Bu adın tadını alanın himmetine karşı, arşın tâ yücesinden ferşin (yeryüzü) tâ altına dek ne varsa, bir sinek kanadı bile değildir. Bu ad, güzelliğiyle kimi avlamışsa hiç bir güzellik, hiçbir şöhret, hiç bir renk ve koku artık onu avlayamaz. Kim bu adın kulluk küpesini kulağına takmışsa dünyayıda unutmuş gitmiştir ahireti de. Hangi kulübeyi O, güneş ısıtmışsa, dünya padişahlarının, köşklerinin, saraylarının burçlarını, kubbelerini yollasınlar da o kulübeye kulluk etsin onlar. Kim bu adın tatlı mı tatlı kaynağından su içmişse, dünyanın mamurluğu onun baş gözene de yıkık dökük görünür, kâlp gözüne de.
“BİSMİLLÂH” öyle bir isimdir ki, Musa b. İmrani (a.s), Firavun’un yüzbinlerce kılıcını, kılıç vuran, mızrak atan, demiri çiğneyip ezen, ateş gibi ayakları bulunan ordusunu “O, adla (Bismillah” ile) alt üst etti, bozguna uğrattı.
“Bismillâh” O, addır ki, Musa.b. İmran (as) denizde O adla on iki kupkuru yol açtı. O, adla denizden toz kopardı. “Bismillâh” öyle bir addır ki, Meryem oğlu İsa, O adı ölüye okudu ap-ak saçlarıyla ölü, O, adın heybeti yüzünden dirildi, mezardan baş çıkardı.
“Bismillâh” öyle bir addır ki Hz.Mustafa (s.a.v), Ebu Cehil’i her seferinde “Bismillâhirrahmânırrahim” (Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla) diyerek mağlubiyete uğrattı.
“Bismillâh” öyle bir addır ki Hz.Mustafa (s.a.v)’ya ondört gecelik ayı ikiye böldürdü.
Bütün tefsircilere göre “Bismillâhirrahmânırrahim” sözünde gizli bir anlam vardır.
Derler ki:
“O, gizli şey Allahû Teâlâ’dan emirdir” Yani Allah Teâlâ: “Ey kulum” der. “Değil’mi ki, şeytan’dan sığındın öyleyse bu hayırlı işe benim adımla başla da onun şerrinden kurtul”
Bazı tefsircilerde derler ki:
“O, gizli şey kulun haber verişidir” Yani kul: “Ey Allah’ım der. “Şeytan’dan San’a feryad ediyorum, San’a sığınıyorum.
San’a sığınmamda, işime Sen’in adınla başlamamdır. Sen’in adına sığınmamdır. Çünkü Sen’in mukaddes adınla başlanmayan her iş noksan kalır. Sonu gelmez.”
“Bundan başka bir şey biliyorum ben”
Hz.Peygamber’imiz buyurdu ki:
“Allah’ın adıyla başlanmayan hiç bir işin sonu gelmez”
“Her işe Allah’ın adı ile girişmek lâzım
Ki O’dur kullarına Fatih-i bab-ı esbab
Razıyım rahmetine, atıfet ü şefkatine
Çünkü ihsan-ı ilâhisine yok hadd ü hesab
Ben O’nun mağfiret’ü Rahmet’ini çok umarım
Günahım affeder, elbette O’dur et Tevvâb”
Hz.Mevlânâ.