Çevremizde birçok kişi zaman zaman hayatımı yazsam roman olur der.
Esasın da birçoğu da doğru.
Bazen o kadar sıradan hayatlar, insanların yaşamları gerçek bir şaheser çok satan bir kitap olabilir.
Bazen çok bildiğimiz, tanıdığımız kişinin bastırıp parayı hayatını kitap yazdırır.
Buna şehrin, ülkenin öneli iş insanları, aileleri ve şirketleri yapar.
Dünyada örnekleri de var.
Başarı hikayeleri, sıfırdan zirveye gibi ilham verecek olaylar yazılır.
Ama onu okuyup da kimse aynı başarıyı yakalayamaz.
Başkasında işe yarayan sizde yarayamaya bilir.
Şans, zamanlama, plan, çalışma azmi, sabır, mücadele olacak.
Bunlar yetmez bir de sihirli el değecek.
Yaratanda yürü ya kulum demesi lazım.
Tüm bunlar bir araya geldikten sonra başarıya ulaşırsınız.
Tek başına hiç birisi işe yaramaz.
Bazen küçük bir olaydan harika bir hikaye çıkartabilirsiniz.
Benim gibi yıllardır yazı yazan biri için yazı yazmak çok zor değil.
Dile kolay 30 yıldır yazı yazarak geçimimi sağlıyorum.
Üstelik bunun büyük bir bölümünü Sabah, Hürriyet ve Cumhuriyet gibi ülke basınının amiral gemilerinde çalışmış biri olarak.
Ve elbette gazetelerin gazetecilik yaptıkları zamanlarda.
Yıllardır hayalimdi kitap yazmak.
Ama hep iş temposu, günlük koşuşturmaca o hayalimizi hep erteledi.
Ta ki Pandemi başlayana Covid19 hayatımıza girip bizleri evlere hapsedene kadar.
Sokağa çıkma yasakları, işlerin evden yapılmasıyla birlikte bunu fırsata çevire bilmiş kişilerden biri oldum.
14 Şubat, 153. Sokak, Son Kale Ben Atatürk Kadınıyım ve Gizemli Şehirde Balayı kitaplarını yazarak yayınlattım.
Yayınlanmayı bekleyen 3 kitabım ve yazım aşamasında olan 7 kitap daha var.
Şuanda birçok yerde Afyonlu yazar olarak tanınıyorum.
Birçok yerden davet alıyorum.
Hafta sonu Manavgat Kitap Günleri vardı.
Birçok yazarla birlikte Manavgat Irmak kenarında harika bir kitap etkinliğinde kitap dostları ile buluştuk.
Kitaplarımızı imzalayıp okurlara verdik.
Özellikle gençlerin Gizemli Şehirde Balayı kitabına büyük ilgi gösterdiler.
Gizemli Şehirde Balayı kitabı tamamen Afyonkarahisar’ı anlatan bir kitap.
Zafer Yürüyüşü, Eber gölü, Akdağ, Tokalı kanyon, yılkı atları, Frigya, balon turu, Şuhut keşkeği, Sandıklı sacı, Afyon kalesi ve daha birçok özellikleri.
Ve elbette termal havuzları ile buram buram Afyonkarahisar’ı anlatıyor.
Hem bir gezi kitabı tadında, hem bir tatil kitabı.
Hem romantik komedi tadında hem macera dolu bir hafta Afyonkarahisar’da neler yapılabilir balayına çıkan 6 kişilik bir ekibin maceraları yer alıyor.
Afyonkarahisar’da görmediğimiz ilgiyi başka yerlerde görüyoruz hayırlısı bakalım.
Gelecek ay Türkiye’de kitap fuarlarının zirvesi sayılan İstanbul Tüyap Kitap Fuarı var.
Yayın evim yazdığım kitaplarımla birlikte belirleyeceğimiz bir günde imza günü yapmak istiyor.
Afyonkarahisar’da kendi imkanlarımızla yaptığımız imza günleri oldu.
Afyonkarahisar Kitap Fuarında yer aldık.
Manavgat ve benzeri bazı yerlerde yer aldık.
Ama kitap fuarlarının en büyü zirvesinden imza günü yapmak gerçekten beni de heyecanlandırdı.
Yayınlanmış dört kitabımızla birlikte İstanbul Tüyap Kitap Fuarında olup böyle bir yerde imza günü yapmak için sabırsızlanıyorum.
Yazmaya başladığım ve bir birinin devamı olacak 4 kitaplık bir seri çalışması var.
Frigya dönemine masalsı bir roman tarzında anlatmaya çalışacağım.
Kral Midas ailesine göz atıp Frigya’nın son dönemine bir yolculuk yapacağız.
Beklediğim gibi bir çalışma olursa bu kitabın sadece Afyonkarahısarla, sadece Türkiye ile sınırlı kalmaması.
Dünya çapında birçok dile çevrilmesini hayal ediyorum.
Bu konuda yerli yabancı yüzlerce araştırma ve doküman okudum.
Okumaya devam ediyorum.
Neredeyse kendimi bir Frigyalı gibi hissetmeye başladı.
Onlar gibi düşünüp, onlar gibi bakmaya çalışıyorum.
Bazen şehirde bir demirci ustası, bazen savaşa çıkan bir asker.
Bazen kendimi Kral Midas’ın yerine koyuyorum, bazen sıradan bir halkın.
Bazen Kibele’nin biricik aşkı Attis, bazen amazonlarla savaşan biri.
Bakalım nasıl bir şey ortaya çıkacak.
Evet kıymetli dostlar bugün siyasetten uzak birazda kitap konuşalım istedim.
Biliyorum fazla ilginizi çekmedi ama kültür sanatta hayatımızın bir parçası.
Bazen güzel şeyler, farklı şeylerde konuşmak lazım.
Hayatımızda hep futbol, hep siyaset, hep dedikodu olacak değil ya.
Bir birimizin farklı yönlerini, şehrimizin güzelliklerini de konuşalım.
Siyaset mi?
Elbette merak buyurmayın yarından sonra yeniden siyasete döneriz.
Tabi ki yeni bombalar var.
Biliyorum AK Parti’de Mehmet Zeybek hamlesinden sonra başka bir hamle daha var.
Onu da yazacağım.
CHP’de neler var, MHP’de neler oluyor, İYİ Parti, DP hepsine bakacağız.
Tamamda Zafer Partisi var, Deva Partisi var, Gelecek Partisi var, Yeniden Refah var onlara da bir göz atmakta fayda var diyenler oluyor.
Hepsine bakacağız.
Ama bugün değil!