DOĞRU ZAMANDA DOĞRU YATIRIM
İnsanoğlu hayalleri, duyguları, düşünceleri ve hedefleriyle yaşar. Her birimiz geleceğe daha bir güvenle adım atmak ve gelecekteki yerimizi çok daha iyi noktalarda görmek için çalışır çabalarız.
Bu hayaller ve hedefler doğrultusunda eğitim alır, bu sürecin sonunda bir kariyere sahip oluruz. Elimizden gelen ne varsa, kendimiz, ailemiz ve çocuklarımız için yaparız. Çünkü insan hep iyiyi ve güzeli ister. Onun yolunda çaba sarf eder.
Bugünün gündelik koşuşturmacaları arasında unutulan ne çok şey var aslında. İnsani ilişkilerimizden tutun da, kendimize ve geleceğimize yaptığımız ya da yapamadığımız maddi manevi yatırımlardan söz ediyorum.
Bizler “yatırım” sözcüğünden hep maddi birikim anlamı çıkarırız. Lakin yatırım yalnızca bir köşeye gelir getirici bir birikim yapmak değildir. Yatırım, insana yapılır, bilgiye yapılır, geleceğe yapılır. Konferans için gittiğim üniversitelerde gençlere hep sorarım; “geleceğe dönük bir yatırımınız var mı” diye. Genelde genç insanlar olduklarından; yüzde 99’u maddi bir yatırıma sahip olmadıklarından; hep bir ağızdan “yoook” diye yanıt verirler.
Oysa insan bilse ki; gerçek yatırım insana yapılır. Şöyle ki; sağlam dostluklar, güzel arkadaşlıklar, gelecekte yanınızda olacak insan sayısını şimdiden belirler. Bir bakarsınız, yaşınız belli bir noktaya gelir ve etrafınızda hiç insan kalmaz. Ya da tam tersi, zamanında yaptığınız doğru yatırımlar neticesinde; doğru insanlar, doğru zamanda sizinle olur. İşte bu; yatırımların en güzeli insana ve bilgiye yatırımdır. Zaten işin maddi kısmı, bunun akabinde kendiliğinden gelir.
Bizler henüz elimizde imkân ve zaman varken; doğru insanlarla birlikte olmayı ve doğru bilginin izinden gitmeyi tercih ettiğimizde, işte gerçek yatırımın lezzetini alırız.
Bu yatırım aynı zamanda, evlatlarınıza ve aile efradınıza da olmalıdır. Çocuklarınızı doğru yetiştirmediğinizde ve manevi yönlerini de geliştirmediğinizde; yaşlılık dönemlerinizi huzurevinde ya da daha sefil bir halde geçirme ihtimaliniz haddinden fazla olacaktır. Hayatın kuralı budur; küçüklük çağlarında doğru şekilde yetiştirilen evlatlar; yetişkinliklerinde ebeveynlerine daha fazla sahip çıkıyor. Onları sefil vaziyette terk etmeye gönülleri razı gelmiyor.
İnsana yatırım; yatırımların en doğrusu ve en verimli olanıdır. Bugünün maddi koşulları ve rekabet ortamları neticesinde aç gözlü varlıklar haline dönüşen insanların da kaybettiği nokta aslında burası. Yatırım yalnızca değerli kâğıtlara; şirketlerin hisse senetlerine ya da daire, dükkân, arsa gibi emtialara olmaz, olmamalı.
Zamanında bilgiyi ve insanı doğru yöneterek yapılan her yatırım; gelecekte en güzel haliyle sahibinin kapısını çalacaktır. Bu; değişmez bir kuraldır.
Burada anlattıklarımız ışığında; geleceğe yürürken daha doğru adımlar atmalı ve gelecekte bu adımların meyvelerini illa ki yiyebileceğimizi bilerek hareket etmek lazımdır. Yoksa zamanında yanlış atılan adımların ve alınan hatalı kararların bedelini, en savunmasız ve dirayetsiz olduğumuz zamanlarımızda, hiç beklemediğimiz bir anda ödemek zorunda kalabiliriz. Bu durum; gerçek hayatta ziyadesiyle karşılaşılan olumsuzlukların başında olacak şekilde karşımızda duruyor.
İnsanı ve bilgiyi doğru şekilde yöneterek, iyiliklerle ve güzelliklerle dolu bir hayat sürmek ve her daim kazananlardan olmak bizim elimizde. Kalın sağlıcakla.