ’nın Hayatı ve Şiirleri üzerine yaptığımız çalışma sırasında gördüğümüz Arap harfli ve Latin harfli kaynaklardan sadece Konya Mevlâna Müzesi A. Gölpınarlı Kütüphanesi’nde kayıtlı bir el yazması Mecmû‘a (Yz. 212, vr. 57b-58a; Yz. 68, s. 5-6)da yer almaktadır. “Gazel”in metnini kurarken elimizde el yazması bir metnin bulunması, metnin sağlam kurulması için büyük bir şans ve fırsat olmuş idi.
Fotoğrafı verilen sayfanın dipnotunda, “Şiir, el yazması bir kaynaktan okunduğu için, hatalı kelimeler ve anlam kayması olabilir” şeklinde, benzeri görülmemiş bir açıklamanın yapılmasını anlamak mümkün değildir. Hakkıyla Osmanlı Türkçesi/Osmanlıca bilinmediği ve “ihtisas” sahibi olunmadığı için yapılan hataların kabahatini, eldeki metnin el yazması oluşuna yüklemek, akla ziyan bir yaklaşım ve gerekçedir. “Hatalı kelime” yoktur, hatalı okuma vardır. Arap harflerini bilmek Osmanlıca bilmek değildir. Osmanlı Türkçesi bir medeniyetin yazı dilidir. Yarım yüz yıldır öğrenmeye ve öğretmeye çalıştığımız, daha iyi öğrenebilmek için dirsek çürüttüğümüz ve gözümüzün nurunu verdiğimiz, binlerce sayfayı okuyarak Latin harflerine aktarmaya çalıştığımız halde hâlâ eksiklerimizin olduğunu biliyor ve görüyoruz. Bir metinde bir iki hata oluşması başka, metnin katledilmesi başka şeydir...
Şiirin anlamını bozan yanlış okumalardan bazılarını (parantez içinde doğru şekilleriyle) verip, sözü göze bırakmak istiyorum: “hakk âşinânın” (hakk-âşinânın); “sihr-efgen” (sihr-efken); “âyin-i halka” (a'yan-i halka); “gönüller” (gönlüme); “reh-güzer dü-cünbüş fettân ki” (reh-güzerde cünbiş-i fettânına); “ihlâle bâ-i sehl-i râhı” (ızlâle bâ'is ehl-i râhı); “Mürg-ı zâr dil” (Murg-zâr-ı dil); “dûçâr pîç ü tâb” (dûçâr-ı pîç ü tâb); “Şâhbâz-ı asâ” (Şâh-bâz-âsâ); “Nûr-i aynim” (Nûr-ı 'aynım); “Muhtezir” (Muhtazır); “gedâhî” (güvâhî)...
(Şiirin tenkitli metni, yakında yayımlanacak olan “ADANALI ZİYA ve ŞİİRLERİ” adlı kitabımızda verilmiştir).
(YARIN DEVAM EDECEK)