Millet İttifakının önemli isimlerinden birisi hiç kuşkusuz Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu.
Babacan duruşuyla, sempatik ve samimi gülüşüyle, bilge kişiliği ile bir masal kahramanı gibi.
Dikkat edin 6’lı masa denilen 6 genel başkanın bir araya geldikleri koalisyon yapısında arıza çıkartmayan tek parti Saadet Partisi ve Temel Karamollaoğlu.
Öncelikle şunu belirtmeliyim.
Temel Karamollaoğlu’nu Sivas Belediye Başkanlığı döneminden tanırım ve bilirim.
Hatta birkaç kez evlerine gidip gelmişliğim var.
Sivas Orduevi’nde 1990-1992 döneminde askerdim.
Turizm kökenli olduğum için Tuğ General Necati İşçi’nin özel garsonu ve ev postalığını yaptım.
Afyonkarahisar eski valilerinden Bekir Aksoy’da o zaman Sivas Valisiydi.
Haftada birkaç kez Orduevi’nde paşanın konuğu olarak misafir ederdik.
3-5 yıl önce Temel Karamallaoğlu, Afyonkarahisar’a geldiğinde yanına gidip kısa bir bilgi verip sohbet etmiştik.
Meşhur Madımak olayı ben terhis olduktan 15-20 gün sonra oldu.
Daha öncesinde Necmettin Erbakan ile Antalya’ya her gelişinde yıllarca takip etmiş bir gazeteci olarak Refah Partisini, Saadet Partisi’ni yakından bilirim.
Neyse kısa bir geçmiş bilgilendirmesi yaptıktan sonra konuya dönelim.
Bazen 6’lı masanın il başkanları neden Afyonkarahisar’da bir araya gelmiyor.
Tepede kurulan ittifak tabanda yok mu? Diye yazılar yazıyoruz.
Daha önce hiç tanışmadığımız ve bilmediğim Saadet Partisi İl Başkanı Beytullah Karataş mesaj attı.
Ziyaret etmek ve tanışmak istiyoruz dedi.
Buyurun dedik.
Randevulaştığımız saatten önce televizyon dizilerinden çıkmış bir jön gibi geldi.
Her halde Gençlik Kolları Başkanıdır dedim.
Ben Beytullah Karataş Saadet Partisi Afyonkarahisar İl Başkanı.
Merkez İlçe Başkanı Hamza Gümüşkanat dedi.
Alışmışız ya yaşlı ağabeylerin partilerin başına geçmesine.
Genç yakışıklı ve karizmatik birini görünce şaşırdım biraz.
Başladı anlatmaya.
Yaşına göre partide ve genel merkezde birçok önemli görevlerde bulunmuş.
Afyonkarahisar’da yaptıkları çalışmaları anlattılar.
Sonra size ulaşamamışsak bizim hatamız diyerek kibar ve nazik bir biçimde aslında, “Bu güne kadar bizi nasıl fark etmedin, sen nasıl gazetecisin” dercesine bana laf sokar gibi oldu.
Partinin çalışmalarından ve bilgilendirme broşüründen verdi.
Kararlıyız!
Milletin İktidarında Saadet var!
Saadet Çözer broşüründe kısa kısa farklı kesimlere, mesleklere notlar vardı.
“Tüm vatandaşlarımızın özgür ve kardeşçe yaşadığı bir Türkiye hedefliyoruz.”
İşte, bütün mesele bu!
Her parti benzer şeyler yazıyor söylüyor ama uygulamada yok.
Oysa ülke vatandaşları olarak istediğimiz özgür ve kardeşçe yaşamak.
Kutuplaşma, bölünme, ötekileştirme sana bana olduğu kadar ülkeye ve geleceğimize zarar veren kötü bir tohum.
Biz 100 yıldır özgür ve kardeşçe bu ülkede yaşadık.
Birlikte başardık.
Birlikte düşmanı yendik.
Birlikte küllerinden doğan bir vatan yarattık.
Birlikte ürettik, paylaştık.
Sonra siyasetçiler kendi çıkarları doğrultusunda bizleri böldü, kutuplaştırdı, ayrıştırdı.
Oysa 1980 öncesinde çok kötü tecrübeler yaşadığımız kutuplaşma ve ayrışmanın cezası olarak kardeş kardeşi vurduğu dönemleri ne çabuk unuttuk.
12 Eylül Askeri darbesi acılarını hatırlamıyor muyuz?
Biz her güçlüğü birlikte özgür ve kardeşçe yaşadığımız sürece yeneriz.
Binlerce yıldır olduğu gibi yeniden ayağa kalkmasını biliriz.
Beytullak Karataş’a çok büyük sorumluluk düşüyor.
Birinci sorumluluğu elbette kendi partisine karşı.
Böylesine genç bir yaşta il başkanı olması çok önemli.
O başarılı olmalı ki ondan sonraki gençler cesaret alarak daha fazla siyasette yer alsınlar.
Sadece gençlik kollarında değil Merkez İlçe ve İl Yönetimlerinde yer alsınlar.
Hatta il başkanı olsunlar.
Afyonkarahisar’da bazı partilerin ‘kota’ olarak yer verdikleri zorunlu gençlik kotasına koyacakları genç üyesi yok.
Beytullah Karataş’a çok büyük görev düşüyor, o başarılı olsun ki gençler emekliler kahvesi haline gelen partilerde il yönetimlerine talip olsunlar.
Genç, çalışkan, başarılı, üretken il başkanları ortaya çıksın.
Partilere çöreklenen yaşlı adamlardan alıp farklı ve başka şeyler söylesinler.
Partilerinde bizimde ufkumuzu genişletsinler.
Bakın Avrupa’ya dünyaya birçok ülkenin başbakanı, bakanları, cumhurbaşkanları 30’lu yaşlarda.
Bir de bizimkilere bakın.
Siyasette daha çok kadın, daha çok gençlik olmalı.
Siyaset emeklilerin ek iş olarak yaptıkları bir görev olmaktan kurtarılmalı.
O da ancak Beytullah Karataş gibi genç ve vizyon sahibi kişilerle olur.
Tebrikler Beytullah Karataş.
Tebrikler ona bu görevi layık görenlere.
Umarım diğer partiler örnek alır.
afyonda genç bir il başkanı var mıymış. hayret ettim. yazı için teşekkürler ömer bey
Öncelikle çok ok güzel bir yazıyı kaleme almışsınız. Tebrik ederim. Ama bir yerde " Parti'ye çöreklenen yaşlı" çöreklenen kelimesi yerine daha incitmeyecek bir kelime veyahut değişik bir cümle ile ifade etseydiniz daha iyi olurdu kanaatimce.