MHP’de uzu yıllar siyaset yapmış biri.
Üstelik sadece burada değil doğup büyüdüğü Almanya’da Atatürk ve Türk Milliyetçiliğini yaşam biçimi yapmış bir ailenin evladı olarak.
Almanya’nı o yıllarda yaptığı en büyük MHP organizasyonlarını babası Halil Ayengin yapıyor.
Almanya’da Atatürk kongreleri düzenliyor.
Baba Halil Ayengin’in memleket özlemi üzerine aile Türkiye’ye Ankara’ya göç ediyor.
Ankara’da basketbol oynamaya başlıyor.
Sonra o kadar iyi oynuyor ki Fenerbahçe basketbol takımına transfer oluyor.
Yaptığı işi en iyi şekilde yapmak gibi bir huyu var.
Sıradan olmayı sevmiyor.
Yolu bir şekilde Afyon’a düşüyor.
Müteahhitlik yapıyor, binalar yapıyor.
Elbette siyasetten uzak kalmıyor.
Babadan ülkücü, Atatürkçü olan biri MHP’de görev almaya başlıyor.
Engin Ayengin
MHP’den Milletvekili aday adayı
Belediye Başkan aday adayı
MHP İl Yönetiminde yıllarca görev yaptı
MHP Merkez İlçe 2. Başkanı
Türk Ocakları 2. Başkanı
Engin Ayengin gerçek anlamda çok iyi bir Atatürkçü.
Mükemmel bir Türk Milliyetçisi.
İnanılmaz bir Alparslan Türkeş hayranı.
Damarlarında MHP kanı dolaşıyor.
Ama artık MHP onun bildiği hayran olduğu MHP değil.
“Devlet Bahçeli’nin bir bildiği vardır diye bu güne kadar sabrettim.
Ama artık yeter.
Türk Milliyetçiliği ve Atatürk Milliyetçiliği bu değil” dedi.
Ve MHP’den istifa etti.
Engin Ayengin için birçok partiden teklif geliyordu.
Bekledi, düşündü.
Amacı sadece başka bir partiye geçmek değildi.
Onun için önce Atatürk, Türk Milliyetçiliği, doğru bildiği ilkelere göre bir yer olmalıydı.
Beklenti böyle olunca adres birkaç taneye indi.
İlk günden bu yana CHP’den yoğun bir baskı vardı.
Hatta daha önce olacaktı ama organize edilemedi.
Sonunda Engin Ayengin CHP kadrolarına katıldı.
Her iki tarafa da hayırlı olsun.
Bundan sonraki siyaset hayatında başarılar dilerim.
Bu gün başka bir konu yazacaktım ama gündem değişince Engin Ayengin yazısını öne çekmek durumunda kaldık.
Siyaset bir hayli hızlanacak.
Her gün birileri vekillik adaylığını açıklıyor.
Yeni transferler var.
Olabilir.
Bekleyelim bakalım.
********* ******** ********
Metin Yalçın
Afyonkarahisar Milli Eğitim Müdürü Metin Yalçın görevden alındı.
Şimdi bakıyorum da herkes sevinçten bayram ediyor.
Anlamadığım adam görevindeyken kimse sesini çıkartamıyordu.
Birkaç kişi dışında gazetelerde köşe yazılarında eleştiren yoktu.
Metin Beyle benim aramda yazdıklarımdan dolayı 3 tane açılmış mahkeme vardı.
Hepsi sonuçlandı ve Metin Bey kaybetti.
Bazen bir yerlerde karşılaşıyorduk.
Tamam bir birimizden hoşlandığımız söylenemez ama asla da düşman olmadık.
Çünkü benim kimseyle kişisel bir husumetim yok.
Ben görevim gereği onun işini eksik yaptığını düşündüğüm için eleştiri hakkımı kullanıyorum.
Hatırlatmama izin verin ben tam 30 yıldır Milli Eğitimin içindeyim.
Okul müdürleri, öğretmenler, milli eğitim müdürleri benim en yakın dostlarım oldular.
Halen Afyonkarahisar’da birkaç okulla yakın ilişkiler içindeyim.
Okula, eğitime, öğrencilerimize nasıl bir katkımız olur diye çalışıyoruz.
Her ne kadar birkaç okul müdürü benim adımı bile duyunca midesi bulansa da.
Şimdi Metin Yalçın hakkında yazı yazmak kolay.
Görevden alındı ya salla gitsin.
Birçok kişi benden de yazı yazmamı bekliyor.
Son kez yazıyorum.
Beklide Metin Yalçın işini iyi yapmak için çalıştı.
Ama ortada bir başarısızlık varsa Metin Yalçın’la birlikte Milli Eğitim kadrosundaki tüm müdür yardımcıları ve şube müdürleri de sorumlu.
Yeni gelen müdür aynı kadro ile devam ederse sonu farklı olmaz.
Başarı, kadro ve ekip işidir.
İyi bir ekibiniz yoksa ve elinizde sihirli bir değneğiniz de yoksa başarıyı rüyanızda bile göremezsiniz.
Yeni Müdüre başarılar diliyorum.
Afyonkarahisar’da yaşayan biri gazeteci olarak, iki öğrenci velisi olarak.
Metin Yalçın’a bundan sonraki hayatında başarılar diliyorum.
Allah gönlüne göre versin.
Bizim amacımız hiçbir zaman bağcıyı dövmek değil.
Biz her zaman üzüm yemek, bağı geliştirmek, güzelleştirmek için çalışan insanlarız.
Bağda yaşasın, bağcıda yaşasın ki oradan elde edilen hasat hepimize yetsin.