Yahu ben de bir türlü kimse tarafından sevilemedim.
Bazen çok iyi dostlarım, ahbaplarım, iyi okuyucularımızı kızdırıyorum.
Hani eskiden isimsiz ve adresi belli olmayan bir zarf gelirdi.
Genellikle kapı altından atılır ve sonra sırra kadem basılırdı.
Bir ihbarda ya da açıklamada bulunur altına da “Bir Dost” diye not düşerdi.
Bu kadar zaman geçti, teknoloji değişti.
Bizim PTT zaten aynı şehirdeki mektubu bile bir ayda getiriyor o ayrı bir konu ama yeri gelmişken onu da bir yere sıkıştıralım.
Şimdiki mektuplar birkaç saniyede adresine gidiyor.
E mektup yani.
Mail işte canım anlayın artık.
Bir dost daha önce bir e mektup göndermişti.
“Afyon çok çekti her gelen bürokratı yanına çekip maddi manevi güçleri ile gece gündüz beraber olup bizim silah elimizde değil belimizde.
Her gelen bütokrat bize mutlaka gelecek diyen arkadaşlardan temizlenirse sizinde bahsettiğiniz arkadaşların şehri yönetmesinden kurtulur.
Ortak aklın yönetilmesi ile çok daha güzel gelecek olduğuna eminim”
Her gelen bürokrat bize mutlaka gelecek, bütkrat bizim yanımızda olunca bürokraside tüm kapılar arkasına kadar bize açılıyor.
Bu konuda bazı duyumlar ve maalesef her bütkrat söylendiği gibi bazı isimlere uğramak ve onlarla ahbap olması kuralmış gibi o kişilere gittiği ve onlarla oturup kalktığı bir gerçekti.
Durum böyle olunca ahbap çavuş işine dönüyor.
Bu konuya fazla takılmamıştım.
Ama birkaç gün önce yazdığım, “Afyon Daha İyisini Hak Ediyor” yazısından sonra yine bana kızarak bir dostumuz e mektup yollamış.
“Ömer Bey merhaba dünkü yazınızı okuyordum kaleminize sağlık ama yanlış yorumluyorsunuz.
Eski ekibin yatırım yapmadığından bahsediyorsunuz.
Daha ne yapsınlar amaç yukarıda olarak olup gideni duymak ve rant yapabilecek yerlere yatırım yapmak.
Bürokrasi ile tanışarak işlerini rahat yürütmek.
Yoksa zemini olmayan çorak arsalara Afyon’un en yüksek katlarını nasıl yapacaklardı.
Bunların çalışma şekli silahı eline almayıp beline takarak buradayız biz diyerek bürokrasiye akılları sıra yol göstermek”
Bildiğiniz gibi hafta sonu Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri var.
Mevcut Başkan Hüsnü Sereser ve Önder Artuk başkan adayı.
Gördüğüm kadarıyla uzun yıllar Afyonkarahisar’da hiç böylesine çekişmeli bir seçim olmamıştı.
Bu güne kadar elini kolunu sallaya sallaya başkan seçilen Serteser’i zorlayan bir başkan adayı çıktı.
Elbette son karar ATSO üyelerinin.
12 yıldan fazla 3 dönem başkanlık yapan Hüsnü Serteser’in iki ATSO binasından başka ortaya koyduğu bir projesi yok.
Yapılan ATSO binası öyle çok da bulunmaz Hint kumaşı değil.
Günümüzde benzer birçok binayı her yerde görüyoruz.
Bina tamam da asıl benim aklımın almadığı ATSO Hizmet binasının dış cephe aydınlatması için kullanılan led aydınlatmalar.
Bir rakamdan bahsettiler.
O ha yok artık diye inanılmaz bir şaşkınlık yaşayıp tepki gösterirsiniz ya öyle bir durum.
ATSO Binasının aydınlatması için 1 milyona yakın bir para harcanmış.
Yaklaşım 1 milyon lira.
Anladınız mı?
Rakamla yazayım 1.000.000
Afyonkarahisar’da ya da ülkemin herhangi bir yerinde orta seviye bir ev fiyatına aydınlatma.
Yakladık 1 milyona bina aydınlatması sanırım Hüsnü Serteser’in en büyük projelerinden biri.
600 bin liralık Türk Hava Yolları uçsak da uçmasak da alınan peşin biletlerden sonra akıl dışı bir harcama daha.
Oysa o paraya sadece ATSO binasının aydınlatmasına ve THY bilet parasına Afyonkarahisar Mermer Sohwroom’unu yapar yerli ve yabancı ziyaretçilere işte Afyonkarahisar’ın mermerlerinden oluşan ürünlerimiz denilirdi.
12 yılda bunları yapmayan, yapamayan ATSO Başkanı ve Yönetimi bir 4 yıl daha istiyor.
Tamam da ne için demek her ATSO üyesinin sorma hakkıdır sanırım.
Birde bazı iş dünyasının önemli isimleri kendi işlerini takip etsin diye başkan ve yönetimin arkasında durduklarından bahsediyormuş.
Yazık.
Şahsi çıkarlarımız için şehrin geleceğini 12 yılın boş geçirildiği gibi bundan sonraki 4 yılı da heba etmeyin.
Bu şehrin Yatırım, İhracaat ve İstihdam yaratacak yatırımcıları Afyonkarahisar’a çekecek ve yatırım yapacak projelere ve iş insanlarına ihtiyacı var.
Tek yaptıkları bina yapmak olan, binadan başka vizyonu olmayan kişilere değil.
Her toplum ve şehir hak ettiği şekilde yönetilir.
Karar sizin.
Seçtiğiniz kişi sizin, şehrin, çocuklarınızın geleceğini kimlere teslim etmek istiyorsanız ona göre karar verin.
Bir tarafta 12 yılda sadece iki bina bir tarafta yatırım ve istihdam sağlayan bir ekip.
Pardon birde ATSO binasına led aydınlatma için ödenen 55 bin dolar var.
Bir binanın sırf güzel görünsün diye 55 bin dolar aydınlatmaya ödenmesi akıl alacak gibi değil.
Harcanan para oda parası olunca hiç düşünmeden öde gitsin.
Nasıl olsa kimse hesap sormuyor.
Bir milyon lira dile kolay.