Sevgili Türkeli okurları bu gün sizlere yaklaşık 19 yıl yurt müdürü ve şube müdürü olarak görev yaptığım vakıflarda yaşadığım hatırlarımdan bir tanesini siz değerli okurlarımla paylaşmak istiyorum. Bu hatıralarımı paylaşırken hiçbir kurum kuruluşu ve şahsı hedef almış değilim sadece bildiğim önemli konuların arşivlerde kalması gelecekte istifade edilmesi içindir. Yoksa başka bir gayem ve hedefim yoktur. Zaten emekliyim şimdiden sonra hiçbir beklentim de olamaz.
Bugün sizlerle 3. Vakıf iş hanının yapılış hikayesin’ den bahsedeceğim. 3. Vakıf iş hanımız afyon lisesi karşısında bulunuyor. Yaşlı büyüklerimiz bilirler daha önce orada ekonomik ömrünü tamamlamış 4 tarafından içerisi görülen tek katlı bir kahve vardı bir ara afyon belediyesi oranın karşılığını verecek orayı vakıflardan takas yoluyla almak ister. Kütahya vakıflar bölge müdürlüğünden Allah rahmet eylesin Çay’lı hemşerimiz bölge müdür yardımcısı kemal UÇARAT ve emlak şube müdürü Denizlili hasan DEMİRCAN görevlendirilir, belediyeye masaya oturulur. Bizimkiler bakarlar ki bizim arsamız ile belediyenin bize önerdiği yerler denk değil bizimkiler kabul etmezler. İma yoluyla sürdürülme tehdidi almalarına rağmen,” biz Türk bayrağı dalgalanan her yerde görev yaparız” diyerek masayı terk ederler.
Durum genel müdürlüğe intikal eder hemen bir inceleme ekibi gönderilerek her iki tarafın arsaları incelenir. Gelen ekip bizim arsaya bayılır. Bu kahve kesinlikle verilmemeli derhal kahve yıkılarak yerine iş hanı yapılmalı diye rapor tutulur. Ankara’ya dönüşte iş hanının plan ve projeleri acilen yapılır. Vakıflar bölge müdürlüğüne kahvenin boşaltılması için talimat verilir.
O an kahve kiracımız Zeynel abidin URAN diye bir hemşerimiz bölgeden gelir giderler bir türlü kahveyi boşalttırmazlar. Ödenek gelmiş beklemektedir. Neredeyse ödenek geri çekilecek bölge elemanları bana “ biz burayı boşalttıramadık sen Afyonlusun ne yap et burayı boşalttır” dediler…
Elime ödenek gelen yazıdan bir suret alarak, kiracımıza vardım oda bizim gibi afyon sevdalısı bir arkadaş kibarca buranı boşalması durumunda afyona çok güzel bir iş hanı yapılacağını eğer burayı boşaltmaz isen paranın gideceğini. Bu vebalin çok günah olduğunu, yapıldığında tekrar ona bir kahve yeri vereceğimi dilimin döndüğü kadar anlattım. Çıkmaya ikna ettim fakat yine de güvenemiyorum ya. Ya tekrar cayarsa kahveyi boşaltmazsa diye kara kara düşünüyorum. Nihayet beklenen gün geldi 10 lise öğrencisini okula göndermedim yurttan bakıyorum yavaş yavaş. Sandalyeler bir tek arabaya yüklendi, bir süre sonra gittiler kahvenin anahtarı bana geldi. Gelir gelmez hazır tuttuğum öğrencilere “ kahveye gidin, tüm camları yakalanmadan kırın” diyerek gönderdim. Bir müddet sonra işlemin tamam olduğunu öğrencilerimden öğrendim.
Bizim kahveci tuttuğu kahveye varır orada bir anlaşmazlık yaşanır oda derki iyi ki anahtarın birisini müdüre vermemişim. Tekrar açıp gireyim diye kahveye gelir bir bakar ki bütün camlar kırılmış camları taktırayım der fakat altından kalkacak gibi değil. Oldukça masraflı. Tekrar çeker gider sonra sözümde durarak ona 2. Vakıf iş hanından bir kahve yeri verip onu da madur etmedik.
7 gün içerisinde kahveyi yıktırıp Müteahhid’e teslim ettik bir sene içinde iş hanımız yapıldı şu anda güçlendirme yapılarak otele çevrildi açılacağı günü bekliyor. Bir eserin yapılması o kadar da basit değil iş hanımızın yapımında bir nebzecik katkım olmuşsa ne mutlu bana. O gün için 3. Vakıf iş hanının vakıflarda kalmasını sağladık 2. Vakıf iş hanımızın vakıflardan gitmesine engel olamadık umarım sebep olanlar ahirette vereceği hesaba cevaplarını şimdiden hazırlamışlardır.