Ziyâ’nın Şiirlerinin Bulunduğu Kaynaklar ve Hakkında Yazılanlar
Adanalı Ziyâ ile ilgili kaynakların içinde hiç şüphesiz en fazla önem arz edenler, şiirlerinin bulunduğu Arap Harfli elyazması ve matbu kaynaklardır. Bu kaynaklar, üstadın şiirlerinin büyük bir kısmını kaybolmaktan kurtarmış, elde bir divanı veya şiir defteri bulunmayan Ziyâ’nın şiirleri üzerine yapılacak akademik seviyedeki çalışmalara temel kaynaklık etmişlerdir. Şiirlerin sağlam metnini kurmada özellikle Konya Mevlana Müzesi İhtisas Kütüphanesi A. Gölpınarlı Kütüphanesi’nde kayıtlı 212 ve 68 numaralı elyazması Mecmû’a’nın ayrı bir önemi ve yeri bulunmaktadır. İhtisas sahiplerince bilinir ki, sağlam bir metin kurmada, o metnin orijinal nüshasının veya buna yakın bir nüshanın bulunması büyük önem arz eder. Bu nüshalar yok ise bulunabilecek Arap harfli kaynaklar dikkate alınır. Uluslararası hakemli bir dergide, toplanarak imha edilmesi önerilen bir çalışmada, Ziyâ’nın şiirlerinin yanlış okunuşun sebebinin elyazması metne yüklenmesi görülmüş bir değerlendirme değildir.
Elyazması Mecmûalar yanında Arap harfliyle münteşir Afyonkarahisar’da Nur, Eşref, Haber, Îkâz, Ma‘ârif, Mekteb, Osmanlı Târih ve Edebiyat Mecmû'ası, Peyâm-ı Edebî, Peyâm-ı Sabah-Edebi Nüsha, Haber/Son Haber, Târîh ve Edebiyyât Mecmu’ası, Tercümân-ı Hakikat gibi Ziyâ’nın şiirlerini yayımlayan gazete ve dergilerin de önemi büyüktür. Taşpınar ve Gençliğin Sesi gibi Latin harfli dergi ve gazetelerde yayımlanan şiirlerin derleme, kulaktan duyma, başkasından aktarma oldukları, şiirin veznini ve anlamını bozan mürettep veya mürettip hataları bulunduğu için buralardan alınacak metinlerde dikkatli olunması gerekmektedir. Ziyâ’nın şiirlerinin unutulmamalarını sağladıkları için kendilerine müteşekkir borçlu olduğumuz Bekir Sıtkı Sencer’in Taşpınar dergisinde neşr ettiği derlemeleri ile öğretmen Enver Ergun’un “Vicdânî” imzasıyla Gençliğin Sesi gazetesindeki tefrikasında yer alan şiirler bu tür metinlerdir.
Adanalı Ziyâ’nın hayatı ve şiirleriyle ilgili olarak önem arz eden ikinci derecedeki kaynaklar, Ziyâ’yı yakından tanıyan ve onun dostluğunu kazanmış olanların yazıları olup buralardan Ziyâ’nın hayatı, kişiliği, şâirliği ve dönemiyle ilgili doğru malumat bulmak mümkündür. Faruk Şükrü, Bekir Sıtkı Sencer, Enver Ergun (Vicdânî), A. Mahir Erkmen, Çizmecizade Ahmet Vehbi, Osman Çizmeciler (Özkişi), Edip Ali Bakı gibi ediplerin bu yazılarında, özellikle Latin harfleriyle neşredilenlerde verilen şiirlerde manayı bozan hatalar bulunmaktadır. Ziyâ’nın vefatından sonra yerel dergi ve gazetelerde neşr edilen bu tür yazılar ve şiirler, bazı yazım hataları görülmekle birlikte, Ziyâ ile ilgili isabetli bilgi ve değerlendirmeler bulundurdukları için her biri bir belge durumundadır.
Ziyâ’yı yakından tanımayanların sonraki zamanlarda mahalli gazete ve dergilerde yazdıkları yazıların büyük bir kısmı ise, Ziyâ’yı yakından tanıyan Faruk Şükrü, Bekir Sıtkı Sencer, Vicdânî, A. Mahir Erkmen gibi ediplerin yazdıklarının tekrarı durumundaki yazılar olup, sağlam bir metinden hareket edilmediği için oluşan şiirlerdeki hatalar fark edilemeden aynen alınıp kullanılmış, yapılan yeni hatalarla şiirler dolayısıyla Ziyâ doğru olarak anlaşılamamış ve anlatılamamıştır.
Bu mahalli yazılar ve çalışmalar her ne kadar ihtisas gerektiren bilgi ve metottan uzak çalışmalar ise de Ziyâ’nın unutulmaması için iyi niyetle ve Afyon sevdasıyla yapılmış çalışmalar oldukları ve gerçekten Ziyâ’yı unutulmaktan kurtardıkları için faydadan uzak çalışmalar değildir. Mevcut hatalar da bir ölçüde mazur görülebilecek hatalardır.
Gerek Ziyâ’yı yakından tanıyanların yazılarında, gerekse bu yazılardan hareketle oluşturulan iyi niyet mahsulü çalışmalarda, sağlam bir metinden hareket edilmediği için oluşmuş Ziyâ’nın şiirlerindeki anlamı bozan önemli hatalar bulunduğu için buralardan faydalanacakların dikkatli olmaları ve aynı hataları tekrar etmemeleri icap eder. Aksi takdirde yapılan çalışma faydadan çok zarara dönüşmüş, farkına varılmadan Ziyâ’nın ışığı karartılmış olacaktır.
Adanalı Ziyâ hakkında yapılan çalışmalardan olarak, ansiklopedi maddelerine de kısaca değinmek isterim. Konunun uzmanlarınca yazılmış olmalarına rağmen bu maddelerin bazıları da yukarıda değindiğimiz kaynaklarda verilen bilgilerden ve şiirlerden hareketle hazırlandığı için mevcut hatalar tekrar etmiş, hakkıyla anlaşılamayan Ziyâ hakkıyla anlatılamamıştır. Mesela değindiğimiz çalışmaların çoğunda Ziyâ’nın alkole düşkünlüğü, bundan dolayı sefil bir hayat sürdüğü üzerinde durulur da onun niçin alkole düşkün olduğu, cesareti, adalet anlayışı, heccavlığı, filozofluğu, inancı, tasavvuf yönü üzerinde pek durulmaz.
Bugünkü yazımızın son paragrafı olarak söyleyeyim ki, Ziyâ’nın ziyâsını hakkıyla görebilmek ve onu anlayabilmek için yapılması gereken birinci iş, Arap harfli elyazması ve matbu kaynaklardan hareketle şiirlerinin sağlam bir metninin kurulması olmalıdır. Sağlam bir metin kurmak için “ihtisas” ve “ihtimam” gerekir. Sağlam bir metne dayanmayan bir çalışma da sağlam olmayacaktır.
(Bu konu, yakında yayımlanacak olan “ADANALI ZİYA ve ŞİİRLERİ” adlı kitabımızda kaynakları ile birlikte daha geniş ele alınmıştır).
(YARIN DEVAM EDECEK)