Afyonkarahisar Baro Seçimlerinde geri sayım başladı.
Şunun şurasında iki elin parmakları kadar süre kaldı.
Şu ana kadar çıkan tek aday var o da Av. Murat Çelikbaş.
Başka da aday yok şimdilik.
Malum birçok Avukat dostumuz var.
Bir kaçıyla şöyle bir kulis yaptık.
Neler oluyor Baro seçimleriyle alakalı? diye.
Duyduklarıma ben bile inanamadım.
Bu işi kolay kolay Av. Murat Çelikbaş’a teslim etmeyeceklerini az çok tahmin ediyorum.
Önceki yazıları okuyanlar varsa bilirler zaten.
Şimdilik tek aday Çelikbaş dedik ama yeni aday çıkar diye de ilave etmiştik.
Daha önce mevcut başkan Turgay Şahin’e seçim kaybetmiş bir ekip toplanıp Turgay Şahin’e gitmişler.
Aman başkanım ne olur aday ol.
Biz seni çok seviyoruz.
Bu baro sensiz olmaz falan gibi bir durum var dediler.
İnanmadım olmaz böyle bir şey dedim.
Benim bildiğim Av. Turgay Şahin ilkeli bir adam.
Bir önceki seçimde meslektaşlarına gidip son kez aday olacağım diye oy isteyip listesi delinmiş formalite başkan olmuş biri birilerinin gazına gelip aday olmaz dedim bana güldüler.
Koltuk bu belli olmaz dediler.
Tamam da bu sadece bir baro seçimi.
Yani meslek örgütü seçimi.
Başka bir arkadaş yok kazın ayağı öyle değil dedi.
Neymiş o kazın ayağı dediğimde aldığım cevap daha da ilginçti.
Afyonkarahisar avukatları arasında kendilerine akil adam diyen bir gurup varmış.
Bu gurup suya sabuna dokunmaz ama uzaktan akıl verip şu olsun, bu olmasın gibi talimat veren bir ekipmiş.
Hatta kendilerine “Bahçeşehir Gurubu” adını vermişler.
İşe bak.
Bir taraftan ya arkadaşlar benimle dalga mı geçiyorsunuz diyecek oldum.
Diğer dostlarım maalesef olay böyle dediler.
Yahu bu Bahçeşehir Gurubu madem bu kadar etkili ve güçlü neden kendileri aday olmuyor da maşa kullanıyorlar dedim.
Yok dediler, onlar kendilerini üst akıl gibi görüyorlar.
Avukatların ak saçlıları yani dedim.
Evet maalesef öyle dediler.
İş bak.
Başka bir avukat dostumu aradım olayları anlattım.
Hiç şaşırmadı, “var öyle bir ekip” dedi.
Sonra dahası var dedi.
Yapma dostum dahası ne olabilir ki? Diye sordum.
Şimdi Av Murat Çelikbaş tek aday çıktı ve hala karşı bir aday çıkamadı ya?
Evet.
İşte gece gündüz aday arayışı devam ediyor.
Partiler arası gitgeller başladı.
Birleşip başka bir aday çıkarmak için.
AK Parti, MHP ve İYİ partili bazı avukat gurupları yeni aday arayışındalar.
Zaman dedim.
Sorun değil son gün bile aday çıkabilir dediler.
Yahu tamam Av Murat Çelikbaş’a bu iş bu kadar kolay teslim edilmez bunu anladım da niye bu güne kadar bir aday çıkmadı o zaman?
Dedim ki beni kekliyorlar galiba başka birileriyle görüşeyim diye bir alo çektim sağlam bir avukat dostuma.
Olayları anlattım.
O’da bir şey mi?
Bak sana ne anlatacağım bazı kulislerde konuşulan ne biliyor musun?
Yahu nereden bileyim anlata öğrenelim dedim.
Özellikle Çay gurubu olan bir ekip var.
1-2 Ekim’de yapılacak olan Baro Seçimlerine katılmayacak.
Niye?
Katılmayacaklar ki seçimde yeterli çoğunluk sağlanamamasın ve seçimler bir hafta ertelensin.
Bir hafta ertelenince ne olacak dediğimde.
Onların kafasında bazı isimler var onların aday olması için bir haftaya daha ihtiyaç var.
Onun için seçimde yeterli çoğunluk sağlanmasın ve bir hafta sonraya kalsın zaman kazanalım derdindeler.
Sonra dedim ki bir daha kimseyi aramayacağım.
Bizim avukatlar fazla Kurtlar Vadisi izlemişler galiba.
Bir birinden ilginç komplo teorileri geliştirmişler.
Durduk yere benimde kafamı karıştırdılar.
Olur mu öyle şey?.
Ak saçlılar.
Bahçeşehir Gurubu.
Çay Gurubu.
Üst akıl.
Benim bildiğim avukatların başkalarının aklıyla, söylemleri ile hareket edecek kadar kendi meslek başkanını seçmek için bu kadar aciz davranmazlar diyorum.
Herkesin hakkını savunan avukat kendi baro başkanı için bu kadar aciz duruma düşmez.
Kendi aklı fikri olan insanlar diye düşünüyorum.
Aksi durumda başkasının aklıyla karar veren adam zaten avukat olmasın.
Neyse Baro seçimleriyle ilgili son gelişmeler maalesef bu.
Bütün bunlar bir dizi senaryosu olmasını umarım.
Benim dostlarım abartmış, beni biraz keklemişler olsun isterim.
Böyle perde arkasında çirkin oyunların döndüğü bir Baro Seçimi ne meslektaşlarına ne de Afyonkarahisar’a bir fayda sağlamaz.
Bizim üst akıllara değil sağduyuya ve kendi aklımıza ihtiyacımız var.
Bir başka akıl ise ortak akıl.
Ortak akılda adı üstünde, “Ortak” verdiğimiz karar birlikte konuşarak tartışarak.
Bir avukat başkasının aklıyla hareket ediyorsa o zaten avukat olmasın.
Bakalım daha neler duyacağız.