Yaşadığım şehrim, benim şehrim Afyonkarahisar nasıl daha güzel olur?
Hani son dönemde Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı ve Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, şehri “Ortak Akıl” ile yöneteceğiz diyorlar ya.
İşte o zaman içimde çat diye bir umut kıvılcımı çakıyor.
Hani eski otogarın yeri avm oldu ranta kurban gitti.
Şehrin en kıymetli yeri halkın yararına bir yere dönüşebilirdi.
Ne bileyim hani harika bir kent parkı olabilirdi.
Dönemin Belediye Başkanı Burhanettin Çoban rantı seçti.
Yazık oldu şehrin en kıymetli yerine.
Sonra?
Sonra eski stadyumun yeri vardı.
Eski otogarın yerinden daha kıymetli, harika bir kent parkı olurdu.
Orayı uzat eski devlet hastanesine kadar.
O harika kayalıkları da içine alarak.
Hatta nasıl olsa devlet hastanesi taşındı.
Oradaki diğer birimleri de taşı mevcut binaları çeşitli toplantı salonları, sergi salonlarına dönüştürerek kültürel ve sanatsal faaliyetlere aç.
İçinde cafeler, restoranlar, çay bahçeleri, dinlence alanları olsun.
İçinde insanlar çoluk çocuk cıvıl cıvıl dolaşsın vakit geçirsin.
Ah ah orada gitti?
Nereye ranta?
Neyse ne diyelim hay Burhanettin Çoban Allah iyiliğini versin.
Gitti şehrin gül gibi en değerli yeri birilerinin rantına.
Yeşil alan park, kent parkı birilerinin zengin etmek için üleşildi.
Neyse.
Nereye elinizi atsanız ranta kurban edildi.
Yazık olmadı mı?
İyi de ne olacak yani bizim kent parkımız olmayacak mı?
Mevcut çarşı merkezindeki yer için dönemin Belediye Başkanı Burhanettin Çoban kent meydanı için yarışma açtı.
Projeler yapıldı, eski valilik yıkıldı inşaat başladı.
Sonra inşaat bitti.
İşte size nur topu gibi kent meydanı?
Aaa ne güzel sadece beton ve parke döşendi. Ağaç sayısı azaldı, birde altına otopark yapıldı.
Gerisi?
Gerisi yok.
Ama başkan Burhanettin Çoban’ın ilan ettiği kent meydanı projesi bu değildi ki?
Evet, maalesef ilan edilen bu değildi.
Proje Valilik binasına kadar devam ediyordu.
Yani iş yine ranta kurban edildi.
Güdük bir şey çıktı ortaya.
Yine olmadı.
İşte bu nedenle bazen düşünüyorum.
Hayır düşünmek sadece bana mı kalmış sana ne be adamım diyorum.
Ama olmuyor beynimde deli bir kurt var, düşün Mazi düşün diyor.
Sonra diyorum ki, hadi eski otogarın yeri gitti, hadi eski stadyumun yeri gitti.
Hani diyorum.
Şu eski devlet hastanesinin yeri var ya?
Hani arkasında kayalıklar falan.
Gerçi Başkan Mehmet Zeybek orayla ilgili bir projesi vardı ama.
İşte diyorum o projeyi eski Devlet Hastanesinin olduğu yeri de katsak, sonra Diş Hastanesi, Üniversitenin bir yeri var orayı da alalım, sıra Afjet’e geldi.
Hadi diyorum Afjet’i de başka yere taşıyalım.
Ya, buraya kadar gelmişken şu Tarım İl Müdürlüğünde kaldırsak mı?
Hay Allah dur artık diyorum ama beynimdeki deli kurda laf anlatamıyorum ki!
Başlamışken kaldıralım be.
Dolan oradan kayalıkların etrafından taaa Ali Çetinkaya İstasyonuna kadar.
Hani elimizde kolayı vardı, eski otogar ve eski stadyum yeri onlar rantiye oldu ya.
Şimdi zoru denesek.
Kentsel dönüşüm, daha modern bir şehir, marka bir proje yapsak.
Hadi biraz şöyle arkanıza yaslanın.
Gözlerinizi kapatın.
Hayal kurun biraz.
Ortasında kocaman bir kayalık ve etrafı şehrin en güzel yeri haline gelmiş.
İçinde çocuk parkları, cafeler, restoranlar, hediyelik dükkanları, lokumcular, sucuklar, yeşil alanlar oyun alanları, koşu, sabah gün doğumundan gece 00.00’lara kadar şehrin yaşam alanına dönmüş.
Bir tarafta Gastro Afyon lezzetleri, bir tarafta balıkçı, bir tarafta türkü cafe, bir tarafta pop müzik.
Bakın bakın kayalıkların üzerinden Afjet suları akıyor, sarkıklar oluşmuş, göletler, şelaleler.
Hani bayramda 2 milyon araç Afyon’dan gelip geçti ya.
Antalya yoluna, Ankara yoluna, Konya yoluna, İzmir yoluna dev afişler assak yoldan bir haftada gelip geçen 2 milyon araçtan 2 bin tanesini şehre soksak.
Burada bir mola verse.
Mola verince bir şeyler yer içer, kalkarken sucuk lokum alsa, giderken bir benzinciye uğrayıp depoyu fullese şehir ekonomisine katkısını siz hesaplayın.
Orada yer içerken fotolar çekildi.
Sosyal medya Afyon ile yıkılmaz mı?
Neyse benim ki de hayal kurmak işte.
Deli deli düşünüyorum bazen böyle.
Ben olsaymışım.
Afyon’u seviyorum ya.
Ne güzel herkes her şeyi otomatiğe bağlamış rutinde gidiyor.
Riske girmeye gerek yok.
Zaten bizim halkta bir şey istemiyor herkes halinden memnun.
Aksi olsa eski otogar yeri ve eski stadyum yeri rantiyecilere yem olmazdı.
Neyse ben bir daha düşünmeyeceğim.
Biraz da siz düşünün.
Çimento Fabrikasının arazisi değerlendirilebilirdi. Ama rantın olmadığı yerde böyle şeyler Afyon’da gündem olmaz. Gene Abdullah Kaptan Bey’e teşekkür etmek lazım. Hobi alanlarından, pazar yerine, piknik alanlarından sergi ve fuar alanlarına kadar, havuz dahil güzel bir sosyal alanı Afyon’umuza kazandırdı. Bari orayı muhafaza edelim…