Allahu Teala biz kullarına bu dünyada belirli bir ömür biçmiştir. Bu alemde ömrümüzü doldurup Rabbimizin istediği gibi yaşayıp günü geldiğinde de bu dünyadan göçüp ebedi aleme gideceğiz. Dünyadan göçmeden yaptığımız günahlara TÖVBE etmeli, Rabbimizin huzuruna günahsız olarak varmayı kendimize şiar edinmeliyiz.
Hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışmalıyız.Yaptığımız her işi ölçülü yapmalı, birgün hesabının sorulacağını unutmamalıyız.
Sevgili okurlar TÖVBE'nin; sözlük anlamı dönmek, vazgeçmek, bırakmak demektir. TÖVBE; işlediğimiz günahtan vazgeçmek, bir daha o günahı işlememek demektir.
TÖVBE hakkında Allahu Teala Kur'anı keriminde; "Hepiniz Allaha TÖVBE edin, ey iman edenler! Belki böylece korktuğunuzdan kurtulur, umduğunuzu elde edebilirsiniz" (Nur 31) Diğer ayeti kerimelerde "Rabbinizden sizi bağışlamanızı isteyiniz; sonra da ona TÖVBE ediniz" (Hud 3),
"Ey iman edenler! Allaha samimiyetle TÖVBE edin". (Tahrim 8) buyurmuştur. İki cihan güneşi peygamberimiz de "Vallahi ben günde yetmiş defadan fazla Allahtan beni bağışlamasını diler, TÖVBE ederim". (buhari) buyuruyor. Daha iyi anlaşılması için sizlere konumuz TÖVBE ile ilgili hadis kitaplarında geçen bir olayı kısaca anlatmak istiyorum .
Bizden evvelki ümmetlerden bir adam o kadar günah ve cinayet işlemiş ki öldürdüğü adamların sayısı 99’a ulaşmış. Günahlarının çokluğundan dolayı nasıl olsa TÖVBE'm kabul olmaz diye ümitsizliğe kapılmış, Acaba TÖVBE'm kabul olur mu diye düşünür olmuş. Bunu gören dostları ona "Falan yerde bir alim var. Git onu bul, TÖVBE'nin kabul olup olmayacağını ona sor" derler. Adam kalkıp gider, tavsiye edilen alimi bulur. Bütün yaptığı suçları ve öldürdüğü adam sayısını da belirtip "Şimdi bütün bunlara TÖVBE etmek istiyorum. Acaba TÖVBE'm kabul olur mu" diye sorar. Alim ona bir sürü günah işlemişsin. 99 da adam öldürmüşsün, senin TÖVBE'n kabul olmaz" der. Adam da "madem kabul olmaz diyorsun seninle 100 olsun" diyerek alimi de oracıkta öldürür. Bu arada TÖVBE'sini soracağı yeni bir alim aramaya başlar. Bu sefer dostları ona yeryüzünün en bilgili ve salahiyetli aliminin ismini verirler. Adam alimi bulur bir bir işlediği suçları ve yüz kişiyi öldürdüğünü anlatarak “Şimdi benim TÖVBE'm kabul olur mu" diye sorar. Alim ona “Allahı razı ettikten sonra senin TÖVBE'nin kabulüne kim mani olabilir" der ve yalnız, "Sana günah işleten muhitini terk edeceksin, falan yerdeki insanlar günah işlemez ve işletmezler, eğer TÖVBE'nde samimi isen oraya gideceksin" diye nasihatta bulunur.
Sevgili dostlar adam yeni bir hayata başlamak üzere alimin tavsiye ettiği yere gitmek üzere yola çıkar. Tam yolu yarıladığında eceli gelip oracıkta vefat eder. Ölen adamın başında bir anda rahmet melekleri ve Azap melekleri münazaraya başlarlar. Azap melekleri "Bunun bir hayli günahı var, onun için bunu biz teslim alacağız" derken, Rahmet melekleri “Gerçi hayır hasenatı yoktu ama, samimi ve bir daha işlememek üzere kati TÖVBE etmişti bu sebeple cenazeyi biz teslim alacağız" derler, Nasuh TÖVBE'si ile TÖVBE edenin tarafını tutan Rabbimiz oraya yolcu kıyafetinde bir melek gönderir. Oradakiler şu yolcuyu aramızda hakem yapalım, diyerek ona sorarlar. O da “Terk ettiği yer ile varacağı yeri ölçünüz, hangisi yakınsa oranın insanından sayınız" der. Ölçerler gideceği yere daha yakın olduğu için Rahmet melekleri teslim alırlar. Adam da içten yaptığı samimi TÖVBE'sinin mükafatını almış olur.
Sevgili dostlar TÖVBE'nin belli bir zamanı yoktur. İnsanın ne zaman öleceği belli olmadığı için bir an önce işlediğimiz günahlara bir daha işlememek üzere TÖVBE etmeliyiz.TÖVBE etmeye seher vaktinde kalkıp iki rekat namaz kılarak TÖVBE ve istiğfarımızı yapmalıyız. İki cihan güneşi peygamber efendimiz günde 70 ve ya 100 defa TÖVBE ettiğini belirttiğine göre, günahlara boğulmuş olan bizlerin binlerce defa TÖVBE etmemiz gerekmez mi acaba. Onun için bu gün çok geç olmadan işlediğimiz günahlara bir an önce TÖVBE edelim. Allah bizleri TÖVBE'leri kabul edilen kullarından eylesin.