Son olarak Milletvekili Veysel Eroğlu tarafından gündeme getirildi.
Her 3-5 yılda bir bahsedilen Afyonkarahisar Kayak Merkezi için somut bir adım atılmadı.
Oysa 20 yılda Burdur’da, Antalya Tahtalı’da, Muğla’da, Uşak ve Kütahya’da kayak merkezi yapıldı.
Bir tek Afyon’da yapılmadı.
2013 yılında yine gündeme geldi.
Belediye Başkanı, Vali, Vekiller kayak merkezinden bahsetti.
Aradan 10 yıl geçti ortada kayak merkezi yok.
Karvadisi masalını hiç açmıyorum bile.
Sanırım 2005 yılında Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu’dan boşalan koltuğa Atilla Koç oturdu.
Antalya’ya yaptığı bir ziyarette röportaj yaptım.
Antalya ve bölgesel turizm potansiyelini konuştuk.
Bakan Koç, Akdeniz bölgesini kayak merkezi haline getireceğiz.
Afyonkarahisar, Isparta, Burdur, Muğla ve Antalya 7 kayak merkezi yapılacak.
Bunların çalışmalarını yaptık demişti.
O zaman Bakanın bana dediği kayak merkezi Sultandağlarındaydı.
Sonra Dinar tarafında denildi.
Bir ara Akdağ konuşuldu, sonra Şuhut Sandıklı arası denildi.
Daha henüz nereye yapılacağı bile belli olmayan bir kayak merkezi yeniden gündemimize düştü.
Gelin hep birlikte Antalya’dan Afyonkarahisar’a kadar bir kayak merkezi hikayesine göz atalım.
“Uşak’ın bin 870 rakımlı Sarıçiçek Yaylası’na kurulan ve kısa vade de
Oysa bu bölgede ilk Kayak Merkezi Afyon’da yapılması için etüt çalışmaları yapıldı.
Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç zamanında.
Sabah gazetesine 2005 Mart ayında yazdığım yazı.
Akdeniz kayak merkezi oluyor
Antalya turizmini deniz kum güneş üçgeninden kurtaracak olan en ciddi proje olarak kayak merkezleri gösteriliyor. Antalya’da iki, Isparta’da iki, Burdur, Afyonkarahisar ve Fethiye’de yapılacak olan kayak merkezleri ile Akdeniz bölgesinde Avrupa’nın en önemli kayak merkezi haline gelecek. Antalya Saklıkent ve Isparta Davraz kayak merkezlerine ilave olarak yapılmakta olan Tekirova Tahtalı ve Fethiye Eren dağında kayak merkezleri gelecek kış hizmete girerek Akdeniz bölgesindeki kayak merkezi sayısı 2’den 4’e çıkacak. Afyonkarahisar, Isparta ve Burdur’da ise kayak merkezine uygun yerler bulundu ve çalışmalar bu sene içinde başlanacak.
Akdeniz bölgesinde ilk kayak merkezi 1972 yılında Antalya Saklıkent’te kuruldu. Dönemin Valisi Hüseyin Öğütçen tarafından kurulan bir kooperatif ile başladı. Kurulan kooperatif Saklıkent adını alarak ilk tesisleri yapmaya başladı. Antalya Özel idare tarafından yapılan telesiyej ve kayak tesislerini ilave olarak otel ve villalar yapıldı. Antalya’nın Saklıkent kayak merkezini Isparta’nın Davraz dağı takip etti. Davraz’da Antalya gibi valilik öncülüğünde keşfedilerek turizme açıldı. Dönemin Isparta Valisi Ertuğrul Dokuzoğlu’nun girişimleri ile Turizm Bakanlığı tarafından Isparta-Davraz Kış Sporları Merkezi olarak ilan edildi ve 6 tane 5 yıldızlı otel parseli ve 2 adet günübirlik tesis alanı belirledi. 3 adet kamping alanı ayrıldı. 1995 yılında Bakanlar Kurulu tarafından, Davraz Dağı Kış Sporları Merkezi çalışmaları ilk olarak Isparta Valiliği İl Özel İdare Müdürlüğü’nce Kayak Evinin yapımı ile başladı. Bugün 5 yıldızlı bir oteli bulunan Davraz önemli kayak merkezlerinden birisi oldu.
Antalya’nın Saklıkent ve Isparta’nın Davraz kayak merkezlerine ilave olarak şu anda yapımı devam eden Tekirova Tahtalı ve Fethiye Eren dağında yapımı devam eden iki kayak merkezi ile Akdeniz bölgesinde kayak merkezi sayısı 4’e çıkacak. 2006 kışında hizmete girmesi beklenen kayak merkezleri ile kış turizminin daha yoğun geçmesi beklenen, Akdeniz bölgesi deniz, kum, güneş ve kayak olarak algılanmaya başlanacak. Tekirova’da yapımı devam eden Tahtalı kayak merkezi dünyanın denize en yakın ilk ve tek kayak merkezi olacak. Tekirova ve Kemer sahilinden çıktıktan 20 dakika sonra Türkiye’nin en büyük teleferik sistemi ile 9 dakikada Tahtalı dağının zirvesine çıkma imkanı bulunacak. Tekirova Tahtalı dağı görsel panoraması ile bir adım öne çıkması bekleniyor. Tekirova’dan Antalya’ya kadar deniz ve dağ manzarası ile kayak yapma imkanının yanı sıra günübirlik tesisleri ile yerli ve yabancı turistlerin akınına uğraması bekleniyor. Fethiye Eren dağında yapımı süren kayak merkezi ise Kaş, Kalkan, Fethiye ve Demre turizmine önemli bir ivme kazandıracak. Muğla valiliği tarafından yaptırılan kayak merkezi önümüzdeki kış hizmete girecek. Gelecek kış Akdeniz bölgesinde kayak tesisi sayısı 2’den 4’e çıkarken, bunları Isparta Barla, Afyonkarahisar Sultandağları ve Burdur Eşeler dağı kayak merkezi için ön etüt çalışmaları yapıldı ve kayak merkezi yapılması için gerekli izinler alınmaya çalışılıyor.
Aradan 20 yıl geçti hala Afyonkarahisar’da kayak merkezi olmadı.
Olmadığı gibi daha nerede yapılacağına bile bir türlü karar verilemedi.
Evet Afyonkarahisar Türkiye’nin en önemli termal turizm bölgesi.
Ancak termal turizmde artık tıkanma noktasına geldik.
Sınırlı geceleme sayısı, gelen kitlenin sayısının yetersizliği, gelenlerinde hep aynı insanlar olduğunu gözden kaçırmamamız lazım.
Aynı tesise aynı misafirler 6-7 kez gelenler var.
Bir süre sonra bu bıkkınlık vermeye başlar ve başka yerler başka aktiviteler arar.
Afyonkarahisar Termal Turizmini çeşitlendirmemiz lazım.
Geceleme sayısını arttırmamız lazım.
Yeni yapılan ve 10 yıldır bitmeyen müze bu anlamda çok önemli.
Kocatepe Savaş turizmi çok önemli bu konuda çalışma yapılmalı.
Frigya sadece Ayazini ile kalmamalı ve bir bölgesel turizm alanına dönüştürülmeli.
Frigya yürüyüş turları, gezi turları, kamp turları yapılmalı.
Otellere gelen misafirler Frigya, Akdağ, Eber gölü, şehir turu gibi en az 10 farklı tur planı yapılmalı.
Elbette kayak merkezi çok önemli.
Ancak küresel iklim değişikliklerinden dolayı kafalarda kocaman bir soru işareti.
Daha önemlisi Afyonkarahisar termal turizm ve Frigya’nın zirve yapması için yönümüzü Antalya’ya çevirmemiz lazım.
Bakın Antalyalı bir gazeteci, Antalya’da Sabah Gazetesine turizm ilavesi yapmış bir gazeteci ve Tourismtoday Haber müdürlüğü yapmış bir gazeteci olarak.
Daha öncesinde Side’den Kuşadası’na kadar turizmde çalışmış biri olarak söylüyorum.
Kapadokya’ya giden turistlerden yarıdan fazlası Antalya’dan gidiyor.
Denizli’ye giden turistlerin yarıdan fazlası Antalya’dan gidiyor.
Hem de her gün en az 250 otobüs gidiyor.
Bu da ortalama 10 bin kişi demek.
Çeşitli tur firmalarıyla Kapadokya’ya gidiyor.
Antalya Kapadokya arası 580 km ve yaklaşık 8 saatte gidiliyor.
Antalya Afyon arası 288 km 3 saatte geliniyor.
Yarısından bile az bir mesafe.
Üstelik Kapadokya’da olmayan termal tesislerimiz var.
Her ne kadar Kapadokya kadar olmasa da bizimde Frigya’mız var.
Frigya doğru anlatılırsa, biraz daha sosyal üniteler ve aktiviteler olursa Antalya için yeni bir çekim merkezi olur.
Kayak merkezi tamam ama ya elimizde olan diğer imkanlar?
Onları da iyi düşünmek ve planlamak zorundayız.
Antalya’dan Kapadokya’ya ve Denizli’ye tur yapan acenteleri belirleyip Afyonkarahisar’a davet etmeliyiz.
Acente yöneticilerini, rehberlerini, satış yapanları getirip bölgeyi gezdirip önce onlara tanıtıp.
Onları inandırmalıyız.
Sonrası zaten kolay.
Bakın Antalya’da 1987 yılından beri turizmin içinde olan birisi olarak gördük, yaşadık, tecrübe ettik.
Bu dediklerimi Antalya, Alman, Hollandalı, Rusya gibi farklı ülkelerden acenteler, gazeteciler, sanatçılar getirerek bu günkü hale geldi.
Kimse durup dururken ben Afyonkarahisar’a gideyim demez.
Onların gelmesi için bizim adım atmamız lazım.
Bu şehrin geleceği turizm.
Turizm bacasız sanayi.
Turizm 50’den fazla yan sektörü ayakta tutan bir lokomotif.
Bakan Atilla Koç, Isparta, Burdur ve Afyon’u Antalya’nın arka bahçesi yapacağız demişti.
Arka bahçe olmamız bile bize milyonlarda Avro kazandırır.
Bilesiiin.